Ateş'e 'sen ciddi misin?' bakışı attıktan sonra ben,
"İyice mallaştın sen masaj yapmakta neyin nesi şimdi?" dedim.Ateş,
"Ada susar mısın lütfen? Yalnızca dediğimi yap ve eğer bir daha böyle şeyler yapmak istemiyorsan Cenk'e söyle sevgilisi üzerinden iddaaya girmesin." dedi.Ben kremi alıp Ateş'in omuzlarına dökmeye başlarken,
"Öff ne sevgilisi Ateş? Yaratıcılığına hayranım." dedim ve gözlerimi devirdim.Ateş,
"Eee neyin peki? Arkadaşım falan deme şimdi."Güneş gözlüğü taktığı için yüz ifadesini anlayamıyordum ama sesi alaylı geliyordu.
Ben Ateş'in omuzlarına kremi sürmeye başladığımda,
"Neden bu kadar takıntılısın anlamadım ama Cenk benim kuzenim. Zeynep ve Merve biliyorlardı." dedim.Ateş birden hızlıca vücudunu bana döndürdü ve gözlüğünü biraz aşağıya indirip,
"Kuzenin mi?" dedi biraz şaşırmış bir tavırla.Sinirlenip,
"Ateş elimde krem kaldı önüne dön." dedim ve omuzlarına tüm kremi yedirdim.Elimdeki krem iyice bittikten sonra işin en zor kısmına gelmiştim.
Ateş'in boynuna yavaşça masaj yapmaya başlayınca sahildeki tüm öğrencilerin bizi izlediğini fark etmiştim.
Neredeyse tüm kızlar bana delici bakışlar atarken, erkeklerde Ateş'e delici bakışlar atıyordu.
Ben,
"Ateş bunu toplum içinde yaptırtman şart mıydı sanki?" dedim umutsuzlukla.Ateş her zamanki muzip gülüşüyle,
"İstersen odama geçelim." dedi ve sırıtmaya devam etti.Ateş'in omuzlarını sıkarak,
"Sözümü geri alıyorum, çeneni kapat yeter." dedim ve masaja devam ettim.Ateş'in omuzları mübarek havaalanıydı.
Kaslı vücuduyla uyum içindeydi.
Böyle saçma sapan şeyleri düşünmeyi bırakmam gerektiğini kendime hatırlatıp yaklaşık 5 dakika sonra Ateş'e,
"Bu kadar yeterli mi Ateş Bey?" dedim sinirle.Ateş,
"Yeterli Ada Hanım." dedi ve ayağa kalktı.Ben tam onun kalktığı şezlonga yatıcakken Ateş,
"Ne yapıyorsun Ada? Yüzmeye gidiyorum ve sende beni ayakta, denizin orada, ve havlula bekleyeceksin." dedi.Ben hiç umursamadan şezlonga yatıp,
"Denizden çıktığında ben sana getiririm havlunu." dedim ve gözümü kapattım.Daha bir kaç saniye dahi geçmeden kendimi birden havada hissetmem bir oldu.
Ateş cidden beni omuzuna almış ve sanki bohçaymışım gibi aşağıya sarkıtıyordu.
Birden can havliyle,
"ATEŞ!? BIRAK BENİ! GERİZEKALI! BIRAK!?" diye bağırmaya başladım.Ateş,
"Ben sana kalkmanı söylemiştim ama sen zoru seçtin." dedi ve birden beni soğuk suyla buluşturdu.Suyun yüzeyine çıktığımda önüme gelen saçlarımı birden geriye atıp,
"Sen ne yaptığını sanıyorsun ya?" dedim ve Ateş'e su attım.Ateş,
"Sen benim kölem değil misin? Tüm işkenceyi ben çekiyorum." dedi ve oda bana bir hışımla su atmaya başladı.Güç ve büyüklük farkından olsa gerek Ateş asla ıslanmazken ben sekiz defa abdest almıştım.
Bir süre sonra yorulup,
"Pes ediyorum. Sen kazandın." dedim nefes nefese.Ateş yüzerek yanıma gelip,
"Artık istediklerimi yapacak mısın? Yoksa bugün geçersiz sayılır ve başka bir gün daha kölem olursun." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar: YAZ KAMPI
Novela JuvenilBütün yaz tatili planlarının suya düştüğü o mistik gün... Saçma bir yaz kampı planı ve saçma insanlar... 'Feu' fransızca da ateş demekti, ve herkes Ateş ve Barut'un yan yana gelmemesi gerektiğinide bilirdi.