(DÜZENLENDİ)Elif'le ayrılıp evlere dağılmıştık. Kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Bugün olanlar beni fazlasıyla yormuştu. Daha doğrusu beni yoran kardeşim gibi gördüğüm adamın bu değişimiydi. Eskiden bırak bize saygısızlık yapılmasını başka birinin ses tonunu yükseltmesine bile izin vermezdi. Kimsenin korumasına ihtiyacımız olduğunda değil elbette ama arkanda birinin olması duygusu her zaman rahatlatıcıdır. Cenk benim için her zaman öyleydi. Hiç sahip olmadığım abimdi... Onunla oturup doğru düzgün konuşacaktım. İstesin veya istemesin, barışalım veya barışmayalım bu şekilde olmaktan nefret ediyorum.
Düşüncelere dalmış şekilde yatağımda uzanırken kapımın aralandığını duydum,
"Kızım nasıl geçti bugün? Karneni göstermeyecek misin?" Ben cevap vermeyince babam yavaşça gelip yatağımın ucuna oturdu."Bende ne soruyorsam. Karnen her zamanki gibi harikadır." Öyleydi. Her zaman öyleydi. Ailem eğitime değer veren insanlardı ve benim için çok çabalamışlardı. Bende her zaman karşılığını başarıyla verirdim. İlkokulu ve ortaokulu okul birincisi olarak bitirmiştim. Liseyide öyle bitirmeye niyetliydim.
"Ama ruh halinin harika olduğunu söyleyemeyeceğim Ada." dedi düşüncelerimi bölerek.
Yattığım yerden hafifçe doğrularak,
"Bir şey yok babiş ya. Biraz dalgınım. Salak yiğenin Cenk'le atıştık biraz." dedim saçımı kulağımın arkasına atarak.Annem bir anda odaya dalıp,
"Ahh şu Cenk meselesi hala bitmedi mi?"Bir anda yerimden sıçrayarak,
"Anne sen kapımı dinliyorsun? Yok artık." dedim gözlerimi açarak. Annem bozuntuya vermeden çalışma masamın sandalyesine oturup,
"Bir şey anlattığın mı var Ada? Bende çözüm üretiyorum işte. Neyse şu Cenk olayını çözün ne de olsa bütün yaz sana göz kulak olacak."Çözmem gerekiyordu biliyordum. Çözecektim de. Bir dakika ne? Bütün yaz göz kulak olmak falan mı? Ne demek istiyorlardı. Benim şaşırmış ve meraklı yüz ifademi anlayan babam,
"Son birkaç haftadır durgunsun. Üzerindeki baskıdan dolayı sınavla ilgili strese girmen bizi endişelendirdi Ada." Hayır, hayır, hayır lütfen düşündüğüm şey olmasın lütfen!
"Bu sebeple okulla konuştuğumuzda müdürünüz yaz kampı projesinden bahsetti. Bizde artı ve eksilerine bakarak Cenk ve seni kayıt ettirmenin doğru olacağına karar verdik." dedi istifini bozmadan. Annem araya girip,
"Nilüfer teyzenle de konuştum. Elif'te geliyor." dedi heyecanıyla.Bir gün daha ne kadar kötü olabilirin kitabını yazacak bu günü hakedecek ne yapmıştım.
Bolca itiraz seansları, bağırmalar, ağlamalar ve daha nicesi sonrası kazanan tabiki annem ve babam olmuştu. Zaten onların bir kere verdği kararı geri çevirmektense uçmayı öğrenmek daha kolay olurdu fikrimce. Annemler odamdan çıktıktan sonra Elif' aramış ve bütün sinirimi ona kustuktan sonra aynı bağırma ve ağlama seansının onların evindede yaşandığını öğrenmiştim. Bize sorduğunuz için teşekkürler canımız anne ve babalarımız.
Yaklaşık yarım saat sonra Elif bize gelmiş ve hıncımızı cips yiyip Esra Erol izleyerek çıkarmaya karar vermiştik.
"Ayy sencede şu siyah saçlı kız Hilal'e benzemiyor mu?" dedi elini cips poşetine daldırırken."Hilal'de sonunda böyle bir programa düşer zaten." diyip cipsi ağzıma tıkarken telefonum çalınca arayanın kim olduğuna bakmadan açarak,
"Olo?" dedim. Ağzıma tıktığım cipsler 'a' sesini çıkarmama yardım etmemişti."Aşağıdayım gel şu olayı konuşalım." Sesin Cenk olduğunu anlar anlamaz tuhaf bir yüz ifadesiyle Elif'e dönüp Cenk olduğunu ima edercesine gözlerimi açtım. Hopörloru elimle kapayıp,
"Konuşmak istiyor." diyerek Elif'ten onay bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar: YAZ KAMPI
Fiksi RemajaBütün yaz tatili planlarının suya düştüğü o mistik gün... Saçma bir yaz kampı planı ve saçma insanlar... 'Feu' fransızca da ateş demekti, ve herkes Ateş ve Barut'un yan yana gelmemesi gerektiğinide bilirdi.