O sabah harika bir güne uyanmıştım.2 yıl avukat olarak mesleğimi icra ettikten sonra şimdi ise savcılık sınavlarına girmiş, bu sınavı kazanmış hayatıma kaldığım yersen devam ediyordum. Çocukluk hayalimdi avukatlık. Büyüdükçe savcılığa doğru ilerledi bu mucize hayal...
Kendimden bahsedecek olursam ben Janset. Janset Aksel. 28 yaşında genç bir Hukukçuyum. Annem ile birlikte Kocaeli/Izmit'te hayatımızı sürdürüyoruz. Babamı soracak olursanız ben 5 yaşında iken annemle şiddetli geçimsizlikten ötürü ayrılan ve ayda yılda bir görüştüğüm insandır kendisi. Ta ki meslek sahibi olup ayaklarımın üstünde durana kadar. Sözde BABA... Bu yaşıma kadar yanımda hep annem vardı. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Akrabalarımız bencil,burnu havada insanlardı ve herkes bizim kötü bir hayat sürmemizi beklediler. Fakat ben çalıştım,çabaladım ve bugünlere geldim. Ben o Hukuk Fakültesini kazanarak kendimi ve annemi kurtardım. Ben hayatımızı kurtardım.
Annem ve babam ayrıldıktan kısa bir süre sonra babam evlenmiş,hayatına kaldığı yerden devam etmişti. Annem ise evlenmemiş benim başımda durmuş,okumam için bana en büyük desteği vermiş kişiydi. Biri beni umursamamış,başından atmış diğeri her anımda yanımda olmuş beni büyütmüş kişiydi. Sanırım aralarındaki en büyük fark buydu...
Şöyle bir algı vardır;Kızlar babalarına,erkekler annelerine düşkün olur. Hayır siz ailenizde sizi seven,önemseyen ve sizin için fedakârlık yapan kişiye düşkünsünüzdür aslında. Küçükken hiç babasızlık çekmedim. Özellikle ilkokulda arkadaşlarım okula anne ve babasının ellerinden tutarak gelirlerdi.Nedense hiç özenmez,ağlamaz ve umursamazdım. Çünkü ben küçük yaşta öğrenmeye başlamıştım hayatın zorluklarını...
Gelelim şimdiki zamana. Sabah saat 07.00. Annem her zamanki neşesiyle kahvaltı hazırlamış beni bekliyordu. Bu sabah masada ayrı bir özen vardı. Annem sanki içindeki mutluluğu dışına vurmak istercesine harika bie masa hazırlamıştı. Mutluydu. Sonunda onunda hayalleri,duaları,beklentileri kabul olmuştu. Kızı savcı olmuştu. Hangi anne mutlu olmaz ki?
Annemi böyle mutlu görünce ben daha da mutlu oluyordum. Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum. Ağlama isteğimi bastırıp anneme sarıldım ve yanağından öperek tüm neşemle:
-Günaydın Miraç Sultan. dedim.
Annemde tüm neşesiyle:
-Günaydın Savcı Hanım. dedi
Hızlı bir şekilde kahvaltımı yaptıktan sonra evden çıktım. Mini cooper'ımın kapısını açtım ve yola koyuldum. Şansıma istediğim adliyede görevimi icra edecektim. Kocaeli Adliyesi. Arabayı çok hızlı sürmüyor sakin ve yavaş ilerliyordum. İzmit yolları sanırım ilk defa bu kadar tenha idi. Yolda ilerlerken arkamdaki araba dikkatimi çekti. Camları siyah bir filtre ile kaplanmış araba adeta ben tehlikeyim izlemini veriyordu. Arabanın rengi siyahtı ve sanki içinde ki her kimse onu görmemi isteniyor olmalıydı. Önce çok önemsemedim sakin kalmaya çalıştım. Fakat sürekli dikiz aynasından arkamı kontrol ediyordum. Sonunda takip edildiğimi anladım. Içindeki her kimse gitmiyordu,gitmeyecekti. İçim ürperdi. Sakinleşmek adına tam elim radyoya gitmişti ki bir el silah sesi duymamla arabamın ani bir fren yapması bir oldu. Camımın önünde duran bir beden hissettim ve cama doğru döndüm. Siyahlar içinde bir adam duruyordu karşımda. Dikkatimi ilk çeken şey ise sağ gözünün altından yanağına kadar uzanan derin bir dikiş iziydi. Kimdi bu adam en önemli soru benden ne istiyordu? Hiç hareket etmiyor sadece donuk bakışlarıyla bana bakıyordu. Suratında hiçbir tepki yoktu. Sanki donmuş gibiydi. İyice korkmaya başlayan ben ne yapacağımı bilmiyordum. Son süratle gitsem gidemezdim çünkü isimsiz olan bu adam arabasını çapraz bir şekilde arabamın biraz önünde durdurmuştu. Elim telefonuma giderken aklımdan geçen tek şey polisi aramaktı. Fakat adam ne yaptığımı görmüş olacak ki bana silahını gösterdi ve gülmeye başladı. Sonunda bir tepki verebilmişti. Fakat bu tepki benim için kötüydü. Vücudum donmuş,etraf kararmış ve midem bulanmaya başlamıştı. Sonunda kendimde az da olsa güç bularak kapı kilidini açtım ve arabadan indim. Sesimi korktuğumu belli etmemeye çalışarak:
-Noluyor,sizde kimsiniz? diye sordum.
Fakat ne bir tepki ne bir dönüt ile karşılaştım. Beni bu kadar korkuttuğu yetmezmiş gibi hala donuk bir ifadeyle bana bakıyor ve daha da korkmamı sağlıyordu. Bir tepki vermeye karar vermiş olacak ki elindeki silahı karnıma yerleştirdi ve "yürü" der gibi bir işaret yaptı. Korkumdan itaat etmek zorunda kaldım. Mercedes olan siyah arabaya önce beni bindirdi daha sonra kendi sürücü koltuğuna bindi ve son sürat arabayı sürmeye başladı. Kafamın içinde o kadar çok soru vardı ki neler olup bittiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Arabada ne söylersem söyleyeyim bu adamın bana cevap vermeyeceğini anlamış ve susmuştum. Sonunda ıssız orman gibi bir yere gelmiş ve arabayı park ediyordu. Arabadan önce yanımdaki siyahlar içerisindeki bu adam daha sonrs zorla,sertçe tutulan kolumla çığlık ata ata ben inmiştim. Çığlık attığım halde hala tepki vermeyen bu adama o kadar çok şaşırıyordum ki... Sanırım gerçekten çok kötü saatler beni çağırıyor ve bekliyordu.
Sertçe tutulan ve çekilen kolumla ürkek adımlarla ıssız ormanın derinliklerine doğru yürümeye başladık. Sonunda bir noktada durduk. Kalın bir iple bileklerimi ve sonra ayaklarımı bağlayan bu adama direndim. Bağırdım, vurmaya çalıştım ama olmadı. Yenildim...
Sonunda ağzımı bantladığında son kez bana baktı ve kahkaha ata ata beni orada tek başıma bırakıp ormanın içinde gözden kayboldu. Sırf o adamın karşısında aciz düşmemek için kaç saattir akmamak için direnen gözyaşlarıma yenik düşmüş ve sonunda ağlamaya başlamıştım.
Başım zonkluyordu,midem kasılıyordu,en önemlisi çok korkuyordum. Kaç saat orada tek başıma kaldım bilmiyorum. Sonunda bana yaklaşan siyahlar içinde 5 adam gördüm. Biri önde dördü arkasında siper olmuş yürüyorlardı. Gördüğüm manzara karşısında gözlerim kocaman açıldı çünkü en öndeki adamı tanıyordum ve bu işte onun bir parmağının olmasını hiç beklemiyordum...💙
Umarım herkes iyidir. Bu işte henüz çok yeniyim bir hevesle başladım ve umarım devamı gelir.
Umarım yayınladığım bu ilk bölümü beğenmişsinizdir😊
Yorumlarınız,tavsiyeleriniz benim için çok değerli olacak bu yolculukta. Lütfen hakaret etmeden okuyan herkes fikrini belirtsin.💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcı Hanım
ChickLitGeçmişinden yaralı geleceğinden umutlu ve adaletten yana Genç bir Savcı... Bu genç kız hayatını düzene tam sokmaya başlamışken bir gerçekle yüzleşir.Bir dosya...Peki bu genç kız Dosya'nın gizemini çözebilecek mi? Peki bu kız bir katile kalbini kaptı...