Tunç önden yürüyerek dışarı çıkmıştı. O an az önce neler olduğunu anlayamamamın sebebi ile sinirli bir şekilde bende yürüyerek Tunç'un peşinden gittim.
-Janset aa bak...
-Bana neler olduğunu anlatın artık!Sen kimsin?En önemlisi hayatıma bir anda giren ve hayatımın her alanında karşıma çıkmaya başlayan Nezir kim?Her gün hakkınızda yeni birşey öğrenmekten bıktım!En tuhafı da öğrendiğim şeylerin kendi hayatımı etkilemesinden bıktım Tunç!
-Ben aslında buraya seni Nezir'e götürmek için gelmiştim.
-Ben kimsenin gel dediğinde gelecek git dediğinde gidecek oyuncak bebeği değilim!Ayrıca bu söylediklerime verecek bir cevabın yok gibi duruyor.
Dedim sinirle gülerek. Ben artık gerçekten bıkmıştım. Sınır kotamı doldurmuştum. Bardak artık taşıyordu. Her öğrendiğim şey tuhaf bir şekilde beni ona bağlıyor ve benin hayatıma merkez oluyordu. Bu çok sinir bozucuydu.
-Bunların cevabını sana bende verebilirim tabiki ama Nezir'in anlatması gerekiyor. Onun için de...
-Zaman diyeceksin değil mi? Ne zamanı ya ne zamanı!
-Hadi içerden eşyalarını al ve gidelim Janset.
-Tunç ben anlatamıyorum galiba. Şimdi sen gidiyorsun TEK başına ve o arkadaşına diyorsun ki ne zaman karşıma çıkıp bana sakladığı şeyleri anlatmaya karar verip o cesareti gösterir o zaman karşıma çıkar. Onun dışında o arkadaşını hayatımın hiçbir alanında görmek istemiyorum. Üzgünüm ama aynı şekilde seni de.
Bunları söyledikten sonra Tunç'un cevap vermesine fırsat bırakmadan cafeye yürümeye başladım. O kadar sinirlenmiştim ki Nezir şu anda karşımda olsa yüzünde çizilmedik tek bir nokta dahi bırakmazdım. Ne sanıyordu ki beni istediği zaman adamını yollayıp gel Janset diyebiliyordu. Madem hakkımda herşeyi biliyordu o zaman ona boyun eğmeyeceğimi de bilmesi gerekiyordu.
Masaya ulaştığım da Ayça ve Beste'nin yüzünde tedirgin bir ifade vardı.
Sormak isteyip soramadıkları sorular vardı şu anda özellikle Ayça'nın.
Besteyi cesaretlendirmek adına söze ben girmeye karar verdim.-Sor hadi Beste.
-Ne dedi Tunç?
-Çok önemli değil boşverin siz şimdi bu meseleleri.
Açıkçası Ayça'nın yanında bu konuyu konuşmak istemiyordum çünkü Nezir ile Ayça'nın aralarındaki samimiyeti bilmiyordum tabi eğer birbirlerini tanıyorlarsa.
Ayrıca Besteye güvendiğim kadar Ayçaya güvenmiyordum henüz.-Ayrıca Ayça ben biraz yorgun hissediyorum kalksam sana ayıp olur mu?
-Aaa nereye Janset? Hem sen kalkarsan bende seninle gelmeliyim arabasız geldim malum. Oturalım işte biraz daha.
Beste'nin hızlı hızlı sıraladığı bu cümlelere şaşırırken biraz daha oturmaktan zarar gelmeyeceğini umut ettim.
Ama gerçekten diken üstünde oturuyordu ikiside. Sanki her an birşey olacakmış gibi.-Siz ikiniz neden gergin duruyorsunuz?
-Hah biz mi?
Dedi ikisi de aynı anda. Kesin birşey vardı.
Artık daha fazla olay yaşamak istemiyordum.-Evet siz?
Dedim tek kaşımı kaldırarak.
-Yok birşey. Tunç geldi ya ondan gerildik biz biraz. Dimi Ayça?
Dedi Beste Ayçayı dürterek.
-Aynen.
-Neyse ben bir lavaboya gideyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savcı Hanım
ChickLitGeçmişinden yaralı geleceğinden umutlu ve adaletten yana Genç bir Savcı... Bu genç kız hayatını düzene tam sokmaya başlamışken bir gerçekle yüzleşir.Bir dosya...Peki bu genç kız Dosya'nın gizemini çözebilecek mi? Peki bu kız bir katile kalbini kaptı...