4.bölüm

414 28 16
                                    

 "Zemheri ne demek?"

Otobüsten inene kadar konuşmadı Artemis ve Hasan. Ne konuştular ne de birbirlerinin elini bıraktılar. Ancak otobüsten indikleri anda Artemis Hasan'ın elini bıraktı. Hasan boşta kalan elini saniyelik yadırgasa bile hemen toparlandı. Gara doğru yürümeye başlayan kızı ,peşinden hızlı adımlar atarak izledi. Hemen önünde yürüyen Artemis'in at kuyruğu saçları yürüme hızından hafif zıplıyordu. Hasan gülümsedi. İçinden:

"O da hissediyor aynı şeyi, o da bu garip gerilimli çekimin farkında. O da merak ediyor." dedi. Ama daha fazla düşünmenin manası olmadığını bildiğinden Artemis'e yetişti, yanında yürürken:

-Hey sadece seni o kalabalıktan korumak istedim, dedi.

Artemis yürümeye devam etti. Yanında yürüyen Hasan'a bakmadan sakince:

-Biliyorum, dedi.

Hasan onu omzundan yakaladı, durdurdu:

-Biliyorsun ama bana bakmadan konuşuyorsun. Artemis gerçekten sana iznin dışında dokunmak değildi niyetim. Sadece kalabalıkta seni korumak istedim. Gerçekten. İnan,dedi.

Artemis Hasan'ın yüzüne baktı. Onun koyu kahve gözlerinde kendi yansıması vardı. Sadece baktı. Sonra:

-Sana inanıyorum. Gerçekten. İnanıyorum,dedi. Sonra döndü ve yürümeye devam etti. Hasan da peşinden onu izledi. Gara girdiklerinde yan yanaydılar. Artemis etrafa bakındı ve:

-Şurdan gideceğiz, dedi. Birlikte gişeye gittiler. Hasan daha önce hiç trene binmemişti. Artemis gişedeki memura:

- Ankara'ya iki bilet alabilir miyiz? Öğrenci,dedi. Parayı uzatırken.

Gişedeki memur:

-Adınız ,soyadınız?, diye sordu memur. Artemis bir anlık duraksamanın ardından:

-Duru Sazak, dedi.

Hasan şaşkın bakarken Artemis bir kimlik numarası söylüyordu memura. Memur kızın biletini verdikten sonra Hasan geçti gişeye. Zaten parası Artemis tarafından verilmiş bileti için gişeye eğildiğinde memur:

-Adınız, soyadınız?diye sordu.

Hasan Artemis'e baktı. Artemis gözleriyle hadi söylesene der gibi gözlerini açınca Hasan yutkundu. Onun bir anlık duraksamasının ardından memur gözlüklerini burnuna indirip:

-Delikanlı ver bakalım kimliğini, dedi.

Hasan'ın kaçacak noktası kalmamıştı. Artemis başını sallarken Hasan'a gözleriyle daha fazla şüphe çekmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyordu. Hasan sakince çantasından kimliğini çıkardı. Memura uzattı. Memur biletle ilgili işlemleri yaptı ve bileti uzattı:

- Al bakalım Hasan Seymen,dedi. Hasan biletini alıp çantasını yeniden sırtına geçirdi ve kıs kıs gülen Artemis'in yanına gitti. Birlikte trenlerinin kalkacağı 3.perona yürürken Hasan:

-Bana neden hiç bilgi vermiyorsun?,dedi.

Artemis istasyona girerken ne kadar durgunsa şu an o kadar neşeli:

-Nasıl , anlamadım?,dedi.

Hasan kızın tam karşısına geçti ve omuzlarını tuttu:

-Duru Sazak kim? Sahte isim kullanacak kadar gizli mi aramaya gittiğimiz şey? Ya da madem sahte isim kullanacağız neden bana söylemiyorsun? Salak gibi kaldım öyle,dedi.

Artemis yine Hasan'ın gözlerine baktı. Orda öfke aradı ama yoktu. Sadece, genç adamın gözlerinde hafif bir kırılganlık görür gibi oldu. Durdu yavaşça Hasan'ın omuzlarında duran ellerini yakaladı:

TAMAMLANMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin