18.BÖLÜM

11.8K 547 14
                                    

Selamlar can okurlarım..

Nasılsınız bakalım görüşmeyeli?

Ben yine bomba gibi bir bölümle geldiğim için çok iyiyim.

Bu bölüm çoğunlukla Sırat'ı okuyacağız.Hazırlıklı olun!..😎

Keyifli okumalar!..🤗

Yorum ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim.Gelin bol bol dedikodu yapılım..

Görselde; Hastane sahnesi var.

Bölüm müziğimiz;SIA - HELIUM

************************************

Hafif acılar konuşabilir;ama derin acılar dilsizdir...

                                                  Seneca

*******

Kucağımda titreyen kadının her hıçkırığı kalbime inen bir balyoz gibiydi.Benim elimi sürmeye korktuğum,,kıyamadığım tenine zarar vermişti.Onun bu hala gelmesine sebep olan her şeyi parçalamak isteyen yanımı zor bastırıyordum.İlk önce sevdiğimi kadını iyileştirmeli,hem bedenindeki hem ruhundaki yaralı tek tek sarmalıydım..Sonra..Sonrasında ise sevdiğimin bakmaya doyamadığım gözlerinden akan her bir yaşın hesabını soracaktım o şerefsizden. Dişlerimi sıkarak yüreğimi yakan bir nefes çektim içime sessizce..Yavaşça doğrulup bir elimi bacaklarının altından geçirdim diğer elimle de belini tutarak kucağıma alıp dikkatlice ayağa kalktım.Ezra kollarını boynuma sararak başını göğsüme bastırıp bana sığındığında kalbimde gümbürdedi.Başımı eğip saçlarına burnumu dayayıp o güzel kokusunu içime çektim ve yürümeye devam ettim.Kapının önünde durup bir elimle Ezra'yı sıkıca tuttum ve boşta kalan elimle hemen kilitleri açtım.Kapının üstündeki üç kilidi açınca daha çok gerildim ve burnum sızladı.Bir kadının en güvenli olması gereken yerde evinde, bu kadar güvenliğe rağmen başına bunların gelmesi çok acıydı.Ezra'nın kapıyı kitleyip kendini güvende hissettiği anlar gözlerimin önüne geldiğinde darmadağın oldum.İçimde kopan fırtınalarla savaşarak kapıyı açarak hızla evden çıktım.Arabanın yanına ulaşınca onu kucağımdan indirmek istemesem de koltuğa yerleştirip emniyet kemerini taktım ve hızla direksiyona geçtim.Siteden hızlıca çıktıktan sonra ana yola geçene kadar derin nefesler alıp gevşemeye çalıştım.Ellerimin titremesi biraz geçse de ruhumdaki korku da titremede yerli yerindeydi.Gözümün ucuyla yanımda sessizce oturan sevdiğime baktım.Başını yan taraftaki cama çevirmiş kollarını bedenine sararak öylece duruyordu.Onun bu savunmaz duruşu içimden bir şeyler alıp götürdü.Sessiz durmak ve onu tekrar kollarıma almamak için kendimi zor tuttum.Başına darbe almıştı ve bu beni çok endişelendiriyordu.Ona bir şey olacak diye aklım çıkıyordu.Ana yola çıkar çıkmaz cebimden telefonumu çıkarıp istediğim kişiyi bulup aradım ve arabanın önünde yerine yerleştirip kulağıma kablosuz kulaklığı kulağıma taktım.Bir kaç çalıştan sonra açılan telefondan sonra arkadaşımın şaşkın çıkan sesi duydum.

''Sırat?Hayırdır abicim,bir şey mi oldu?''Şaşırması,endişelenmesi gayet normaldi.Uzun süredir görüşmüyorduk ve onu bu saatte aramam için bir şey olması gerektiğini biliyordu.

''Hastanede misin dostum?''diye sordum kırmızı ışıklarda durduğum sırada..

''Evet hastanedeyim bu gece nöbetçiyim..Neler oluyor Sırat?Sen iyi misin?''diye sorduğunda derin bir nefes Ezra'ya dönüp baktım.Onunda bana baktığını gördüğümde bir elimi direksiyon çekmeden ona uzanıp elini tuttum ve parmaklarımızı içe içe geçirip ellerimizi bacağımın üzeri bıraktım.Yüzümde dolaşan bakışlarını hissetsem de yeşilin yanmasıyla arabayı tekrar hareket ettirdiğim için ona bakamadım.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin