72.BÖLÜM

3.6K 217 38
                                    

Selamlar güzellerim..

Bu hafta nasılsınız bakalım?

Sizlere çok ama çok güzel bir bölüm getirdim.

Kışın ortasında tam ihtiyacımız olan sıcacık bir tatil havası estireceğiz.

Kimler romantizmin dibine vurmaya ve sürprizlere hazır bakalım?👐

Cevaplarınızı buraya yazarsanız sevinirim.👉👉

Kaldığımız yerden aşk dolu anlara devam edelim o zaman..

Keyifli okumalar biriciklerim. 

Yorum ve oylarınızı sevgiyle bekliyorum. 

Görselde; Ezra ve Sırat var.😍😉

Bölüm müziği; Furkan Kızılay - Her Şey Senle 

Not; Bu şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ediyorum. 

************************************

''Koklayarak öpen, gözleriyle seven, 

Bir dokunuşuyla sizi dünyanın en mutlu kadını yapan adamlar vardır.

İşte o doğru adamdır.

Çünkü; bilirsin, hissedersin...

O adam aşkın en samimi halidir.''
                             
                                duslerkitapligi

************************************
Hayat, bazen karşımıza güzel insanlar çıkarıyordu. En olmadık zamanlarda gelerek her şeyi değiştirip, hayatınızın baş rolü oluyorlardı. Bir bakış, bir gülüşüyle kalbinizi hiç olmadığı kadar hızlı attırabiliyordu. Ben öyle bir adama aşık oldum ki o bunlardan hep daha fazlası.. Benim için kalbini yuva, kollarını sığınabileceğiniz tek güvenli liman yapan adam.. Benim kalbim, yüreğimin tek eşi.. Sırat'ım!.. Cennetim ve ona giden ince yolum...

Dışarı çıkıp evin yanına bağlanmış tekneye bindik ve karşı taraftaki ana adaya geçtik. Küçük tekneyle yolculuk yapmak ayrı bir hoşuma gitti. Sanki nostaljik filmlerin içerisinde gibi hissettirmişti bana. Sırat arada motoru kontrol ederken bende manzaranın tadını çıkardım biraz. Adaya indiğimizde acıktığımız için önce yemek yemeye karar verdik. Kumsalın ortasına karaya vurmuş gibi duran eski bir gemiye doğru yürüdük. Gemi eskiydi ama restore edilerek harika bir mekana dönüştürülmüş ve çok güzel bir şekilde dizayn edilerek restoran haline getirilmiş. Hem doğa ile iç içe hem de bir o kadar modern.. İlk defa böyle bir yer görüyordum ve kesinlikle bayılmıştım. İçeri girdiğimizde Garson bizi karşılayarak hemen denizi gören, geminin burnunun olduğu yerdeki masaya kadar bize eşlik etti. Genç adam buranın yerli halkından gibi dursa da bizimle İngilizce olarak konuşuyordu. Menüye bakıp ikimizde siparişlerimizi verdiğimizde adam yanımızdan ayrıldı. Başımı çevirip camdan dışarı baktım. Gözlerimi yan tarafımdaki manzaranın güzelliğinden alamıyordum. Işıl ışıl parlayan Laccadive Denizi'nin turkuaz, berrak suları içime tarif edilemez bir huzur vermişti. Sırat' ın seslenmesiyle gülümseyerek ona döndüm. Yüzünde yine kalbimi hoplatan o gülüşle bana bakıyordu. 

''Denizi sevdiğini biliyordum ama beni unutacak kadar olduğunu tahmin etmemiştim.'' diyerek muzipçe güldü. Kendimi kaptırdığım bir an için utanarak  mahçupça gülümsedim. Dirseklerimi masaya koyduktan sonra  ellerimi çenemin altına yaslayarak sevdiğim gözlerinin içine bakarak konuştum.

''Kusura bakma hayatım.. Manzara öyle güzel ki gözlerimi denizden alamadım bir an için.. Yoksa seni unutur muyum hiç?''

''Rahat ol canım, ben sadece sana takılıyordum. Tabi ki istediğini yapmakta özgürsün. Yalnız beni o güzel gözlerine bakmaktan mahrum etme yeter.'' diyerek sevgiyle gülümseyip göz kırptığında rahatlayarak gülümsedim. Gözlerimi mavinin en güzel tonuna bürünen gözlerinden ayırmadan nazlı bir edayla ''Sen iste yeter ki kocacım.'' dediğimde harelerindeki ışıltılar daha da arttı.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin