EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)

25.BÖLÜM

Selamlar güzel okurlarım!..

Bu hafta neler yaptınız,nasıl geçti sizin için?Okullar açılmadan tatile gidildi mi bakalım?

Ben geçen ayın başında verdiğim bir haftalık ara,yani o kesinlikle bir tatil değildi.Ciddiyim..Bir senenin yorgunluğunu hala üzerimden atamadım gitti.Bu kadar yoğun,koşuşturma içerisinde geçen bir zaman daha önce yaşamamıştım.Artık gelecek seneye Allah kerim..Beni neler bekliyor yaşayıp göreceğim.

Bende durum böyle..Sizde nasıl?

Dertleşmeyi bitirip daha fazla sizi bekletmeden bölüme geçiş yapıyorum.

Keyifli okumalar güzellerim..

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim..

(Her zaman söylediğim gibi her yorumunuz,geri dönüşünüz benim için çok ama çok değerli..)

Bölüm müziği; Enbe orkestrası &Cem Belevi - Yollarım Olsa

Medyada; Çok güzel bir aile tablosu var.

NOT: Bu arada arkadaşlar yukarıdaki klipler sizde görünüyor mu?Sistemde bir sıkıntı var sanırım bende hala düzelmedi.Yayına koyduktan sonra göremiyorum.

************************************

Bazı adamlar, incitmeden sevemezdi... 
Kırardı,dökerdi,yangınlar bırakırdı arkalarında...
Bazı adamlarsa,tüm geçmişi unutturur,parmak uçlarından öperdi...

                                          Cemal Süreya

                 **************

Her şeyin değişebileceğine inanmak gerek bazen..Hiçbir şey olduğu gibi kalmıyor.Her şey bir kaç saniyede değişebiliyor.Her en mutlu olmadığımız gibi mutsuz da kalamıyorduk.Bir kaç hafta her şey çok güzelken sonrasında her şey değişebilir.Yada her şey çok kötüyken ve sen bir çıkmaza girmişken biri gelip senin hayatını baştan aşağı değiştirebilir mesela..Aynı benim,bizim hayatımızın değişmesi gibi..İtiraf etmek gerekirse her şeyin böyle bir şekilde değişmesinde memnundum.O hayatıma giren en güzel şeydi..Böyle güzel seven adamların varlığından bile şüphe ederken,sadece kitaplardaki aşk hikayelerinde olduğunu sanırken böyle güzel seven bir adamla tanışmam büyük bir mucizeydi.

Onun tarafından sevilmek çok güzeldi..Daha önce hiç hissetmediğim kadar mutluydum onun yanında.Sevildiğimi hissediyordum...Ve özgürce sevebiliyordum artık!Bence bu çok önemli bir şeydi.Ruhuna dokunan,diğer yarın olan o insanı bulmak.Konuştuğunda gözleri gülen ve seni olduğun gibi seven birinin hayatında olması paha biçilemezdi.O..Sırat öyle güzel kırmadan, incitmeden seviyordu ki kendimi bir hayalin içinde sanıyor ve korkuyordum.Bu mutluluğumun elimden alınmasından,bunların bir rüya olmasından ödüm kopuyordu.Ama onu,aşkımızı, doyasıya yaşamak istiyordum.Engelsiz,korkusuzca yaşamak...Tüm ruhumla,özgürce doyasıya sevmek!..

Çiftliğin göl manzarasına nazır bahçesinde koltukta oturmuş sevdiğim bir kitabı okurken kafamdan geçen düşünceler bunlardı.Manzaranın güzelliği beni cennette gibi hissettirdiği için sanırım böyle düşünmeye başlamıştım.Çünkü her şey hayal edemeyeceğim kadar güzeldi..

Dün pikniğimiz bittikten sonra eve dönmüştük.Akşama kadar biraz dinlendikten sonra yemeğimizi yemiştik.Batın uyuduktan sonra da Sırat beni çatı katına çıkarmıştı.Bir tarafı üstü kapalı oda şeklindeydi.Diğer tarafı ise damdı.Üstü açık alanda gökyüzü muhteşem görünüyordu. Damın diğer köşesinde ise Sırat'ın bana hazırladığı o güzel sürpriz duruyordu.Yere rengarenk minderler serilmiş,yan tarafına da küçük ahşap yuvarlak bir masanın üzerine de yiyecek ve içecek bir şeyler hazırlanmıştı.Bir tek aydınlatma eksikti.Arkama geçip beni kollarının arasına aldığı zaman huzurla iç çekip sırtımı güvenle onun göğsüne yasladım.Çenesini omzuma dayayıp derin bir nefes aldı.Sanırım kokumu içine çekiyordu.Bu beni daha da heyecanlandırdı.