8.BÖLÜM - SEVDİĞİM KIZ

6.8K 741 56
                                    


“Ne zaman dönmüş, öğrenebildin mi?”
Bulut adamın yanına çöküp oturdu. İkisi de tepeden İstanbul’a bakıyorlardı şimdi.

“Dün gelmişler. Anladığım kadarıyla babasının başta işleri çok iyiymiş. Ama çalıştığı fabrika Türk işçilerin hepsini çıkarmış. Sonra birkaç işte daha çalışmış, ama tutunamamış. Geri dönmüşler.”
Uğur yüzünü sıvazladı, “Tam zamanıydı. Burçin’le konuşmam lazım.”
“Lokantada. Ela yanında.”

Uğur ayaklanıp, Bulut’un omzuna vurdu ve “Sağol,” dedi. Lokantaya giderken düşünceleri beynini kemirecekti. Hayır, kalbinden emindi. O Burçin’i istiyordu. Ama Filiz’in bakışlarındaki o hayal kırıklığı vicdanını delip geçiyordu.

Lokantaya geldiğinde hiç beklemeden odaya doğru ilerledi. Kapıyı hafifçe tıklatıp, içeri girdiğinde Burçin’in elinde çay bardağı ile tek başına otururken buldu.
“Burçin,” diye mırıldandı.
“Ela’yı bekliyorum,” dedi ters bir şekilde.
“Konuşabilir miyiz?”

“Konuşacak bir şey olduğunu sanmıyorum Uğur!” diyerek başını sağa sola salladı.
“Ya Allah aşkına kaç yıl önceki mevzu Burçin, delirtme beni. Geçip gitmiş.”
“Sen o kızı yıllarca bekledin! Şimdi sırf ben zor durumda olduğum için verdiğin sözden dönemezsin!” çayı önündeki masaya koyup, eli ile yüzünü sıvazladı. “Üstelik... Peşimden bile gelmedin!”

“Onun yanında da kalmadım. Sadece... Sadece...”
“Dağıldın!”
“Hayır!” dedi inkar ederek. Sesi kararlı ve toktu. “Ben kendimden eminim!”
“O kıza verdiğin söz ne olacak? O kızın yüreği ne olacak?”
“Peki ya benim duygularım ne olacak?”
"Duygularına güvenemiyorum artık Uğur. Karmakarışıksın. O kız seni dağıttı," dedi genç kız üzgünce.

Uğur sinirlenmişti. Uğur kırılmıştı. Kolundan tutup, çekti onu ve sessiz ama öfkeli bir şekilde tek tek kelimeleri kıza dizdi. "Güveneceksin. Duygularıma, aşkıma, sevgime güvenmiyorsan adamlığıma güveneceksin Burçin! Seni beni geçeli çok oldu. En azından karnındaki bebek için benimle evleneceksin," sözünü bitirir bitirmez kızın dudaklarına sert ve onu baştan sona titreten bir öpücük bıraktı. Öyle bir öpücüktü ki, asıl o an dağılmıştı Uğur, üstelik karşısındakini de yanında sürükleyerek. "Bunun da mı önemi yok Burçin?" dedi sonra nefes nefese.

Burçin bu adamın sözlerinin karşısında ilk kez çaresizdi. Üstelik bu öpücük... Çok çok başkaydı. Bambaşka hissettirmişti. Serdar’ın öpücüğü... Sadece bir dokunuştu. Öyle hissettirmemişti. Mesela özel... Mesela sanki o an öpmezse ölecekmiş gibi. Kendisine muhtaçmış gibi. Aşk bu muydu?
Üstelik Uğur, haklıydı da, geri dönemezdi. Çünkü herkes bebeği öğrenmişti. "Tamam evleneceğim," diye mırıldandı. “Ama...”

“Bak... İstediğimiz evi tuttum, ikimizin evini. Şimdilik boş bir ev, onu sen yuva yapacaksın. Ellerin o evi üçümüzün yuvası yapacak. Gözlerin, gülüşün, mutluluğun o evin ışığı olacak. Ben o eve girdiğimde senin ‘Hoşgeldin’ demenle dünyanın en mutlu erkeği olacağım. Yoksa istediğim sadece evlenmek değil Burçin. İstediğim... Seninle evlenmek. Sabah uyandığımda güneşim olman. Yemeğin tuzunu kaçırdığında seninle uğraşmak, yaktığında bile o yemeği afiyetle yemek ve...” elini karnına koyup, “Kızımıza, doğacak diğer çocuklarımıza ve sana dünyaları vermek.”

“Hala kızım diyorsun, ya erkekse?” diye mırıldandı kız mutluluk gözyaşları içinde.
“Kız. Eminim. Rüyamda gördüm.” Sonra kıza sarıldı, “Lütfen... Burçin lütfen beni bırakmayın.”
Kız başını aşağı yukarı salladı, sonra da içinde tarif edemediği, dahası kendine itiraf edemediği o garip duyguyla iş yerinden çıkıp gitti.

***

Oğuz bardağı höpürdetirken, Bulut onun ayağına vurdu. “Ne?” diye çıkıştı ona Oğuz.
“Höpürdetme!”
“Oğlumuz ne iş yapıyor?”
Oğuz duyduğu şeyle Saniye hanıma ters ters baktı, “Saniye babaannecim doktorum ya ben.”
“Adettendir sorulur.” Sonra torununa baktı, “İyi bari mesleği var.”
Ayşim yüzünü yelledi, “Babaanne sus ama yeter.”

AŞK' ÇIKMAZ SOKAK - AŞK SOKAKTA SERİSİ II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin