18.BÖLÜM - YAMAN AYRILIK

5.5K 638 56
                                    

ve bölüm :)

-----
Ayşim yavaşça gözlerini açıp tavana baktı. Başı felaket derecede sızlıyor, bedeni ise kırılmış gibi ağrıyordu. Yavaşça doğruldu. Üzerinde pijamaları vardı ve nerede olduğunu anlayamıyordu. Sağa sola bakınıp, sonunda aklını toparlayabildi. Burası kendi evleriydi, Oğuz ile kendisinin. Tam gülümseyecekken dün olanlar beynine balyoz gibi indi ve “Oğuz!” diye bağırıp, önce banyoya bakıp, ardından kapıyı hızla açıp mutfağa doğru koştu. “Gelecekti, gelmiş olmalıydı.”

Sesini duyan Bulut ve Uğur uyukladıkları koltuklardan hızla doğrulup, kadının yanına koştular.
“Ayşim, Ayşim abicim dur!”
“Gelmiş olmalı. Sabah oldu!” Ayşim deli gibi her yerde onu arıyor, bağırıyor, durmuyordu.
En sonunda Bulut kolları ile onun bedenini arkadan sarıp durdurdu, “Ayşim! Sakin olur musun artık?”

“Gelmiş olmalıydı. Şimdiye kadar gelmiş olmalıydı. Hani sabaha kadar gelecekti? Getirecektiniz onu!” diye bağırıp ağlamaya başladı.
Uğur onu Bulut’un kollarından alıp, sardı ve saçlarını okşadı. “Tamam abicim. Sen sakinleş konuşalım önce. Sonra da gidip onu görmene, onunla konuşmana yardımcı olacağız. Abisiyle görüşmüşler, seninle konuşmak istiyor, abisi de araya bir sürü adam koymuş.”

Başını sağa sola salladı, “Hayır. Hayır o çıkmalıydı, o gelecekti. Bana öyle dediniz.”
Bulut saate baktı, “Kızlar nerede kaldı?”
“Şimdi gelirler.” Uğur kızı kollarından bırakıp, elinden tuttu ve salona götürdü. Masada bir kaç kahvaltılık duruyordu. “Kızlar eksikleri alıp, gelecekler. Sonra da birlikte kahvaltı ederiz. Kendini daha iyi hissedersin.”

“İstemiyorum!” diye bağırdı, “Bana ne olduğunu söyleyin.”
Bulut ile Uğur birbirlerine bakıp, kızı koltuğa oturttu. Uğur hemen yanına oturmuş, Bulut da karşısındaki orta masaya oturup, yakınında durmuştu.

“Şimdi bebeğim, o gece... Yani kadının yaralandığı geceden bir iki gün önce, Oğuz ile kadın herkesin ortasında kavga etmişler. Oğuz da herkesin içinde ‘seni öldürürüm’ diyerek onu tehdit etmiş.”
“Bunun için mi tutuklamışlar onu? Sadece söylediği bir söz yüzünden mi?” Bulut ile Uğur’un birbirine bakışmalarını gören Ayşim, kaşlarını çattı. “Başka bir şey var? Başka bir şey daha var, söyleyin!” dedi sayıklar gibi.

“Kadın... Kendindeymiş. Yani uyanmış.” Yutkundu.
“Ee?”
“İfadesinde ‘bana Oğuz saldırdı’ demiş. Oğuz’un annesi ile kız kardeşi de şahitlik etmiş.”
Ayşim oturduğu yerde sendelemişti. “Saçmalık!” diye bağırdı. “Oğuz o kadın için geleceğini, beni, kariyerini yakacak bir adam değil! Yapmaz!”

“Biliyoruz meleğim. Biz de inanmıyoruz. Ama...”
“Ama?”
“Şuan için beklemekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yok.”
Ayşim yerinden hızla kalktı. “Benim var. Akşam uçağı ile Antalya’ya gideceğim. Oğuz’a hiçbir şey söylemeyeceksiniz. Ben-”

“Seni o çakalların yanına göndermem!” diye bağırdı Bulut. “Hele de tek başına.”
“Bende!”
Ayşim kaşlarını kaldırdı, “İyi o halde, sizde gelin!” yerinden kalkıp, odasına gitti ve hem akşam için kendine, hemde birazdan kocasına gideceği için ona küçük birer valiz hazırladı.

***

Oğuz bir odada masanın başında oturmuş, dirseklerini masaya yaslamıştı. Endişe ve telaş gözlerinden okunuyordu. Elleriyle oynamaktan yorulmuştu.
Kapının açılma sesi ile başını kaldırıp, baktı ve Ayşim’i gördüğü an gözlerini yumup, yeniden açtı. Yüzünde tek bir makyaj olmamasına rağmen nasılda güzeldi. Nasıl da bu kasvetli yere bir anda ışık saçıvermişti. Aldığı karardan bir kez daha emin oldu.

AŞK' ÇIKMAZ SOKAK - AŞK SOKAKTA SERİSİ II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin