Ertesi sabah her şey neredeyse aynı görünüyordu. Louis ve Zayn koltukta kahvaltı ediyorlardı. İkisi de fazla konuşmuyorlardı. Çünkü normalde çok konuşan taraf Louis olurdu ve o bu sabah oldukça sessizdi. Bu yüzden... Harry ise oldukça enerjik hissediyordu. Louis Harry'nin geldiğini fark edince kafasını hafifçe ters yöne çevirdi. Bu ona laf atmanın eğlenceli olacağı zamanlardan biriydi.
"Neden ölümden dönmüş gibi görünüyorsun Louis?" Louis sinirlenmiş çizgi film karakterlerini andıran bir ifadeyle kendisine baktı. Harry bunu tatlı bulmuştu.
"Dün gece kötü bir rüya gördüm."
"Rüyanda ben de var mıydım?" Harry koltukta Louis'nin yanındaki küçük yere sığmaya çalışırken Louis'yi iteklemiş ve sıkışmasına neden olmuştu.
"Kötü olmasının nedeni oydu aslında." Ansızın ayağa kalktığında Harry ona yaslanmış olduğunu koltukta oluşan boşluğa yığılacak gibi olduğunda anlamıştı.
Ama yine de bilirsiniz,hayat güzeldi. Bugün boş günüydü ve günün ilk saatlerinin tadını hiçbir şey yapmayarak çıkarıyordu.
"Neden kendi kendine sırıtıyorsun öyle?" Zayn ona uzaylı görmüş gibi baktığında kendini garip hissetmişti.
"Hiç."Etrafına baktığında Louis'nin yan taraftaki mutfakta bulaşıklarla ilgileniyor olduğunu gördü. "Birkaç boyanı biraz kullansam bir şey mi olur mu? Benimkiler bitmek üzere. Tasarruflu olacağım söz."
Zayn iç çekti. "Pekala,tamam." ve sonra televizyondaki belgeseli izlemeye geri döndü. Bu şeyden gerçekten zevk mi alıyordu?
Harry kendisine kahve koymak için mutfağa geldiğinde Louis ona göz ucuyla bakmıştı ve sonra kaşlarını çatarak işini bitirmişti. O önden yukarıya doğru giderken Harry bardağını kaparak arkasından geliyordu.
"Beni mi takip ediyorsun?"diye sordu Louis ona dönmeden.
"Sadece odama gidiyorum." Harry omuz silkti.
Louis'nin odası koridorda kendi odasından biraz daha ilerideydi. Harry omzuyla kapıyı iterek açarken Louis yürümeye devam etmiş son anda bir karar değişikliğiyle arkasına dönmüş ve Harry'nin odasına girerek kapıyı arkasından kapatmıştı.
"Eğer birine bir şey söyleyecek olursan seni öldürürüm."
Harry yüksek sesle bir an irkilmiş ve kahvesinin birazının taşarak eline dökülmesine neden olmuştu. Suratını buruştururken bardağını bulduğu en yakın yere bıraktı.
"Sakın ol. Yaşayacaksın." sakinlikle söylediğinde Harry bulduğu peçetelerle elini silmekle meşguldü.
"Ne zaman ağzını açsan başıma bir şey geliyor gibi hissediyorum."
"O zaman çenemi kapatmamı sağla."Louis birkaç adımda yanına gelmiş pantolonunun üzerinde aletini sıkıca kavramıştı. "Onunla." gözüyle aşağıyı işaret ederken alt dudağını ısırmıştı. Tüm bedenine yayılan elektrik onu ele geçirdiğinde Harry Louis'nin saçlarını kavrayarak onun önünde diz çökmesini sağladı. Fermuar sesinden biraz sonra pantolonu tamamen inmişti.
Louis'nin dudakları sertleşmiş aletinin etrafına sardığında Harry kesik ve boğuk bir inleme çıkardı. Ağzı sıcacıktı,elmacık kemikleri belirginleşmiş gözleri yukarıda,kendi gözlerinde sabitlenmişti. Biraz daha almaya çalıştığında ani bir refleksle geri çekildi.
"Tahmin ettiğimden daha zor."dedi. Dudakları ıslanmış ve de kızarmıştı.
"İlk seferin mi?" Louis soruya başını onaylarcasına sallayarak karşılık verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
crazy to love you
FanfictionHarry ve Louis genellikle birbirlerinden nefret ediyorlar.