Harry altındaki terli ve çıplak vücuda baktı. Dudaklarını en çok öpülmekten kırmızılaşmış haliyle seviyordu. Bu birbirlerine karşı edindikleri yeni bir bağımlılık olmuştu. Sonsuza kadar öpüşmek. Harry birkaç sene öncesini düşündü. Dilinin Louis'nin ağzının içinde dolanacağını kim düşünebilirdi? Üstelik muhteşem bir orgazm sonrası.
"Üstümden kalk. Zayn her an eve gelebilir." Louis elini göğsüne koyarak üstündeki bedeni itmeye çalıştı ama gücünün çeyreğini bile kullanmıyordu.
"Sakin ol. O her şeyi biliyor."
Louis'nin yüzü şaşkınlık ve tiksintiyle karışık bir ifadeye büründüğünde Harry buna alınmalı mıydı bilemedi. "Ona sen mi söyledin?"
"Hayır. Kendisi anlamış. Duvarların inceliğinden falan bahsetti." Louis bu sefer onu boş bulunduğu bir anında sertçe ittiğinde yatağın yan tarafına düştü. Yanındaki çocuk yüzünü yastıkla kapamış,tırnaklarını zavallı kumaşa geçiriyordu.
"Aman tanrım,rezil oldum. Duyduğuna inanamıyorum."
"Sakin ol."dedi Harry. "Durum o kadar da kötü değil. Sadece birkaç inleme ve daha hızlı,daha sert,lütfen Harry gibi birkaç cümle." Louis'nin yüzüne bakılırsa Harry'nin sakinleştirme yardımı geri tepmişti.
"Sadece bazen birazcık da olsa sussan her şey benim için çok daha iyi olacak." Louis sert bir sesle ayağa kalktığında Harry onu bileğinden yakaladı.
"Hadi ama,seni kaçırdığım için çok üzgünüm. Telafi edebilirim?" Harry soru sorarmış gibi kaşlarını kaldırdı ve ona beklentiyle baktı. Sadece Louis'nin yüz ifadesi birazcık yumuşasaydı. Üstelik bu ışıkta çok nefis görünüyordu.
Ve artık bazı duygular kabullenildiğine göre onu bırakmak hiç de kolay olmayacaktı. O duygulara gelirsek de başta Louis'yi kendisinden uzaklaştırmaya çalışarak onları yok etmek için çabalamış ve birgün yine kendisini onun yatağında bulmuştu. Artık aklına yeni bir taktik vardı. Sonuna kadar tüketmek ve hisler geçtiğinde arkasına dönüp gülmek.
"Bilgin olsun diye söylüyorum kaçmamın tek nedeni bu değil ama buluşmam gereken arkadaşlarım var."
"Ne zamandan beri arkadaşların var?"
Louis üfleyerek omuz silkti. "Var işte." Ancak Harry elbette ki bu kadar hızlı vazgeçmeyecekti. Onu bileğinden çekerek yatağa düşmesini sağladı ve sonra üstüne çıkarak boynunu öpmeye başladı. Bu yeterli olmalıydı. "Tanrım,sanki mümkünmüş gibi son zamanlarda olduğundan da çok azgınsın." Harry gülerek yavaşça aşağıya doğru indi. Tüm bu yolda burnu ve dudakları göğsüne karnına sürtündü ve kasıklarına geldiğinde durdu. Onu yavaşça ağzına aldı. Buna bayılıyordu. Ağzında yavaşça sertleşmesini,doluluk hissini,ona zevk verdiğini bilmeyi ve o kıvranıp daha fazlasını isterken elinde olan tüm o kontrolü.
"Gerçekten. Yalan söylemiyorum. Beni bekliyorlar."
Harry,dudaklarını bir an için Louis'nin aletinden ayırarak yukarıya baktı. "Onlara işin çıktığını söyle. Ya da gerçeği söyle. Bana çok ihtiyacın olduğunu ve bu yüzden geç kaldığını anlat." Louis başını arkaya atarak duyulmasını istemediğini belli eden sessiz bir inleme çıkardı.
Harry'nin iki parmağı deliğine doğru kaydığında dizlerini kırarak bacaklarını yukarıya çekti. Nefes alışverişleri artmıştı. Göğsü hızla inip kalkıyordu. Harry'nin kendisi de taş gibi sertti fakat sabırla doğru zamanı bekliyordu. Louis'nin becerilmek için tam kıvamında olduğu o hassas ve ihtiyaç içindeki istekli halini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
crazy to love you
FanfictionHarry ve Louis genellikle birbirlerinden nefret ediyorlar.