crazy to love you

6

"Bu saçma şeyi izlemek istemiyorum."Louis,Harry'nin elindeki kumandayı var gücüyle almaya çalışırken sesini yükseltti.

"Umurumda değil."dedi Harry. Kumandayı kendine doğru çekerek eline batan tırnaklardan kurtulmayı başarmıştı. Harry onlara pençe adını takmıştı. Neyseki kolu Louis'nin uzanmasını engelleyecek kadar uzundu. Başının üstünde en yüksek noktaya getirdiğinde ise Louis hırslanarak kucağına çıkmış,kumandayı Harry'nin geriye doğru uzanan elinden kapmaya çalışıyordu.

"Gerçekten Louis,bu programı kaçıramam." Sona doğru kelimeleri birbirine geçmişti çünkü Louis'nin boynu tam anlamıyla onu boğuyordu. Harry o güzel boynunu bir vampir gibi ısırma isteğiyle dolarken biraz sonra düşünceleri onu ele geçirmiş ve bunu gerçekten yapmıştı.

Louis sessiz bir çığlıkla geri çekilirken Harry sert olduğunu düşündüğü bir sesle konuştu. "Yemin ederim Louis,buna son vermezsen seni kucağıma alıp pataklayacağım." Ve Louis'nin çatık kaşlarının altındaki gözlerinde beliren o garip ifadeyi gördü. Harry,fark ettirmek istemese bile bunun onu heyecanlandırdığını biliyordu. İfadesi değişip gülümsediğinde ise elinde bir boşluk hissetti. "Yakaladım!"

Lanet olsun,dikkati dağılmıştı. Louis elindeki kumandayla birlikte kucağından indiğinde ise rolleri değiştiler. Sorun şuydu ki ikisi de inatçıydı ve Harry onun kazanmasına izin vermeyecekti. Bu yüzden Louis kanalları değiştirirken yine bir yakalama girişiminde bulunmuş,kendisini geri çekerken koltuğun üzerine doğru uzanmak zorunda kalan Louis'nin üzerine çıkmıştı.

Louis'nin havada kalan eli Harry'den uzaklaşmaya çalışırken zorlu zamanlar geçiriyordu. Geriye doğru gitmesi Harry'nin onu hapseden bedeni yüzünden imkansızlaşırken dizleri Harry'yi üzerinden kaldırmak için boşa çaba harcıyordu. Üstelik çok ağırdı ve Louis koltukla Harry arasında ezildiğini hissedebiliyordu. "Her konuda benimle inatlaşmak zorunda mısın?"dedi Louis. Yorucu ve bir sonuca varmayan savunması onu nefes nefese bırakmıştı. Sıcaklamış hissediyordu.

"Eğer her seferinde sorun çıkarmazsan buna gerek kalmazdı."Louis ona öldürecekmiş gibi bakarken Harry bileklerini öyle sıkı tutmuştu ki kumandayı elinde bu kadar uzun süre tutabilmesi bile mucize görünüyordu. İnatçı ve zorlandığını belli eden gözlerinde büyük bir kararlılık vardı. Eğer onu tutmaya devam etmezse her şeyini kaybedecek biri gibi son gücüne kadar savaşmaya devam ediyordu.

Beklenen son gerçekleştiğinde ve kumanda yeri boyladığında ise bu ikisinin de umrunda olmadı çünkü Harry Louis'nin altında sertleşmeye başladığını hissetmiş ve kendini ona doğru bastırmıştı. "Seni böyle tutmam hoşuna mı gitti?"Louis kızararak gözlerini kaçırmış yine de hiçbir şeyi inkar etmemişti. Genelde böyle olurdu. Her şeye bir cevabı vardı ta ki tahrik olmaya başlayana kadar. Gerçi bazen bu konuda garip bir şekilde fazlasıyla cesaretli olurdu. Harry'nin onun ilki olduğunu öğrendiğindeki şaşkınlığının nedeni de buydu. Daha önce onlarca kişiye beklenmedik bir anda seks teklif ettiğini ve bu konuda tuhaf bir özgüveni olduğunu sanıyordu ama... Bu Harry'nin onda bıraktığı bir etki miydi? Harry onda bir etki bırakıyor muydu? Ya da sadece bunları ilk defa yaptığı için mi bu kadar istekliydi?

"Harry..." Louis ihtiyaçla ona sürtünürken Harry hala onun bileklerini bırakmadığını fark etti.

"Acıtıyor muyum?"

"Acıtmasını seviyorum."

Biraz sonra düşünmeden başını Louis'nin boynuna gömdü. Biliyordu ki eğer biraz daha düşünseydi bunu yapamazdı.

"İz bırakma."

"Fondötenler bunun için var. Hem bunu yapmamı istiyorsun." İnce derisini dişlerinin arasına alırken emmeye devam etti. Tadı çok güzeldi. Başka bir şeye benzetilemeyecek türde kendine özgü,güzel bir kokusu vardı. Harry burnunu bu kokuyla tüketene kadar doldurmak için derin nefesler alıyordu. "Zayn ne zaman gelecek?" Konuşmak için başını geri çekmek zorunda kalmasından nefret etmişti.