Jisoo son hızla bahçede Lisa'nın yanına doğru koştu. Sadece Lisa'nın yanı demek doğru olmazdı. Tanımadığı 2 oğlanda vardı onun yanında. Siyah saçlı ve uzun boylu olanın Lisa'nın sevgilisi olduğunu düşündü çünkü baya yakın gözüküyorlardı. Diğeri ise sanırım arkadaşlarıydı. Kırmızı saçlı olduğu için çok dikkat çekiyordu. Geçenlerde Lisa'nın dediğini düşündü"Kırmızı saçlı olan Devil Eye'ların lideri."
Çocuğu incelediği pek söylenemezdi çünkü gözünde güneş gözlükleri vardı. Ayrıca hep sırıtıyordu. Yinede Jisoo'nun içini sanki bu çocuğu ̶t̶a̶n̶ı̶y̶o̶r̶m̶u̶ş̶ hissi kapladı.
Lisa ona endişeli gözlerle baktı"Unnie ne oldu? Yüzün bembeyaz olmuş."
Jisoo Lisa'nın koluna girdi ve oturduğu banka doğru yürüdü. Bankın altına baktı ama o kanlı ̶Q̶u̶i̶j̶a̶ üçgenini göremedi.
"Unnie beni endişelendiriyorsun."
"B-bak Lisa az önce bana birisi mesaj attı. Kim olduğunu sorma ben de bilmiyorum. Garip garip mesajlar attı ve sonra bana bu bankın altına bakmamı istedi. Kanlı bir Quija üçgeni vardı. Delice gelicek belki ama şimdi yok."
Lisa bir an içinde korkuyu hissetti. Quija oyunundan pek haz etmiyordu.
" Mesajları gösterir misin Unnie. "
Jisoo kafasını sallayarak telefonunu çıkardı. Mesajlar kısmına girince en üstte annesi olduğunu gördü." Lisa yemin ederim onunla mesajlaştım.Bana inanmalısın."
Lisa gülümseyerek ellerini Jisonun omzuna koydu. "Unnie sen büyük bir travma atlattın. Doktor böyle şeyler olabilir demişti. O yüzden takma kafana ve ilaçlarını içmeye devam et." yanağını öpüp bahçenin diğer tarafına doğru gitmeye başladı.
Jisoo ise kafasını elleri arasına alarak banka oturdu. Ona ne oluyordu böyle. Şizofren mi olacaktı şimdide. Sonra bir bildirim sesi geldi. Jisoo elleri titreyerek telefonu açtı.
Bilinmeyen Numara:Beni fazla küçümsedin Jisoo.
Bilinmeyen Numara:Neden o sevgili 3 arkadaşına Quija oyunu hakkında bildiklerini sormuyorsun?
Jisoo'dan
Jennie'yi bulmalıydım. Beni ciddiye alabilecek tek kişi oydu. Koridorda koşarken birisine çarpmamla düşmem bir oldu. Karşımda tanımadığım siyah saçlı mavi gözlü büyüleyici bir kız vardı.
"Önüne bak" dedi ve yavaşça yanımdan geçip gitti. Beynim kızın dediğini tekar başa sarıp dinletiyordu.
Bir şey bildiğimi fark ettim. Kızı tanıyordum. Ama tanımadan tanıyordum. Sanki gözlerine baktığımda her şeyini görmüştüm. Ateşler içindeki acılarını, mavi saçlı birisiyle olan anılarını. Ona JacquaLiny diyorlardı. Neden bi insan kızına bir isyan adı verirdi?
Mavi saç! Tabii ya. Hızla o kıza yetişmeye çalışırken insanlara çarpmadan duramıyordum. Acil bir durum olmasa özür dilerdim fakat şuan kendimi amerikayı keşfediyormuş gibi hissediyordum.
Sonunda kıza yetişip kolundan tuttuğumda bana sorgulayıp ateş saçan gözleriyle bana baktı.
Onun söze başlamasını beklemeden"Mavi, mavi saçlı bir arkadaşın var mı? "
"Ne? Mavi saçlı bir sürü kişi var. Şimdi çekilirsen bahçeye çıkacağım."
Kolundan tutup gitmesine izin vermedim"A-adı Taehyung. Lütfen bu çok önemli. "
Kız ilk şaşırsada sonra ciddi bir ifadeye bürünüp bileğimden tutarak okulun alt katındaki spor salonuna doğru götürmeye başladı. Eğer Tae ile ilgili bir şeyse sürüklenmeye bile razıydım.
Fakat bileğimi sıkan elleri gereksiz fazla sıcaktı. Ben bileğimi çekmeye çalıştığımda canım daha çok yanıyordu.
Kızın gereğinden fazla sıcak oluşuna mı şaşırayım, fazla güçlü olduğuna mı, yoksa şuan beni duvara yaslayıp ellerini gözlerime götürüp garip şeyler söylediğine mi şaşırayım?
Ben ne kıpırdayabiliyor, ne de konuşabiliyordum. Fakat başka bir kız bir şey söyleyince büyük ihtimalle yaptığı ne ise bozuldu. Bende yere düşerek hızlı nefes alıp veriyordum. Kafamı zorla kaldırmaya çalıştım.
"Victima'ya nasıl nefes kesen laneti uygularsın? Hemde bu okulda. Konseyin izin verdiği bu okulda?"kızıl saçlı kızın Victima dediği kızın ben olduğumu bir şekilde hissediyordum.Konseyde neyin nesiydi? Bana neden kurban diye sesleniyordu? Hatta Latince bir dilde. Peki ben Latinceyi nereden biliyordum? En önemlisi benim bildiğim bir şey var mıydı?
"Kanıtın olmadan hiç bir şey yapamazsın" dedi önümdeki kız.
"Yapma Liny şuan tepemizde bir konsey üyesinin kızı bulunuyor." kızın dediğini kesik kesik duyamayacağım bir duruma geldiğimde sırt üstü uzandım. Ve onu gördüm. Altın sarısı renginde olan kanatlarıyla tepemizde duran başka bir kızıl saçlı kız vardı. Bana ne dokunmuştu?
"Liny belki üvey kardeşine söylemelisin, Victima'nın varlığını senin sayende herkesin öğrendiğini."rüyam burada bitmişti sanırım çünkü zifiri bir karanlığa gömülmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost❦kth+kjisoo✓
Adventure"Lisa sen Ouıja oyununu oynayalım demeseydin Jisoo Unnie'min başına bu gelmeyecekti."dedi ağlayan Rose Lisa gözlerindeki yaşı tutmayı bırakmış bakışlarını Jennie ve Rose'ye doğru yöneltmişti" Bu benim suçum değil tamam mı!? Oynamasaydınız o zaman! "...