*Düzenlendi*
3 kız ne yapacaklarını düşünerek neredeyse kendilerini bitirmişlerdi.
Ne polisler bir iz bulmuştu ne de onlar. Tam 4 gün geçmişti.
Gerçi onların şüphelendiği bir şey vardı ve şuan bu konu üzerine ̶k̶a̶v̶g̶a̶ ̶e̶d̶i̶y̶o̶r̶l̶a̶r̶d̶ı̶.̶
"Lisa sen Ouıja oyununu oynayalım demeseydin Jisoo Unnie'min başına bu gelmeyecekti."dedi Rose.
Lisa gözlerindeki yaşı tutmayı bırakmış bakışlarını Jennie ve Rose'ye doğru yöneltmişti" Bu benim ̶s̶u̶ç̶u̶m̶ ̶d̶e̶ğ̶i̶l̶ ̶ tamam mı!? Oynamasaydınız o zaman"
Jennie kızarmış gözlerini silerek ayağa kalktı"Bırakır mısınız şu gereksiz tatavayı. Siz böyle kavga edince bi bok olmuyor."
"Söyle o zaman ne yapalım? Boş boş oturalım mı?" dedi çıldırmak üzere olan Rose. Unnie'si tam 4 gün önce ortalıktan kaybolmuş ve hiç bir iz yoktu. Sevdiklerini kaybetmek en büyük korkusuydu onun.
"Aishh Chaeyoung biraz mantıklı düşünür müsün?" diye karşılık verdi Jennie
"Ne demeye çalışıyorsun Unnie"
"Şunu demeye çalışıyorum Lisa;Elimizdeki bilgileri ortaya koyup kavga etmek yerine yeni bir iz bulabiliriz haa?"
Jisoo'dan
Gözlerimi açtığımda nasıl tarif edeceğimi bilmediğim bir yerdeyim.
Gözlerimi kamaştıran mavi ışığın kaynağını aramaya başlayınca gözlerim, göğsüme odaklandı. Ağzım gitgide açılırken ben göğsümden yayılan mavi ışığa bakıyordum.
Sonra bedenimi kıpırdattım ve üstünde durduğum şeyin zemin değil su olduğunu gördüm. ̶Ş̶a̶ş̶ı̶r̶t̶ı̶c̶ı̶ ̶v̶e̶ ̶i̶m̶k̶a̶n̶s̶ı̶z̶ gözüken bir şekilde batmıyordum. BATMIYORDUM!
Karşımda bir ayna belirdi. Yansımama baktığımda kısa süre zarfında ikinci şoku yaşıyordum.
Normalde kısa, siyah saçlarım, ̶k̶ı̶r̶m̶ı̶z̶ı̶ ve belime kadar uzanıyordu. Başımda bir taç ve up uzun beyaz tül bir elbise. Göz kamaştıran bir elbise...
Ölmüşmüydüm?
Burası Ahiret mi?
Ne olmuştu bana?
En son...
Hayır! Hayır, hayır, hayır...
O Casper kılıklı mavi çocuk nereye getirmişti beni?
Ya o neredeydi?
Ya da bunların hepsi bir rüyaydı.
Tabii canım hepsi bir rüya yani başka ne olabilir ki?
Su sesi...
- burada bir gülesim geldi-
Bu o!
Ayağa kalmaya çalıştım ama başaramadım. Felç geçiriyor gibiydim. Cevabı konuşarak öğrenmeyi denedim.
"Mavi Pisl-"
"Şşş" dedi parmaklarını dudağıma koyarak.
Gözlerinin içine baktığımda sanki onun bedenindeyim, onun her hücresine kadar hissedebiliyordum.
Yanağıma ıslaklık gelince titrek sesimle konuştum"Ne-neredeyiz"
"Hiçlikte"
"Ağlama" dedi.
Beni kendine çekince her yer simsiyah oldu. Boşlukta gibiydik. Gerçi öyle değil miyiz?
"Hayır, burası benim kalbim."
Boş... Boş diye düşündüm.
"Tch, boştu ama artık değil. Şuradaki ışığı görüyor musun?" eliyle kaynağı belli olmayan mavi ışığı gösterdi.
Kafamı salladım aynı zamanda burnumu çekiyordum.
"Pe-peki göğsümdeki ışık?"
Sırıttı...
"Gördüğün ışığın kaynağı sensin."
"Nasıl?"
"Hiç sorma, anlatma konusunda berbatım güzelim."
Ağlamaktan şişen gözleri tekrar sildim.
"Bu ne demek oluyor?"
"Artık benimsin demek oluyor."
"Ne o pazardan mal alırmış gibi."
"Öyle düşünebilirsin, ama bir ay vaktim var. Bu süre içinde bana zorluk çıkarma tamam mı Jichuu~?" Aegyo yaptığında gerçekten tatlı oluyordu. İstemsizce kıkırdadım.
"Aigoo bak işe yakışıklılığıma dayanamadım değil mi?"
"Hayır, sadece kendini beğenmişin tekisin."bunu dediğim an yok oldu. Ne...
Ensemdeki nefesle ̶t̶i̶t̶r̶e̶d̶i̶m̶ ve refleksle arkama döndüm.
"Şımardın mı? Yoksa çok mu yüz verdim ha? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost❦kth+kjisoo✓
Adventure"Lisa sen Ouıja oyununu oynayalım demeseydin Jisoo Unnie'min başına bu gelmeyecekti."dedi ağlayan Rose Lisa gözlerindeki yaşı tutmayı bırakmış bakışlarını Jennie ve Rose'ye doğru yöneltmişti" Bu benim suçum değil tamam mı!? Oynamasaydınız o zaman! "...
