*Düzenlendi*
Finalden önceki bölüme hoşgeldiniz!
Medya:Celine
Bedenime bıçaklar üst üstüne saplanırken bir yandan nereden geldiğini anlayamadığım güçlü ışığın yüzüme tutulmasıydı. Bu bir kaç saniye sürdü ve ışık söndü. Gözlerim ondan sonra direnişi bıraktılar. Her taraftan sesler geliyordu lakin hepsi karmakarışktı. Her şekilde anlaşılamaz.
Aklımda sadece o vardı. Taehyung... Az önce yaşadığım olay gözümün önünden çıkmıyordu hatta bozuk plakmışçasına tekrar ediyordu.
Uyanmak istiyordum. Şuan annemin yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki... Ona derdimi anlattıktan sonra kucağında ağlamak ardından onun bana tesellisinden sonra mutlu olmayı o kadar çok istiyordum ki...
Lisa'yla konuşmak, Jennie ve Rose'nin hala yaşadığına inanmak... Çok şey istemiyordum. Kısaca huzur istiyordum.
Ares olayı, Celine'nin krallığında olmayı kurban olmayı, bunların hiçbirini istemiyordum.
Ares öyle dedikten sonra ve Celine'ninde beni kendi amacı için kullanmasından dolayı ne yapacağımı şaşırdım. Belli ki bu savaşta iki taraf vardı. Lakin o üç olacak,
Bir süre sonra sesler netleşmeye başladı. Adım ardı ardına söyleniyordu. "Uyanıyor! Jisoo, sesimi duyuyor musun? Jisoo, Jisoo.." daha fazla Jisoo.
Göz kapaklarım aralandı. Bir hastane odası fakat her yer gümüşten. Ama aynı koku. Bazı insanlar bu kokuyu sevmez. Ama ben alıştım ve sever hale geldim.
Yanı başımda Lisa vardı. Gözleri şişmiş endişeli şekilde bakan bir Lisa. Ve iki tarafında uçan Shiny ile Candy. Ağzımı hiç açmak istemiyordum ama ne olduğunu merak ediyordum. "Ne oldu bana?"
Lisa değil başka birisi konuştu. Bu Zayn'di. "Shiny ve Candy seni odanda ağzında mavi bir sıvıyla yerde yatarken bulmuşlar. Ve göğsündeki o yara ortaya çıktı." konuşması hem ilgiliysi hem de iğneleyiciydi. Bunu nasıl başarabiliyordu?
"Ne zamandır yatıyorum peki?"
"Çok olmadı, yarım saattir sanırım." dedi karşı koltukta oturan Zayn.
Ardından odada Celine belirdi ve herkese çıkmasını söyledi. Bu karı benden daha ne istiycekti. Yemin ederim oğlunla değil petekle evlenesim var dicem. Onlar soğuğu algılamıyor olabilir ama ben neyim burada. Tanrının kızı mı, hayır. Onun bunun çocukları! Doyumsuzlar. Niye bu kadar sinirlendim? Whatever.
"Evet Celine'cim ne diyeceksin? Çeyizlerimi mi soracaksın. Maalesef anam başka evrenlerde. Çeyizimi getiremiyor."
Bunun üzerine Celine gülümsedi. "Biliyorum bu kararım için sinirlisin. Ve biliyorum... Ares'i seviyorsun. Lakin unutma, onun sadece kurbanısın. Yani bir kukla. Burada seni üzmek istemiyorum. Sana doğru yolu göstermek istiyorum canım."
Gözlerimi devirdim. "Tamam. Oğlunla evleneceğim. Lakin bir şartım var. Lisa ile konuşmama ve Jennie ile Rose'nin 2 saat için bu evrende olmasını istiyorum."
Sanki hiçbir şey istememişim gibi gülümsedi. Merak etme sen güzeller güzeli asil hatun. Sanalyeye pardon tahta bir daha oturabilecek misin, göreceğiz koçum.
Celine gittikten bir kaç dakika sonra Lisa içeri girdi. Girdiği gibi bana sarıldı. Kokusunu bile özlemişim veledin. Yanımdaki koltuğa oturduktan sonra ona baktım. Elbette planımı ona sesli bir şekilde anlatamazdım. Dinleyeceklerine adım gibi eminim.
"Lisa, kağıt ve kalemin var mı?"
Elime aldığım kağıda teker teker şu kelimeleri yazdım. Savaş çıkacak. Jennie ve Rose'a şuan yazdığım planı anlatacaksın. Lisa'ya baktığımda merakla beni izliyordu. Kafasını sallayıp devam etmemi söyledi. O sırada 'seni çok özledim' cümleleri ağzımızdan çıkıyordu. Celine'nin durumu çakması bizi batırırdı.
Yazmaya devam ettim, düğün günü Ares'i çağıracağım. Okuduğu an şoka girmesine şaşırmadım. Zayn'in gelmemesini sağlamamız lazım.
O da bir kağıt alıp şunları yazdı, Nasıl olacak?
Gücünden bahseder misin? Yazdım. Eğer şanslıysak tuzağa düşürecek bir güç olması lazımdı.
Biyokinezi. Dna'mı değiştirebiliyorum. Yazdı.
Bir dakika boyunca düşündükten sonra aklıma gelen fikirle şunu sordum, Aisha'nın kılığına girebilir misin?
Planı anlamış gibi öyle bir baktı ki mooda girdim.
Rüyadan sonra kendimi daha bilgili hissediyor gibiydim. Bu planın kusursuz olduğuna emindim. Bu işe yaramalıydı. Peki sonrasında mı ne olacaktı? Bunların hepsini Lisa'ya anlattım. Son kısmı dışında...
İlk olarak kaldığım odadan çıkacaktım. Sonra Celine'ye gidip düğün organisazyonuna yardım etmek isteğimi söyleyeceğim ki iyi bir gelin olduğumu gösterebileyim. Düğün günü Lisa'dan Aisha kılığına girmesini söyledim çünkü Zayn'in eski sevgilisiydi. Ben gelmeden önce hemen ayrılmışlardı. Celine ayırmıştı bizim çifte kumruyu. Candy resmen dedikodu kazanıydı. Bana neredeyse çoğu şeyi anlatmıştı burayla ilgili.
Lisa Zayn'i oyalarken Jennie ve Rose nedimem olarak yanımda olacaktı. Bu planda onlar pasiflerdi. Çoğu yükü ben ve Lisa alacaktık. İki arkadaşımızıda kurtarıp her şeyi anlatacaktık. Şuan hiçbir şey bilmiyorlardı. Plana hakim kalamazlardı. Fakat onlara makyaj süresinde çoğu şeyi anlatacaktım. Onların ölümünden sonraki çoğu şeyi...
Ardından düğün davetiyeleri gönderilirken Ares'i davet edecektim. Çünkü bu içimdeki şey her neyse damarlarıma kadar işleniyor ve acıtıyordu. İlk başta vücudumu sonrasında ise aklımı ele geçirmesinden korkuyordum. Onun kurbanı olmaktan kurtulmak istiyordum. Bu boktan kehanetin ağzına etmek, sonlandırmak istiyordum. İşte bundan sonrasını Lisa'ya anlatmamıştım.
Savaş çıkması büyük olasılıktı ama ben bunu Lisa'ya tam tersi bir şekilde söylemiştim. Savaş çıkmayacak için rahat olsun demiştim. Ama çıkacaktı. Lisa, Zayn,Jennie ve Rose'un bir süreliğine hiç bir şeyden haberi olmayacaktı. Onlar odada düğün için hazırlanırken dışarısı mahşer alanı olacaktı. İşte tam onların fark ettiği an ben ortaya çıkacaktım. Ares ile konuşup durumu sonlandırmayı düşünüyordum. Sonunda ölsem bile. Bunların hepsi kardeşlerimi korumak içindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost❦kth+kjisoo✓
Adventure"Lisa sen Ouıja oyununu oynayalım demeseydin Jisoo Unnie'min başına bu gelmeyecekti."dedi ağlayan Rose Lisa gözlerindeki yaşı tutmayı bırakmış bakışlarını Jennie ve Rose'ye doğru yöneltmişti" Bu benim suçum değil tamam mı!? Oynamasaydınız o zaman! "...