*Düzenlendi*
'Evet final yaklaşıyor. Açıkcası final çok uzun bir bölüm olacak-yaklaşık 1500,2000 kelime olacak- o yüzden destansı bir finale tanıklık edeceksiniz. Büyük ihitimalle '3.0' final bölümü olacaktır. Biliyorsunuz ki okullar başlayacak ve telefonum elimde değil bilgisayarıda kardeşlerimden alabilmek için büyük bir uğraş gerektiriyor. Yani bölümler haftada bir gelebilir bu yüzden üzgünüm. İyi bir haber okul açılmadan iki veya üç bölüm gelecek. Oy ve yorum sayısına bağlı.'
'Medya: Lisa'
Gelecekten merhaba Corona nedeniyle eve kapılmış durumdayız bende sıkıntıdan kitabı düzenliyorum işte naparsın.
"Korku beni boğuyor,nefes alamıyorum."
Kız sağ elini yeni tanıdığı iki garip kızı elleriyle onun konuşmasına izin vermesi için kaldırdı. İlk önce yutkundu. Hala idrak edemediği şeyler vardı. Belki sadece kitap okurken,film izlerken 'gerçek olsaydı ne olurdu?' dediği şeyler birden hayatına girmeye başlamıştı. Belkide bir araba kazası atlatmıştı ve bunların hepsi bir rüyaydı. Ama ihtimaller azdı. Jisoo hiçbir kopukluk olmadan her şeyi hatırlıyordu.
Her şeyi. Onun ona yaptıkları dahil bütün anıları artık beyninde o ayndan o yana sürükleniyordu. Ağlasa mı, sinirden etrafını dağıtsa mı yoksa bunların hepsine koca bir kahkaha mı atsaydı bilemiyordu saçları gecenin karanlığına sahip kız.
"Lisa,"dedi. Sanki şuan tek tanıdığı,tek sarılmak isteyip,kulağına bunların hepsi bir kabustan ibaret demesine o kadar ihtiyacı vardı ki diyebildiği ilk şey bu olmuştu. "Lisa nerede? O NEREDE?" ani çıkışına engel olamayıp gözünden bir damla akmasına izin verdi. Ağzındaki o tuzlu tat belkide acizliğinin göstergesi olarak daha bi tuzluydu sanki. Derin bir nefes aldı Jisoo ardından beklentiyle Jane ve Clara'ya baktı. Clara, Jane'e kafasını salladı. Sonra Jane'nin gözleri birden kırmızı olunca Jisoo hayal gücüne bir kez daha hayran kaldı. Fakat hayran kalması uzun sürdü. O böyle şeyleri hayatta olsa hayal edemezdi. Jisoo o kadar basit bir insandı ki bu yaşananlardan önce, anca deliler hastanesine gitse böyle şeyleri kafasında uydurabilirdi.
Sonra odaya daha önce evinde arkadaşlarının cesetlerinin arasında gördüğü diğer silik bedenli sarışın bir kız girdi içeri. Ve arkasından sanki yenilenmiş olan, diğerleriyle aynı şekilde leydi gibi giyinmiş, sarıya yakın kumral saçlarıyla başka bir kız geldi. Bu Lisa'dan başkası değildi.
Sonra küçükken çok tekrarladığımız o tekerlemeyi tekrar etti,
"Çek,çek, çek kürekleri...
Nehirden yavaşça aşağıya...
Neşeyle,neşeyle,neşeyle,neşeyle
Hayat bir rüyadan ibarettir."
Hiç düşünmeden önümdeki kıza sarıldım. Kollarımı ona sardığım an gözlerimden yaşlar akmaya, ağzımdan minik hıçkırılar dökülmeye başladı. Onunda bana aynı şekilde sıkı bir şekilde sarılmasıyla içime tarif edilemeyecek derecede güzel bir huzur yerleşti.Elimi onun yanağına koyarak aramızda biraz mesafe bıraktım. Çok güzel olmuştu. Sonra aklıma yarası gelince hemen karın bölgesinde doğru indirdim bakışlarımı ama ne bir kan ne de Lisa'da zorlanma vardı. Ama görmüştüm, kılıç kötü bir şekilde girmişti minik vücuduna. Gözlerimle durumu anlamadığımı belli ederek ona baktım.
O ise kafamda doluşan sorulara anlamışcasına beni uyandığım yatağa geri oturtup cevapladı, "Şifacı Miley beni eskisinden daha iyi yaptı ona çok minnettarım, ve karşında duran Emily'de bana çok yardım etti." Başımı anladığımı belirtir şekilde salladım.
"Peki biz neredeyiz, Lisa neler oluyor? Jennie veya Rose'ye ne oldu?" sondaki soru en merak ettiğim ama ne olduğunu asla duymak istemeyeceğim bir soruydu. Lisa sanki burası hakkında her şeyi biliyormuş gibi hiç beklemeden cevap verdi, "Burası Ruhlar Alemi Jisoo. Ne kadar bir rüyada olduğunu sansanda gerçek bu. Ruhlar Alemin'e hak etmeyerek çok kötü şekilde öldürülmüş insanlar yaşar. Bunlara Ruh deniliyor fakat hak ederek ölen kötü insanlar ise buranın tam tersi dünyaya mahkum ediliyor onlarada Hayalet deniliyor.Ruhların kendine has güçleri olur. Mesela benimki biyokinezi. Evet bende bir Ruhum hatta buradaki herkes öyle tabii sen dışında. Yakında her şeyi öğreneceksin ama bunları anlatacak doğru kişi ben değilim. Jennie ve Rose ile şuan Kraliçe Celine ilgileniyor. Onları V öldürdüğü için buraya gelmeleri biraz uzun sürecek. Tekerlemedeki gibi, Hayat bir rüyadan ibarettir."
Jennie ve Rose ile ilgili kısmı duymamla göz yaşlarım üzüntüden değil mutluluktan akmaya başladı bir yandanda içimde V'ye karşı intikam hissi dolmaya başladı. Onu kendi ellerimle öldürecektim.
"Şimdilik bir duş al. Bizim için gerekmiyor ama Celine sana uygun bir oda hazırlamamızı isteyince elimizden geleni yapmayı çalıştık. Buraya gelince insanlıktan biraz daha kopuyoruz o yüzden buraya yabancı kalırsan büyücülerle vakit geçirebilirsin. Onlar daha insancıldır."
Kafamı sallayıp son kez ona sarıldım. Clara"Yemekte görüşürüz güzellik" deyince ona gülümsedim. Jane'de yanıma hoplaya hoplaya gelip yanağımda öperek görüşürüz dedi. Adını şimdi öğrendiğim Emiliy ise gülümseyerek başını eğdi bende aynı hareketi yaptım. Hepsi odadan çıkınca ise duş almanın iyi bir fikir olduğuna katılıp banyoya doğru yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ghost❦kth+kjisoo✓
Adventure"Lisa sen Ouıja oyununu oynayalım demeseydin Jisoo Unnie'min başına bu gelmeyecekti."dedi ağlayan Rose Lisa gözlerindeki yaşı tutmayı bırakmış bakışlarını Jennie ve Rose'ye doğru yöneltmişti" Bu benim suçum değil tamam mı!? Oynamasaydınız o zaman! "...