Ghost❦kth+kjisoo✓

FİNAL[Gelin]

Bu bölümden iki hafta sonra kitap düzenlemeye girecek ve büyük ihtimalle 30 bölümden 15 bölüme inecek. Yani kısaca hikayede bi değişiklik olmayacak iki bölümü bir bölümde olduğunu hayal edin. Bu bölüme gelen yorum sayısı 100'ü geçerse ikinci kitap çıkacaktır.

Gelecekten ben, eveet öylede oldu.

Derin bir nefes almış ellerimle yüzümü kapatıyorum. Şuan planı başlatmam gerekiyordu. Ama hiç yapmayıp uyuyabilirdim de. Ve Zayn ile evlenip hayatı sultanlar gibi yaşayabilirdim. Zengin koca bulmuştum sonunda. Fakat bu planı yapmak isteyende ben değildim. Biliyordum birisi beni yönlendiriyordu ve nedense buna karşı çıkmak da istemiyordum.

Lisa gitmişti. Sebebi beni çok mutlu eden bir şeydi. Jennie ve Rose şuan buradaydı. Aramızda sadece metreler vardı belkide. Bunun aklıma tekrar gelip moodumun yerine gelmesiyle ayağa kalkıp terliklerimi girdim. Evet Celine'nin yanına terliklerle gidip biraz görünümüne özen göstermeyen bir gelin olarak gözükecektim. Amaan o da biraz acısın. Az kalsın ölüyodum ve süslenip püsleniyim mi?

Adımlarımı Altın Saray'a yöneltirken etrafa bakıyordum. Bulutların üstünde üç tane saray vardı ve köprünün arkasında kalan kısımda halkın yaşadığı yer yani şehir vardı. Ortada kraliyet ailesinin kaldığı en büyüğü Altın Saray'dı. Sağındaki Mavi Saray'da asiller. Solundaki ise tüm toplantıların olduğu, ve çoğu işin yapıldığı yer olan Beyaz Saray'dı.

Celine'nin yanına gidebilmek için iznin gelmesini bekledim. İzin geldi de. Nedense nefes alış verişlerim artmıştı. Göğsümün çıplak kalan yerine baktığımda da nedenini anladım. Damarlarımdaki mavi şey daha fazla yere yayılmıştı. Bunun Ares'le alakalı olduğunu biliyordum. Benim Tae'mle alakalı olduğunu. Peki neden bana bunu yaptırıyordu. Benden nefret mi ediyordu? Hayır... Bir kaç gün önceki ben olsaydım kapıyı açarken asla heyecanlanmazdım. Ama şuan heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Bu ben değildim. Oydu. Ares'ti. Hâlâ ona aşıktı. Bu benim Tae'm de değildi. Çünkü o da bana aşıktı. Evet şuan planımda bir değişiklik oldu. Ares'i öldürüp mezarını kazacaktım. O da benim Tae'mi nasıl acımadan karakterinden sildiyse ben de onu silecektim.

Celine gülümsedi biraz yorgun görünüyordu. Sanırım bu düğün işine çok takmıştı. İşte fırsat! Bende ona gülümseyip iyi gelini oynadım. Hadi gel kaynanacım biraz sana yardım edeyim. Aklıma bu düşünceleri getirirken gülmemeye çalıştım. Kadın kaynana kalıbı için fazla güzel ve genç görünüyordu.

"İyi görünmüyorsunuz," dedim. O da başını sallayıp nefes aldı, "Sadece yorgunum."

"Şey tabii üstüme ne kadar düşer bilmiyorum ama düğün için bende yardım etmek istiyorum." dedim. Fazla mı mütevazi olmuştum? Yoo gayet yerinde bir cümleydi. Ben kimdim ki onun için? Eski sevgilisinin acınılacak kurbanıydım.

Ama öyle bir gülümsedi ki hayatımda ki en iyi şeyi yaptığımı düşündüm. Pardon ama bunu düşünen Ares'ti kesinlikle. Ben kötü gelinlik yapmak istiyordum. Göğsüme acı girince inlememek için kendimi zor tuttum. Şerefsiz Ares.

"Tabii yardım etmeni çok isterim," dedi sonra devam etti, "Zayn arka odada istersen-" sözünü keserek"Konuşmayı çok isterim. "şuan kadının gözünde bir numaralı gelindim. Ahhh işine gelince bir şeyler yapıyorsun Jisoo.

Celine'nin odasından çıkıp Zayn'in odasına gittim. Keşke gitmez olaydım.

"Düğün gününde beni aldatan bir koca. Vay beee. Ne yürekli adamsın Zayn. Sarışınsın zeytinde diyip dalga geçemiyorum. Bu açıdanda sinirimi bozuyorsun ama bu biraz aşırıya kaçtı sanki."

Tamam Aisha'yı falan seviyorsunda sınırını aştın. Sevişmek ne tanrım çıldırıyorum. Sal Jisoo sal. Sanki gerçekten evlencen. Hiç plan yapmadın sanki.