👁~Her ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın... Herşey gözdedir.. Göz yalan barındırmaz, göz yalan konuşmaz. Kırgınlıkta gözdedir, acı da, aşkta.... Gerçekler gözdedir. Ağız yalan söyler ama pişmanlığı gözdedir. Ruhundaki acının yansıması gözdedir. Gözler de ara, bulursun hakikati. Yalanı ele veren yine gözlerdir. ~👁
~Reyyan Şadoğlu~"Gül... Neler oluyo?" dedi en sonunda pes ederek kısık bir sesle Ömer. Gül derin bir nefes alıp kendini toparladı.
"Hiçbirşey göründüğü gibi değil Ömer. Havin anlattı adamla sarıldığım yalan o bana sarıldı. Sonrada hemen eve geldim. Hazırlandım çünkü mecburum. Zaten evleneceğim adam da dedi. Söz olsun birbirimizi tanıyalım hala istemezsen sözü atarız dedi. Birşey olduğu yok! " bu açıklamayı yapıp Ömer'in ellerinden tuttu. Sanırım yaptığı açıklamanın tatmin edici olduğunu düşünüyordu. Ömer ilk önce ellerinde olan ellerine bakıp yüzüne döndü ve ellerini çekti.
" Birbirinizi tanıdıktan sonra nolacak. Onu istersen onlamı evlenceksin. Ben nolucam Gül." diyerek gözlerinin içine bakıyordu. Gül bir garipti bir an gözlerini kaçırdı gibi hissettim. Hadi inşallah hayırlısı. Hayatımız bir düzene girmiyordu.
"Takma kafana bunları Ömer. Olmicak bişi. Bu akşamı bi atlatalım. Şimdi gitmem gerek." diyip bana döndü. Yanına gittim ve ordan uzaklaştık.
"Gül neden böyle dedin çocuğa?" deyince ikimizde durup Havin'e döndük. "Ne demişim?" dedi olduğu yerde donakalan Gül.
"Eh birde seversem çocuğu evlenirim deseydin. Neden açık açık konuşmadın? Umut verdin çocuğa! Belli beğenmişsin adamı iki kere buluşsanız evlenmek isticeksin ben tavrından bunu anladım ama çocuğa olmicak böyle bişi bekle beni dedin resmen." Gül önüne dönüp yürümeye başlayınca şaşırdım. Belliydi zaten ama yinede şaşırdım. Yok öyle bişi ben Ömeri seviyorum demedi.
" Gül dur ve cevap ver Ömer den kaçtın ama bizden kaçma! " diye bağırdım. Durdu ve arkasına döndü. "Ne desem gitmicekti. Sinirliydi o an ona bunu nasıl söyleyeyim. Hem belki sevmem Miran'ı! Sonra söylicem halledicem bu sorunu şuanlık durması gerekiyordu." deyip tekrar yürümeye başladı.
"Ne yani yedeğe mi aldın Ömer'i! Miran olmazsa Ömer ama olursa Ömer'i atlatırım zaten diye mi düşünüyorsun? Sen ne ara bu hale geldin napıyosun sen bi kendine gel Gül Hanım!" diyerek bağırdım arkasından.
"Doğru dedin bak Gül Hanım. Nasuh'un torunuyum ben kim karışır bana istediğimi alırım. Ömer'i bir ara sevdim ama şimdi sevmiyorum. Miran'ı seviyorum onunla evlenicem ben. Ömer'inde yoluma çıkmasını istemiyorum o yüzden böyle oyalıyorum." diyerek uzaklaşmaya başladı.
Arkasından " Sen ne ara böyle pislik bir insan oldun!! " diye bağırdım duyup duymadığını bilmeden. Olduğum yerde kaldırıma oturdum Havin'den destek alarak. Ne ara bu hale gelmişti, gelmiştik.
"Reyyan noluyo anlamıyorum bu kıza çok iyiydi bu Ömer'i seviyordu?" diyen Havin'e baktım. Sonra Miran'ı düşündüm. Ağzımdan istemsizce "Miran'ı gördüyse tabi daha aklına Ömer mi gelir." lafı çıkınca hemen elimle ağzımı örttüm.
Gözlerini belertip bana baktı. "Kızzz ne diyon sen o kadar mı yakışıklı!" deyip yanıma oturunca omzuna vurdum. İkimizde kahkahaya boğulduk. Sonra ayağa kalkıp onuda kolundan çekiştirdim. "Hadi eve gidelim erkek tarafı gelecek şimdi. Akşama sizde kalcam. İzin almak zor olcak evde çok iş var ama olsun." deyip yürümeye başladık .
Bana dönüp gülmeye başladı. Noldu der gibi baktım. "Neyse gel bakalım gel!" diyip önüne döndü. Hızlı hızlı gidip konağa geçtik.
"Kızım nerdesiniz ya Havin kendi gelemiyomuydu da almaya gittin. Erkek tarafı gelcek evde kimse yok o kadar iş var."diye sinirle saydıran anneme sarılıp yanağından öptüm. Hafifçe tebessüm ettiğini görünce bir tane daha öptüm." Canım annem benim biliyorum gerginsin sakin ol herşey güzel olacak. Bak geldiler. " diyip gözlerimle arabaları işaret ettim. İçerde kapının ağzında duran Yaren'e dönüp "Yaren içeri haber et geldiler." diyip misafirlere döndüm. Onlar inmeden hepimiz kapıya dizilmiştik. Yaşlılar arkada biz öndeydik.
En başta Gül yanında ben, Havin, Yaren diye gidiyordy sıra. Arabadan inen Gül den başlayıp hepimizle selamlaşıp sırayla içeri giriyordu. Gözlerim Miran'ı aramıştı nerdeydi acaba? Derken arabadan indi durup etrafını süzerken göz göze geldik. Sonra üstüne düzeltip bana doğru gelmeye başladı. Gül'ü görmrmiş olacaktıki sıranın başında ben varım sandı. Elini uzattı gözlerimin içine bakarak. Nefesimi tuttum ve başımı kaldırmadan elini tuttum. Tüm kızlar ağzı açık Miran'a bakıyordu. Biz hala selamlaşırken Yaren ve Havin Miran'ın etrafına doluşarak "Hoşgeldin enişte. Sıranın başı burası değil kalabalıktan göremedin heralde bak aradığın orda!" diye Gül'ü işaret ederek kıkırdadılar.
Miran onlardan kurtulup tekrar bana döndü "İlk baldızımla da tanışmayayım mı?" diye gülerek tekrar elini uzattı. Elimi uzatmadan ilk bi dedemlere baktım acaba bakıyorlarmı diye Allahtan misafirden başlarını kaldıramıyorlardı. Elimi uzattım bende. Hafifçe eğilip fısıltıyla "Ben aradığımı bulmuştum oysa..." diyip geri çekildi kimse farketmeden.
Sonra Gül'e doğru ilerledi. Gözünü benden çekip Gül'e döndüğünde arkamı dönüp hızla kapıya yöneldim. Yönelmemle birlikte Azat abime çarpmam bir oldu. "Kız yavaş düşeceksin." dedi gülerek. Tuttuğu koluma bakıp elini çekti. Tam gidiyordu "Bende dışardan birşey alacaktım gel istiyorsan?" diyerek bana döndü.
"Sen neden gidiyorsun ki gönder birini gitsin Azat abi." dedim bende. Küçük bir tebessüm edip "Yok ya ben kendim gitmek istedim çıkmak için yani. İçeride ne yapacam. Sanki seninde içeri giresin yok gibi geldi ondan demiştim Reyyan sen bilirsin." deyip yoluna geri döndü. Yana dönüp Miran'a baktım. Bana baktığını farkedince tekrar Azat abime döndüm.
Arkasından koşup yanında durdum. "Haklısın. İçeri giresim pek yok. Hem dışardan alıncak şey eminim daha önemli." diyip göz kırptım. Tebessüm edip kolunu uzattı. Arkamdan son bir kez daha bize bakan Miran'a dönüp Azat abime döndüm. Ve koluna girdim. Eminim umrunda değilim çünkü olmamam gerekiyordu ama yinede bunu yapmak çok hoşuma gitmişti.
" Baldız nereye daha yüzük takmadık?" diye bağıran Miran'a döndüm. Bize doğru geliyordu. Aramızda 2 adım kala durdu. "Bir yere gidip gelicez hemen enişte merak etme." diyerek enişte kelimesini bastırdım. Bir an sinirlendiğini hissettim. "Yüzüğe yetişin ya olur mu öyle kardeşinin sözünde olmamak." dedi dişlerini sıkarak. Nereye baktığına bakmak için gözünü takip ettim. Azat abimin kolunda olan koluma bakıyordu galiba.
Bir an boşluğuma gelip kokumu çektim. Nefes alıp bana döndü. "Boşver Mirancım gelmezse kendi kaybeder. Yüzük ona takılmicak sonuçta gelmesede olur." diyerek arkadan gelip Miran'ın koluna girdi Gül. Miran ilk koluna giren Gül'e sonra bana bakarak "Haklısın." diyip tebessümle Gül'e baktı. Sonrada arkalarına dönüp gittiler. Bende Azat abinin koluna girip sertçe onu çevirdim ve çekiştirerek yürümeye başladım. Sinirle arkama döndüm. Sırıtarak bana banak Miran'ı görünce daha bi sinirle önüme döndüm. Derin bir nefes alıp yürümeye devam ettim.
985 kelime ♥️
~Beğendiysek belirtelim. Unutmayın söylemezseniz bilemem. Görüşürüz ♥️ ⚜️~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERCAİ ~Bir Deli Rüzgar
RomanceYeni bir Hercai kurgusu. Ufak tefek ayrıntılar haricinde kurgu tamamen bana ait. Dediğim gibi ufak tefek şeyler haricinde diziyle birebir değil. İyi okumalar umarım beğenir zevk alırsınız... Herkesin hayatında bir dönüm noktası vardı. Benimde vardı...