🍀 10 🍀

791 39 34
                                    

Gelen Mesaj
05** *** ****
Tepeye gelirmisin? Biraz konuşalım.
-Miran

Gelen mesaj Ömer den değil de Miran'dandı. Gidip gitmemek konusunda kararsızım. Ama gidip Ömerle ilişkim olduğu yalanının arkasında durmalıydım.

Cevap yazmadan -onun tepede olduğunu varsayarak- üstüme palto alıp kimseye çaktırmadan dışarı çıktım. Havin'e beni idare etsin diyede durumu anlatan bir mesaj gönderdim hemen.

Tepeye yaklaştıkça heyecanlanıyordum. Sanki aşk itirafı yapacaktım. Biraz uzakta arabasını görünce rahatladım.

"Gelmene sevindim." dedi hafif sesli bir şekilde. Rüzgarla birlikte savrulan saçlarımı elimle kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Konuşup anlaşabileceksek neden gelmeyeyim." dedim gözlerimi gözlerinden kaçırarak. "Çabuk ol fazla vaktim yok."

"Ömer mi kızar yoksa?" dedi gülerek. "Sevgilim sonuçta böyle bir hakkı var tabi ama kendisi böyle bir insan değil. Vaktimi sana harcamak istemiyorum ondan." dedim sinirli bir şekilde.

"Tamam buraya kavga etmeye gelmedim." dedi bana yaklaşarak. "Ömer hakkında konuşacaktım. Tabii uygunsa?" dedi gözlerime bakarak. Olumlu manada kafamı salladım. "Ömer Gül'ün sevgilisi değilmi?" dedi soran gözlerle bakarak.

Karşısında donakalmıştım. Bunu nerden biliyordu. "Sen nerden.."

"Gül' ü araştırmadım mı sanıyorsun?" dedi lafımı bölerek."Peki madem biliyordun sevgilisi olduğunu ne diye geldin istedin kızı." dedim ondan uzaklaşarak.

Uzaklaştığımdan daha çok yaklaşarak dibimde durdu. "Çünkü beni seçeceğini biliyordum." dedi sırıtarak. Elimle daha fazla yaklaşmasını engellemek için hafifçe ittirdim.

"Tamam bunlardan banane. Beni buraya Gül için mi çağırdın?"

Kafasını sallayarak yavaşça yine gelmeye başladı. O geldikçe bende geriye gidiyordum. "Hayır Gül umrumda değil seni senin için çağırdım.." daha dediğinin şokunu atlatamamıştım ki tepenin ucuna geldiğimi farkettim. Tam düşecektimki son anda kolumdan yakaladı.

Korkudan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Açtığımda onun kolları arasında duruyordum. Göğsüne yaslanmıştım. Ne kadar güzel bir duygu olduğunu o an anlamıştım. Gözlerimi tekrar kapatıp kendimi ana bıraktım. Bir daha açmak istemiyordum.

***************Sabah
"Alo.. Noldu Gönül."
-"Sende kimsin. Abi senmisin?"
"Hıhı"
-"Neden kısık sesle konuşuyorsun?"
"Reyyan uyuyo çünkü."
-"Yuh nerdesiniz ne işi var senin yanında?"
"Boş konuşmaya devam mı ediceksin dinlimmi?"
-"Kendinide o kızıda yakacaksın. Neden uzak duramıyorsun? Aklını karıştırıyorsun?"
"Kapatıyorumm.."
-"Uyandır gelsin millet uyanmadan başını belaya sokma kızın."
"Tamam. Sakın aklında bişiler çevirme tepedeyiz bişi olduğu yok. Kapattın mı? Kime diyorum.."
Gönül haklıydı. Kızın aklını karıştırmamalıyım daha fazla. En iyisi kalkıp gitmek. Tüm gece böyle ona sarılarak uyuduğumu bilmesede olur. Bana yeter bu kadarı. En iyisi eve geçeyim. Ordada telefonla arar uyandırırım. Benden iyice soğuyacak ama yapmak zorundayım.

********Reyyan
Bu rüzgarda nereden geliyor böyle. Çok soğuk. "Alo.." dedim gözlerimi ovuşturarak.

"Uyanmadın mı hala?" diyince Miran kendime gelip dün geceyi hatırlıyorum. Tüm gece burdamıydım. O nerdeydi peki? Beni burda mı bırakmıştı. "Hala uyuyomusun yoksa?"

"Çok mu komiksin acaba? Beni tüm gece burda bırakarak zatüreden ölmemi mi istiyorsun." diğer taraftan gelen gülme sesleriyle dahada sinirlenip "Beni neden uyandırmadın ne işim var burda?"

"Gece o telaşla fenalaştın bende daha dokunmadım. Fırat aradı yanına gittim bende sonra eve geçtim. Gelmişsindir diye düşünmüştüm ne bileyim.. Onuda benmi düşünecektim." son dediğinde iyice deliye döndüm artık.

"Beni buraya sen çağırdın birde bırakıp gittinmi! Ne çeşit bir mahlukatsın sen? Konuşamadık bile boşa zatüre olcam."

"Zamanımız bol baldız. Konuşuruz.." diyip telefonu suratıma kapadı. Gerizekalı hiçbir hareketi diğerine uymuyo. Aptal.

Söylene söylene eve odama gittim. Evdeki herkes uyuyodu. Gönül abla hariç. "Nerdeydin Reyyan palton felan üstünde?"

Ne dicektim şimdi abinle buluştum. Kalbimi kırdı yine. Bilindik şeyler felan mı dicektim."Şey ya.. Ömer gelmişte tepeye beni çağırdı hemen gittim geldim."

"He bende bişi oldu felan sandım. Saat daha erken sizinkiler ne zaman kalkar." göz ucuyla saate baktım. Saat daha 7 ydi. Bunun hesabını sorcam Miran efendi.

"Bizimkiler 9-10 a anca kalkar uykun varsa yat Gönül abla." deyince kafa salladı. Üstüne yorganı alıp yattı.

Bende şöyle bir yatağıma uzanayim her yerim tutulmuş aptal yüzünden.

Gelen Mesaj
BILINMEYEN NUMARA
*FOTOĞRAF*

Fotoğrafta Miran ve ben vardım. Tepede yatıyorduk. Bu kesinlikle bu sabaha ait olmalıydı. Ama Miran gece yanımda yatmadığını söylemişti. Demekki...

Kapının sertçe açılmasıyla panikle telefonu direk yatağa attım. "Reyyan.." dedi Miran kısık bi sesle. Gözlerinden akan panikten bu resmin onada gittiğini anladım. "10 dakika sonra tepede." dedim kafasını olumlu manada sallayarak hemen gitti.

Telefonuma bir mesaj daha geldi ' Çok yakında Gül'de de olacak bu resim :)'

*********************************
"Gül görmüşmüdür acaba?" dedim telaşla. Ikimizde tepede volta atıyorduk. Bi o yana bi bu yana yürüyüp duruyorduk.

"Bence atmamıştır. Birşey isteyecek bizden kesin. Şantaj için çekmiştir." dedi Miran. İnşallah doğrudur. Gül bunları görürse bu benim sonum olurdu. "Içini ferah tut. Eğer atmak isteseydi bize atmaz direk ona atardı. Para istiyodur." 

"Dün ne konuşacaktın benimle?"

"Ne önemi var şuan bunun?" diyerek uçuruma doğru gitti. Sadece arkasından bakmakla yetindim. Kollarımı birleştirip "Çok önemi var. Şuanda içinde olduğumuz duruma değiyordur umarım!". Olduğu yerde oturup derin bir nefes aldı.

"Herşeye değer. Ama bir önemi yok. Hiçbir zaman yoktu. Hiç yapmamalıydım belkide. Ama denedim. Çünkü ileride bu yüzden kendimi suçlamak istemedim. Ama elime yüzüme bulaştırdım. Özür dilerim.." diyip yüzünü kollarının arasına gömdü.

Yanına yaklaşıp oturdum. "Merak etme tek bulaştıran sen değilsin." dedim gülümseyerek. Karşıya bakarak "Birlikte batırdık sanırım." dedim. Gülerek bana döndü. Kafasını sallayarak "Evet güzel batırdık. Iyi bi takım olduk ha. Ne dersin?" dedi göz kırparak.

Evet manasında kafamı salladım gülerek. "Demek dün gece hiç gitmedin ha." dedim kıkırdayarak. Bozularak diğer tarafa çevirdi yüzünü. Gülmeden edemedim.

"Olayın ciddiyetine gerimi dönsek. Ne alakası var şimdi."

"Sen dedin önemli değil diye. Hem bu önemli. Benim için önemli en azından." diyerek kafamı omzuna yatırdım. Biraz afalladıktan sonra o da kafasını bana doğru yasladı.

"Benim içinde..."

En sevdiğim yerde en sevdiğim adamla huzurlu bir şekilde oturuyordum. Daha ne isteyebilirdimki. Kardeşimle evlenmemesini..

871 kelime🍀

HERCAİ ~Bir Deli RüzgarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin