3🍳

3.5K 397 255
                                    

Kai'nin sırtıma atlaması ile dengem sarsılmıştı ancak ayakta durmayı başarmıştım.

"Oğlum insene sırtımdan, mal."

"I-ı gidelimm~" güldüm ve kantinden çıktım, Beomgyu değişiği de fotoğrafımızı çekiyordu. Sınıfın olduğu kata gelince Soo Bin ile Ji Dam'ı karşı karşıya görmek biraz şaşırtmıştı. Birbirlerine oldukça sert bakıyorlardı. Kai yavaşça sırtımdan indi "Kavga edecek gibi görünmüyorlar mı? Voah, tam bir kurt köpeği ile çita gibi!"

Beomgyu elini onun omzuna koydu "Bence daha çok piranalar ile köpekbalıklarının dövüş belgeseli gibiler."

"Salak salak konuşmayın." onları orada bırakıp yanlarına gittim. Bakışları bana dönmüştü. "Bir sorun mu var?"

"Evet, evet var. Bu şahıs boylu boyunca bir sorun, kapatılması lazım bak ben uyarıyorum."

"Kızım...sınırımı zorlama." Soo Bin birazdan patlayacak gibiydi. Hızla koluna girdim. "Tamam Bin, gidelim."

Onu çekiştirirken Soo Bin hala Ji Dam'a tehtidler savuruyordu. Ji Dam buna karşılık sırıttı ve Soo Bin'e öpücük attı. Onu sınıfa sokmayı başarabilmiştim. Sakinleştirmeye, olayı anlatmasını sağlamaya çalışırken Kai ve Beomgyu gelmişti... Her şey bok etmişti.

Bu çocuklar ne zaman bir işe yarayacaktı, tanrım!

"Bin-ah! Ya siz bu kızla çok tartışıyorsunuz, en büyük aşklar kavgayla başlar dedikleri bu mu acaba?" (Kai)

"Binnie~ bak kavga falan derken çok uzatmayın, çıktığınızda kayınço ilişkisi yaşarsınız sonra!" (Beomgyu)

"Kesin!" Soo Bin en sert bakışını atıp sınıftan ayrıldı. İki salağa döndüm "Aferin kodumun malları."

"Hay tüküreyim arkadaş ya, millet sevgili yapıyor kabak bizim başımıza patlıyor!" (Kai)

"Oğlum ne sevgilisi lan?!" sırama ilerlerken gözüm Soo Ah'a takıldı. Kuzeni okulda volkanları patlatıyor bu hala rüyalar aleminde.

Sırama oturup dirseğimi arka sıraya koyarak yüzümü avucuma yasladım ve onu izlemeye başladım.

Ona hislerimden bahsedebilir miydim bilmiyordum, hadi bahsettim diyelim... Ne tepki verecekti ki?

Adımı bile zor hatırlayan bir kızdı sonuçta.

Okuldaki diğer kızların aksine o kadar büyüleyici görünmüştü ki bana, yeniden dünyaya gelsem yine onu severdim diye düşünüyordum. Bilmem, belki de kendi kendime kuruntu yapıyordum, ama böyle olmak hoşuma gidiyordu.

Bir Gudetama'yı sevmekten oldukça memnundum.

*****

Öğle zili çaldığında Ji Dam bizim sınıfa gelmişti, muhtemelen Soo Ah'ı almak içindi. Bakışlarım Soo Bin'i buldu, ona nefret dolu bakıyordu. Ji Dam ise sadece yan bir gülüş atıp Soo Ah'ın yanına oturdu ve onu dürttü.

Dirseğim ile Bin'i dürttüm.
"Şöyle bakma."

"Oğlum nefret ediyorum bu kızdan ya! O sarı saçlarını koparıp boğazına dolamak istiyorum!"

Sırıtım arkama yaslandım.
"Çatlak kızlar gibi konuştun." Bıkkın bir nefes verdi, bakışları yine Ji Dam'ı buldu. "Ona güzel bir ders vermek gerekiyor. Choi Soo Bin ile uğraşmak neymiş görsün."

"Ben varım!" diye arkadan atladı Taehyun, e tabi bu Beomgyu ve Kai asalaklarına da cesaret vermişti.
"Biz de!"

Bakışlar bana döndü, ellerimi havaya kaldırdım "Hiç bana bakmayın kardeşim, sevdiğim kızın kuzeni ile uğraşacak kadar kafayı yemedim henüz." göz kırpıp ayaklandım. Çocuklar ile yemekhaneye inmek için sınıf kapısına ilerlerken son kez dönüp arka sıraya baktım.

Ji Dam hala Soo Ah'ı uyandırmak için uğraşıyordu.

"Kız kalk açım ben aç! Şerefsizim ağlamamak için kendimi zor tutuyorum bak~"

Sırıtıp başımı iki yana salladım ve çıktım. Üzgünüm Ji Dam-shi, bir Gudetama'yı beyazından ayırmak hiçte kolay değildir.

🍳❤️

 Gudetama! | Choi YeonjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin