Gudetama! | Choi Yeonjun

12🍳

~Choi Yeonjun~

"Ders boşmuş!"

Sınıf sevinç ile alkış tutarken Rok-hee ayağı kalktı.

"Hey hadi bir oyun oynayalım o zaman!"

Sıra arkadaşı Ji Ar ise onu eteğinden tutup yerine oturttu "Ne oyunundan bahsediyorsun? Ojeni sürsene sen."

"Yah mızıkçılık yapmayın! Çok güzel bir fikrim var, kimler oynuyor?"

Sınıfın geri zekalıları ellerini kaldırırken aralarında Kai ve Taehyun olduğu için utandığımı hissettim. Hiçbir şeyden eksik kalmıyorlardı mallar.

Oynayanlar Rok-hee'nin sırasında toplanırken Kai kolumdan tutup beni aralarına almıştı. Ne kadar kurtulmaya çalışsam da sıkışıp kaldım ortalarında. Soo Bin ve Taehyun da katılmak zorunda kalınca Rok-hee'nin gözüne köşede sessizce oturan Soo Ah çarpmıştı, onu da alıp oyuna katmayı başarmıştı.

"Oyunumuz çok basit. Herkes bu küçük kağıtlara bir itiraf yazacak ve katlayıp ortaya koyacak. Sonra karıştırıp bir tanesini alacağız ve seslice okuyacağız. Kim 'bu itiraf benim' diyebilecek kadar cesur olursa ona tteokbokki ısmarlayacağım."

Herkes gizlice kağıtlarına bir şeyler yazarken aklıma gelen ilk şeyi yazdım.

-Gudetama'mdan çok hoşlanıyorum.

Kağıdı katlayıp sıranın üstüne bıraktım. Rok-hee kağıtları karıştırınca hepimiz bir tane seçtik ve sırayla okuduk.

" Ortaokuldayken kendimi kusturarak kilo verdiriyordum-... yah bu ne böyle?! Kim yapıyordu bunu?!" (Beomgyu)

Ji Ar onun kafasına sertçe vurdu.
"Fazla tepki verirsen söylemez salak! Sadece oku geç."

"Wang Ji Bin'i Gargamel'e benzetiyorum. " (Taehyun)

"Ne?! Yah kim yazdı bunu?!" (Ji Bin)

"Ben. Kardeşim kusura bakma ama harbiden benziyorsun, yanında şirinler gibi hissediyorum." (Kai)

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıp sıradaki itirafı dinledim.

"Son sınıflardan Yoo Daechi'den çok hoşlanıyorum. Vay canına, kim bu?" (Rok-hee)

"Ben..."

Hepimiz Seo Yu'ya baktık. Şaşırmıştım açıkçası, derslerle kafayı bozmuş bir manyak olduğunu düşünüyordum.

"Yah Seo Yu-shi! Mükemmel bir zevkin var~"

Birkaçı daha itiraflarını okuduğunda sıra Soo Ah'a geldi.
"Gudetama'mdan çok hoşlanıyorum."

Şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Kağıt ona geldiği için bir miktar sevinmiştim. Her yol onu gösteriyordu bana.

"Gudetama ne demek ki?" (Ji Bin)

"Japon çizgi film karakteri diye biliyorum. Bir yumurta, sürekli uyuyan ve kolunu kaldırmaya dahi üşenen tatlı bir şey."

Açıklamam ile bakışlar bana dönünce kırdığım potun farkına vardım. Bizimkiler 'mal bu çocuk' bakışları atarken kurtarmanın yollarını düşünüyordum.

"Şey... Kardeşim çok seviyordu oradan biliyorum."

Neyse ki yutmuşlardı.
"Ancak Gudetama diye kimden bahsediyor olabilir? Her neyse Yeonjun sıra sende."

Kağıdı açıp hızlıca okudum.
"Kwon Soo Ah'dan uzun zamandır hoşlanıyorum... "

Bir dakika ne?

Ne okudum ben?

Kwon Soo Ah'dan mi?

Ben yazmadıysam kim yazmıştı bunu?! Sinirden dişlerimi sıktım, Soo Ah şaşkın bakışlarını herkeste gezdiriyordu.

"Voah! Kim bu, lütfen söylesin!"

Kimse söylemiyordu, neden söylemiyordu!

Kim benim Gudetama'ma göz koyabilirdi?

Pekala... Choi Yeonjun, bu işin peşini bırakmayacaksın

YENGEMİZE GÖZ KOYMUŞLAR AMANIN