{Bölüm 3}

6.7K 520 337
                                    

"So what if I'm crazy? The best people are

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"So what if I'm crazy? The best people are."

  * * *

Gözlerimi yavaşça araladığımda bakışlarımı yeni odamın tavanında gezdirdim. Burası güzeldi, hastaneden çok daha iyiydi. En güzeli de uzun bir süreden sonra ilk defa biri tarafından uyandırılmıyor, kendim uyanıyordum.

Tony Stark'ın küçük yardımından sonra gece oldukça iyi uyumuş olmalıydım, kendimi o kadar da kötü hissetmiyordum.

Baş ucumdaki komidinin üzerinde duran, eski tarzda yapılmış, ayaklı küçük saate bir bakış attım. Henüz 10'u gösteriyordu. Kahvaltı için uygun bir saatti ama acaba İntikamcılar hep beraber kahvaltı yapıyor muydu?

Yumruk yaptığım ellerimle gözlerimi ovuşturdum ve yataktan kalkarak beyaz renkteki gardolaba doğru ilerledim. Dolabın kapağını araladığımda kıyafetlerimin çoktan yerleştirilmiş olmasını, yetmediği gibi yanına da daha önceden görmediğim birkaç parça yeni kıyafetin konulmuş olmasını bekliyormuydum, emin değildim.

Kendi kıyafetlerimi es geçerek ellerimi yeni eklenmiş birkaç parçanın üzerinde gezdirdim. Beyaz, üzerinde sarı ve beyaz renklerde irice çizilmiş çiçekler olan elbiseye geldiğimde durakladım. Fazla neşeli ve sevimliydi, bunları kim seçmişti? Fury olmadığı aşikardı.

Elbiseyi yavaşça askısından çıkararak daha fazla oyalanmadan üzerime giydim ve yatağımı toparladıktan sonra odadan dışarıya çıktım.

Tahminimce herkesin kaldığı odalar ve temel ihtiyaçlarını karşıladıkları odalar binanın bu kanadında yer alıyordu. Mutfağın ortak salona yakın olacağını düşündüğümden dolayı adımları alt kata doğru yönelttim. Yanılmadığım için mutluydum.

İntikamcıların üç üyesini beraber sıradan bir kahvaltı yaparken görmekten daha çok beklemediğim bir şey varsa o da Tony Stark'ın ocağın başında kahvaltıyı hazırlayan kişi olmasıydı.

Captain America yüzündeki ciddi ifadesiyle bir şeyler atıştıyor, aynı zamanda da diğer elindeki kağıtta yazanları okuyordu. O, acaba hiç gülümsüyormuydu? Tam yanında Natasha Romanoff vardı. Uçları sarı olan kızıl saçlarını örmüş, örgüsünü de sol omzundan aşağı doğru sarkıtmıştı. Hayal ettiğimden çok daha güzel gözüküyordu. Sorsaydım benim için saçımı örermiydi?

Onlara garip gözükeceğini bildiğim halde başımı yavaşça iki yana doğru sallayarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. O, ölümcül derecede tehlikeli bir ajandı, en azından bana anlatılan buydu. Asla benimle uğraşmazdı.

Diğerlerinin aksine çok daha sakin görünen Profesör Bruce Banner yemeğinden çok yanındaki güzel kadına odaklanmıştı. O, garip bir şekilde bu odadakilerden yeşil bir deve dönüşecek olan son kişi gibi duruyordu.

Sweet but Psycho || AvengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin