{Bölüm 4}

6.1K 515 338
                                    

"She'll make you curse but she is a blessing

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"She'll make you curse but she is a blessing."

* * *

Birkaç dakikanın ardından sahip olduğum tüm cesareti toplayıp Natasha'nın yanına gitmeye karar vererek adımları gözlerimi dikmiş olduğum kapıya doğru yönelttim ve bir kez daha düşünmeden yavaşça kapıya tıkladım. Sonunda ölüm yoktu, yani sanırım, değil mi?

"Girebilirsin."

Son bir kez yutkundum ve yavaşça kapıyı araladım. Onu yatağında oturmuş ayağındaki bale ayakkabılarının bağcıklarını çözerken görmeyi beklemiyordum. O, gerçekten bale mi yapıyordu? Bu küçüklüğümdem beri öğrenmeyi istediğim bir şeydi.

Havaya kalkan kaşları onun da beni görmeyi beklemediğini belli ediyordu. Yüzü sert veya sinirli değildi, aksine oldukça sakin ve şaşkındı.

"Bir sorun mu var Aceline?"

Başımı hızla iki yana doğru salladım, endişelenmesini istememiştim.

"Ben sadece...Bugün kahvaltıda saçınızı çok beğendim ve acaba benimkini de öyle yapabilir misiniz diyecektim."

Konuşurken yüzüne bakamamıştım, tepkisinden oldukça korkuyordum.

"Tabi, otursana."

Bakışlarımı zar zor ona doğru çevirdiğimde yatakta yan dönerek bacaklarını iki yana doğru hafifçe açmıştı ve eliyle oturmam için işaret ediyordu. İsteğim üzerine yüzündeki şaşkın ifadenin arttığı belliydi.

Daha fazla oyalanmadan yatağına oturdum ve rahatça örebilmesi için saçlarımın hepsini omuzlarımın arkasına doğru attım.

"Benimki gibi tek bir örgü mü istiyorsun? İstersen iki tane de örebilirim."

Başımı yavaşça olumsuz anlamda salladım. Tıpkı onunki gibi gözüksün istiyordum.

"Sizinkinin aynısından istiyorum."

Bir şey söylemeden saçlarımı yavaşça elleriyle taramaya başladı, bir ajan için hareketleri oldukça narindi, belki de canımı yakmak istemediğindendi.

Natasha saçlarımı örmeye başlamışken ben de iki yanımda uzanan ayaklarına dikkatle bakıyordum. Ben geldiğim için bale ayakkabılarını çıkaramamıştı. Ayakkabılar pembeydi ve oldukça sevimlilerdi.

"Bale yapacağınızı hiç düşünmemiştim."

Fazla düşünmeden mırıldanmıştım. Şuana kadar oldukça iyi gidiyorduk ama yine de onu kızdıracak bir şey yapmak istemiyordum.

"Çok küçük yaşta pek te iyi olmayan koşullarda öğrendim. Ama hala keyif aldığım bir şey, beni sakinleştiriyor."

Derin bir nefes aldım ve göremeyeceğini bilsemde tebessüm ettim. Sürekli sakinleşmeye ihtiyaç duymanın nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyordum.

Sweet but Psycho || AvengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin