{Bölüm 5}

6.2K 488 527
                                    

"I love it when you dance like there's nobody there

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"I love it when you dance like there's nobody there."

                                            * * *

Gardolabımı karıştırırken uygun bir şey bulamayacağımı anlayarak kaşlarımı çattım ve sağ ayağımı sertçe yere vurdum. Bayan Romanoff yarın ilk dersimize başlayabileceğimizi söylemişti ama benim uygun bir elbisem yoktu, tabi bale ayakkabılarım da...

Hafif bir öksürük sesi duyduğumda başımı açıkta olan kapıma doğru çevirdim, Bruce Banner'ı yüzünde mahçup bir ifadeyle kapımda dururken görmeyi beklemiyordum.

"Buradan geçiyordum ve az önceki hareketine şahit oldum, bir sorun mu var Aceline?"

Yutkundum ve gözlerimi kaçırarak kelimelerimi toparlamaya çalıştım.

"Bayan Romanoff ile dersim var ama bunun için giyecek uygun kıyafetlerim yok."

Saçları oldukça grileşmiş olan adam başını anlayışla salladı. Gözlerini yere doğru çevirdiği birkaç saniyenin ardından aklına bir şey gelmiş olacakki başıyla koridoru işaret etti.

"Benimle gel, senin için ne yapabiliriz görelim."

Kaşlarımı merakla kaldırırken onu sorgulamadan arkasından gitmeye başladım.

Beni alt kata, laboratuvarı olduğunu bildiğim odaya getirdiğinde şaşkınlığım iyice artmıştı. Burada ne yapabilirdik ki?

"Birazdan göstereceğim şey aramızda kalacak, tamam mı? Tony öğrenirse benimle sonsuza kadar dalga geçer."

Dudaklarımı birbirine bastırarak başımı aşağı yukarı doğru salladım, beni daha önce hiç olmadığı kadar meraklandırmıştı.

Odanın diğer ucuna giderek köşede duran dolabın kapaklarını açtı ve yanına gelmem için bana işaret yaptı. Hızlı adımlarla ona doğru yöneldiğimde gördüğüm manzara yüzüme bir gülümseme yerleştirmişti. Dolabın ilk rafında bir dikiş makinesi, üstteki raflarında ise neredeyse her renkten kumaşlar vardı. Hulk'ın ta kendisi dikiş mi dikiyordu?

"Gençler her şeyi hallettikleri için burada bize yapacak çokta fazla bir şey kalmıyor. Ben de boş zamanlarımda bir şeyler yapıyor ve kimsesiz çocukların olduğu bakım evlerine götürüyorum."

Doğrusunu söylemek gerekirse daha önce hiç bu kadar etkilenmemiştim. Yaptığı şey öyle güzeldiki ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Tek bir yanlışı vardı, o da bundan diğerlerine bahsetmemesiydi.

"Bu kadar iyi olabileceğinizi hiç düşünmemiştim."

Bu sefer ben onun yüzüne bir gülümseme yerleştirmiştim. Başını bana teşekkür edercesine salladıktan sonra üst rafa doğru uzandı ve pembe, parlak, saten olduğunu düşündüğüm kumaş topu ile birlikte daha önceden kesilmiş olan pembe tülleri çıkardı.

Sweet but Psycho || AvengersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin