Keyifli vakitler...<>
<><><>
Her sabah duvara fırlatmak için can attığım, aşırı derecede sinir bozucu ses her zamankinden çok daha yakından geliyordu. Aldırmamaya çalışsam da bir kez daha inatla çaldığında tek gözümü zorlukla açmıştım.
Karşılaştığım görüntü ise yastığımın üzerinde olan alarmdı. Bunun burada ne işi vardı? Tek bir saniye bile oyalanmadan alarmı alıp duvara fırlattım ve uykuya kaldığım yerden devam ettim.
Bunca zamanın hırsını çıkartmak adına oldukça sert çarpmış olmalıyım ki ses kesilmişti.
Sanırım kırıldı. Canıma değsindi.
Artık uyumama hiçbir engel olmadığını düşünürken alarmdan daha sinir bozucu olan o ses ile doldu kulaklarım. Bu çocuğu da duvara fırlatamıyor muyduk?
''Ne asabi hareketler bunlar böyle. Kime çekti bu kız anlamıyorum ki.'' Tek gözümü tekrar açıp sesin geldiği yöne baktım.
Kapının girişinde durup sırtını duvara yaslamış, kollarını göğsünde bağlamış bir vaziyette duran kişiye baktım. Yüzünden hiçbir zaman indirmediği sinir bozucu gülüşü ile yine her zaman ki gibi başlamıştı benle uğraşmaya.
Ne güzel bir gün olacağı sabahından belli olmuştu nede olsa öyle değil mi?
''Sabah sabah ne saçmalıyorsun sen yine Giray. Ne o rüyanda mı gördün beni?'' Gözlerimi tamamen açıp yatağın başlığına sırtımı dayadım. Aynı karşımda duran çocuk gibi bende ona sinir bozucu bir şekilde bakmaya başladım.
Beni rüyasında görmek gibi bir düşünceyi düşünmüş olmalı ki yüzünü buruşturdu ve iğrenir gibi sesler çıkardı. Bende tepki olarak sadece göz devirmekle yetindim. ''Ne söyleyeceksen söyle ve defol lütfen daha uyuyacağım.'' Biraz öncekinden daha sinir bozucu ve bozguna uğratmaya çalışan bir gülüş peyda olmuştu bu kez dudaklarına.
''Ne o her zamankinden daha bir başka aşıksın uykuya. Yoksa az mı uyudun?'' Gözlerini yalandan açmış gülerek bana doğru gelmeye başlamıştı.
''Bakayım alamamış mısın yoksa uykunu?'' Dibime kadar girmiş halde kızardığına emin olduğum gözlerime bakmaya çalışıyordu. Ne zaman uykusuz kalsam koyu kahvelerimin etrafı kızarır ve gözaltlarımda mor halkalar oluşurdu. Sertçe ittim karşımdaki salak çocuğu ama buna rağmen fazla uzaklaştıramamıştım bedenini.
''Aaa gerçekten de uykusuz kalmış bizim yavru panda ne o geç mi yattın yoksa?'' Sorusu gerçek anlamda soru ifadesinden çok zaten bildiği bir şeyi açığa vurmanın peşinde gibiydi. Ve o an fark ettiğim gerçek ile gözlerim kıstım.
Dün gece kimseye yakalanmadan sabaha yakın bir vakitte gizli gizli eve girebildiğim için rahat bir nefes vermiş ve yatağıma atmıştım kendimi. Yaşadığım onca macerayı da düşününce zaten sabaha perde açan bir vakti hepten sabah edip uykuya dalmıştım.
Giray'ın bu cüretkar ve şüphe kokan sorularına göre gece beni eve girerken görmüş olmalıydı. Peki, acaba Merih'i de görmüş müydü?
Merih'i düşündüğüm an dün gece tekrar aklıma gelmiş ve ürpermiştim.
''Evet zeki kız tahmin ettiğin şey.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARS YAĞMURLARI
Fiksi RemajaDemini almış sevdaların harcıdır uzun boylu dizeler. Yanmadığınız gözler uğruna reşit olmamış cümlelere kıymayın efendiler... -Huzey...