"Ünlü Park Şirketlerinin varisi Park Chaeyoung Gangnam Yatılı okulunda ölü bulundu. Katilin kimliği henüz belli değil. Yetkililer katili aramaya devam ediyorlar."
Cover by nyxtopia
Genç adam polis arabasında giderken endişeliydi. Polislerin onu almaya geleceğini biliyordu fakat bu içindeki endişe ve korkuyu dindiremiyordu.
Yaptığının kötü bir şey olduğunun farkındaydı fakat en az kendisi kadar Chaeyoung'ta suçluydu.
Emniyete geldiklerinde sona yaklaştığını hissediyordu.
+++
Sorgu odasına girdiklerinde polisler kelepçesini çözmüşlerdi. Utanç içindeydi. Okuldan kelepçelenip götürülmüştü. Okuldakilerin bakışlarını unutamıyordu. Ailesi öğrenince verecekleri tepkiden korkuyordu fakat şuan ona yardım edecek tek şey ailesiydi.
Dedektif içeriye girdiğinde ona doğru baktı. Sert bir görüntüsü vardı ve bu Park Jimin'i korkutmaya yetmişti.
Kim Jongin şüphelinin karşısına oturduğunda elindeki dinleme cihazını çalıştırdı ve konuşmaya başladı.
"Birkaç saat önce kurban Park Chaeyoung'un telefon kayıtlarının incelemesini bitirdik ve ilginç konuşmalarla karşılaştık Park Jimin."
Park Jimin dudaklarını ısırarak ona baktı. Üzerindeki kimlik kartından dedektifin adını okudu. Kim Jongin.
"Nasıl konuşmalarla karşılaştınız Bay Kim?"
"En son konuştuğu kişi sensin."
"Bunda ilginç olan nedir?"
"Onunla son konuşman ne biliyor musun Jimin?"
Tabii ki, biliyordu. Günlerdir düşündüğü tek konu buydu. Yine de kafasını 'Bilmiyorum' dercesine salladı.
" 'Eğer bir kişiye bile anlatırsan seni öldürürüm Rosé.'"
Park Jimin şaşırmış gibi bir rol yaptı fakat başarılı olamadı. Çok kötü bir oyuncuydu.
"B-ben hatırlamıyorum efendim. O gün fazlasıyla içmiştim ve aklım yerinde değildi. O yüzden öyle demiş olmalıyım."
Evet, o gün fazlasıyla içmişti fakat her şeyi hatırlıyordu.
Kim Jongin sinirle ayağa kalktı ve ellerini masaya sertçe vurdu. Jimin onun bu tavrından ürkmüştü.
"N-ne ilişkisi? Aramızda bir ilişki yok. Benim bir sevgilim var!"
"Ah evet ona ilişki denemez. Yatak arkadaşlığı diyebiliriz. Ve evet kız arkadaşın var Kim Jennie. Onun öğrenmesinden korktun ve Chaeyoung'u öldürdün!"
"HAYIR! Ben kimseyi öldürmedim. Yemin ederim yapmadım!"
"Fakat onu tehdit ettin Jimin! Bu seni bizim baş şüphelimiz yapar."
"Onu sevdim! Ona bunu söylemedim ama onu sevdim. Ona asla zarar veremezdim!"
Park Jimin gerçekten sevmişti fakat aralarındaki imkansızlığın farkındaydı.
"Onu sevdiysen neden onu ölümle tehdit ettin?"
"Dediğim gibi gerçekten içkiliydim. Hatta o gün beni barın korumaları evime bıraktı. Onları şahit gösterebilirim."
Kim Jongin tekrar yerine oturdu ve konuşmaya başladı.
"Chaeyoung ile aranızda ne geçti Jimin? Anlat bana."
Park Jimin kafasını salladı ve anlatmaya başladı.
"Rosé beni seviyordu. Bunun her zaman farkındaydım ama ben Jennie ile sevgiliydim. Rosé'nin acı çektiğinin farkındaydım. Jennie ile ilişkimiz ise inişli çıkışlıydı. O gün kavga etmiştik. Ve kafam iyiydi. Rosé evime geldi ve bana olan aşkını itiraf etti, ne kadar acı çektiğini söyledi. Ağladı. O an şunu fark ettim. Jennie beni Rosé'nin sevdiğinin beşte biri kadar sevmiyordu. Onu öptüm ve birlikte olduk." Son cümleyi söylerken acı çekmişti genç adam.
"Devam et."dedi Jongin.
"Birlikte olduktan sonra Rosé'ye aramızda bir ilişki olmayacağını söyledim. Eğer isterse onunla yatak arkadaşı olabileceğimizi teklif ettim. Çünkü hoşuma gitmişti."
Park Jimin dedektifin giderek sertleşen bakışlarını görünce bir an duraksadı fakat sözlerine devam etti.
" Rosé başta kararsız kalsada kabul etti. Bir süre devam ettik fakat ben ona bir şeyler hissetmeye başladım. Hislerim daha da büyümeden aramızdaki ilişkiyi kesmek istedim. Ama Rosé kabullenemedi. Aramızdakileri Jennie'ye anlatacağını söyledi. Bunun üzerine ben onu durdurmaya çalıştım. Ama yemin ederim ki ona zarar vermedim. Ben katil değilim."
Kim Jongin ayağa kalktı ve dinleme cihazını kapattı.
"Tam bir şerefsizsin"dedi Jongin. Ardından sözlerine devam etti.
"Delil yetersizliğinden dolayı seni içeri atamıyorum. Ama bu demek değil ki senin masum olduğuna inandım. Gözüm üzerinde Park Jimin. Şimdilik gidebilirsin."
