BLOODY ROSE| ROSÈ ✅

1.4

Kitap için kendim tanıtım videosu hazırladım. İzlerseniz sevinirim :)

"Mark sorgudan sence ne zaman çıkar?"

Sorumla Jungkook telefonunda olan bakışlarını bana çevirmişti.

"Bugün bırakacaklarını sanmıyorum."

Kafamı sallayarak onu anladığımı belli ettim. Jungkook'ta telefonuna geri dönmüştü. Buraya geldiğimizden beri telefonuyla ilgileniyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu. Burada benimle ilgilenmek varken telefonda ne buluyordu?

Sıkıntıyla nefesimi verip bende elime telefonumu aldım. Bir süre telefonla uğraştıktan sonra sıkılıp bıraktım. Jungkook'a baktığımda gülerek mesajlaştığını görüyordum. Kiminle mesajlaşıyordu? Merak etmiştim. Ona sorsam söylemezdi bu yüzden kendim öğrenecektim. Önümdeki soğumuş kahveme bakarak sırıttım.

"Jungkook kahvem soğumuş bana yeni bir tane alır mısın?"

"Tabii güzelim."

Masadan cüzdanını alıp gitmişti. Hızla önümdeki telefonu alıp mesaj bölümüne girdim. Telefonunda şifre yoktu. En son konuştuğu kişiyi gördüğümde sinirlerim alt üst olmuştu. Jungkook'a baktığımda sıra beklediğini görmüştüm. Vakit kaybetmeyerek mesajları okumaya başladım.

Kim Yerim:
Ödev için sabırsızlanıyorum^^

JJK:
Neden bu kadar sabırsızsın?

Kim Yerim:
Normalde hiçbir zaman ödev yapmaktan haz etmem ama seninle yapacağım için çok hevesliyim.

JJK:
Hevesli olman ödev için yarar sağlayacaksa buna sevindim.

Kim Yerim:
Emin ol ödevi geç bitirmemiz için elimden geleni yapacağım.

JJK:
Yaramaz kız :d

Bildiğin flört etmişlerdi. Yeri'nin niyetini başından beri biliyordum fakat Jungkook ne alakaydı?

Elimdeki telefonu sinirle yerine koyup geriye yaslandım. Nasıl olur da bu kızla samimi olurdu? Onun yüzünden aylarca ayrı kalmıştık, defalarca kavga etmiştik. Şimdi neydi bu samimiyet?

Ona baktığımda elinde kahve bardaklarıyla buraya doğru geliyordu. Yaklaştıkça yüzümdeki sinirli ifadeyi görüp kaşlarını çatıyordu.

Elindeki kahveleri masaya bıraktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Neyin var? Ne bu suratının hali?"

"Yok bir şey."

"Hayır, var bir şey. Suratın sirke satıyor."

Onu umursamayacaktım. Eğer şimdi konuşursam kavga ederdik ve tüm okul şahit olurdu.

"Jungkook soru sormayı kes ve işine geri dön."

Jungkook oflayarak yerine oturdu. Bildirim gelmesiyle telefonunu tekrar eline almıştı.

Onu umursamamaya gayret göstererek etrafa bakmaya çalışmıştım fakat olmamıştı. Suratında aptal bir gülümseme ile mesajlaşıyordu.