1.3

952 106 112
                                    


Geçmiş

Şoförünün geldiklerine dair mırıldanmasını duyunca çantasını alıp arabadan indi.
Geldiği yere bakınca yüzünde bir tebessüm oluştu.

L'anima

Sevgilisi içerde kendisini bekliyordu.
Korumaları selamlayarak bardan içeri girdi.
Hava hâlâ kararmadığından barda çok kişi yoktu.
Siyah topuklularının çıkardığı sesle çoğu kişinin gözü ondaydı. Bunda güzelliğinin etkisi büyüktü.

Vakit kaybetmeyerek üst kata çıkan merdivenleri tırmandı.
Sevgilisinin odasına gelince kapıyı çalmadan içeri girdi. Sevdiği adam masada oturmuş önündeki bir takım evraklarla uğraşıyordu. Kendisini görünce gülümseyerek ayağa kalktı.

"Erken geldin Jisoo."

Jisoo sevgilisine doğru ilerleyerek onun güçlü kollarının  arasına girdi.

"Annemler erken gidince vakit kaybetmeyerek buraya geldim. Seni ne kadar çok görürsem o kadar iyi Woo bin."

"Güzelim sanki bir yere gidecekmişim gibi konuşuyorsun."

Kim Jisoo kaşlarını çatarak sevgilisinden ayrıldı.

"Yakında Suzy ile evleneceksin Woo bin. Bu son günlerimiz."dedikten sonra odadaki ikili koltuklardan birine oturdu.

Woo bin kaşlarını çatarak sevgilisinin yanındaki yerini aldı.

"Onunla evlenmeyeceğim Jisoo. Seni severken asla bir başkasıyla evlenmem."

"Nasıl evlenmeyeceksin annemler bugün onu görmeye gittiler. Düğün tarihini kararlaştıracaklar. Sen hâlâ evlenmeyeceğim mi diyorsun?"

Genç kız  bu sözleri sarf ederken gözleri dolmuştu. Sevdiği adamın ellerinden kayıp gitmesini istemiyordu.

Fakat Kim Jisoo'nun unuttuğu bir şey vardı. Sevdiği adam hiçbir zaman tam anlamıyla ona ait olmamıştı. İnsanlar onları birbirini seven iki kardeşten farklı görmüyordu.

Woo bin sevgilisinin dolan gözlerine bakınca içinin titrediğini hissetti. Jisoo'nun elini tutup küçük öpücükler kondurdu. Bu kara kalpli adama sadece bu kız iyi geliyordu.

"Evet, sevgilim evlenmeyeceğim diyorum. Merak etme yakında nişanımız bozulacak."

Jisoo yaşlı gözleriyle Woo bin'e baktı.

"Gerçekten mi? Evlenmeyecek misin?"

"Evlenmeyeceğim güzelim."

Jisoo, Woo bin ne dese inanırdı fakat bu konuda emin olamıyordu.

"Beni kandırmıyorsun değil mi?"

Woo bin genç kızın dudaklarına öpücük kondurmadan önce konuştu.

"Asla, seni hiçbir zaman kandırmadım.Sana karşı her zaman dürüst olacağım.''

Kim Woo bin o gün büyük konuşmuştu.

Bu cümleden sonra iki aşığın dudakları birbirine kavuşmuştu.
Kim Woo bin sevgilisinin koltuğa uzamasını sağlamış ve üstüne çıkmıştı. Tutkuyla bakıyorlardı birbirlerinin tadına. Onlar her zaman tutkulu olmuştu.
Woo bin'in elleri Jisoo'nun çıplak bacaklarını keşfetmeye başlayınca Jisoo kendisini ona doğru itti. Bununla beraber ikisinin dudaklarından  kısık birer inleme döküldü.
Jisoo ellerini sevgilisinin gömleğine götürdü ve düğmeleri açmaya başladı.

BLOODY ROSE| ROSÈ  ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin