Kingdom Come, Taekook

9

bölümü yazmaya başladığımda çok sevgi yumoşuydum o yüzden çok yakın oldular yb daha fazla gecikmesin diye de bitirip attım😔

_

Jeongguk'un Yeosang'ın arkasından bakarken olan üzgün ifadesi içimi burkmuştu. "Evet, Jungkook. Niye buraya geldin?" Daldığı için dediklerimi duymamış olmalı ki "Ha?" diyip far görmüş tavşan gibi bana bakıyordu.

Uflayıp "Diyorum ki niye buraya geldin? Bir prensin altını çiziyorum başka bir krallıktan misafir olarak gelen bir prensin odasına nasıl böyle girebilirsin?" diye sitem ettim.

Jeongguk ukala bir şekilde "Hmm... düşüneyim bir. Bu 'başka bir krallıktan misafir olarak gelen prens' ileride eşim olacaksa istediğim gibi girebilirim." demesiyle sinirlendim.

Arkamda duran yastığı alıp Jeongguk'a attım. Jeongguk buna sinirlenmiş olmalı ki beni asıp meydanda sallandırmak istercesine yüzüme bakıyordu.

Bende onu taklit ederek "Dikkat et 'başka bir krallıktan misafir olarak gelen prense' eşin olmasını teklif edersen sana böyle şeyler yapabilir."

Yine gülüyor bu adam benim dediklerime niye sinirlenmiyor! Kim Krallığına delirmiş olarak geri dönmek istemiyorum.

"Kim Taehyung bu ikinci oluyor. Böyle yapmaya devam edersen teklifimi kabul edeceğini düşünmeye başlayacağım. "

Gözlerimi devirdim."Bir kral olarak sizi daha mantık çerçevesinde düşünmeye davet ediyorum Bay Jeon. "

"Demek Bay Jeon... bunu sevdim."

Bence Jeongguk iyice saçmalamadan konuya geri dönsek iyi olur. Boğazımı temizleyip "Evet asıl meselemize dönelim. Sizi buraya getiren şey nedir?"

"Senden burada bir gün daha kalmanı isteyecektim. "

Bir gün temelli burada kalmamı isteyecek diye korkuyordum ama aklıma zaten temelli kalmamı teklif ettiği geldi.

"Nereden çıktı şimdi bu?"

"Bugün Yeosang'ın doğum günü ve onun için tüm gün kutlamalar yapılacak ve akşam yemek verilecek . Seninde burada olmanı istiyorum. "

"Yeosang'ın doğum günüyse bunu kabul edebilirim."

Hızlıca yataktan kalkıp geceliğimin üstünü giydim. Yanına geçip onun kolundan tutup sürüklemeye başladım. "O zaman ona yosun çorbası yapmamız gerek."

Arkamdan söylenirken bir anda durdu.
"Yapmamız derken? Zaten hizmetliler hazırladı. "Hemen arkama dönüp sinirle konuştum. "Ne demek hizmetliler hazırladı? O zaman Yeosang aşçıları baba desin. Onun yakını olan kişiler yaparsa daha özel olur."

Dudaklarını büzdü "Ama ben bugüne kadar mutfağa bile girmedim." Sanki şu an bir karşımda bir kral değilde küçük bir çocuk vardı. "İşte şimdi girmiş olacaksın." göz kırpıp onu arkamdan sürüklemeye devam ettim.

Bazen Jeongguk'un bana teklif ettiği şeyi unutup arkadaşca yaklaşıyordum. Ama arkadaşca yaklaşmak için uygun kişi değil hem bana teklif ettiği şeyden dolayı hem de o bir kral. Daha dün ondan korkup saygılı davranıyordum eğer şimdi yakın davranırsam teklifini kabul edeceğimi düşünür.

Kafamı sallayıp kendime geldiğimde mutfağın önüne geldiğimizi fark ettim. Sadece bir gündür burada olmama rağmen neredeyse sarayın her yerini biliyordum.

Mutfaga girdiğimizde içeride çalışanlar vardı. İçeri girdiğimiz anda hepsi toplanıp saygıyla eğildi. Jeongguk'un "Akşam yemeğini hazırlamaya gelene kadar izinlisiniz." demesiyle hepsinin şaşırdığı belliydi. Aralarında konuşmaya başladılar "Kaç yıldır bu saraydayım ama hiç kralın izin verdiğini hatta mutfağa bile geldiğini görmedim." tarzı şeyler duyuyordum.