ben bu bölümü yayınladım sanıyordum taslakta kalmış püü
Yaşanan olaylardan sonra aylar geçti. Kim Krallığı'na geri döndüğüm anda kraldan Jeon Krallığı ile aramızdaki bağlantıları koparmasını istedim. Nedenlerini tam anlamıyla anlatmasamda o an çok kötüydüm bu yüzden galiba kral hemen kabul etti.
Duyduğuma göre biz bağlantılarımızı koparınca bize yakın olan bir kaç krallıkta bağlantılarını koparmış bu yüzden Jeon Krallığı'nda işler pek yerinde değil. Sadece Yeosang'a çok üzülüyorum ama maalesef elimden bir şey gelmiyor. Her zaman kurunun yanında yaş da yanıyor.
Olanlardan bir süre sonra Namjoon'un düğünü oldu hatta eşi şu an hamile. Ailemizin yavaş yavaş büyüyordu. Eunji ve Min Yoongi'nin arasındaki ilişkide ilerledi. İkisinin nişanı için aileler bu akşama bir yemek ayarladı. Yoongi Kral Jeon'un kuzeni olsada Min Krallığı'nın prensi bu yüzden evlenmelerinde bir sakınca görülmedi.
Ve benim şu ailelerin karar verdiği Eunji ve Yoongi'yle birlikte Yoongi'nin kardeşi Yoonji'yle nişanlanma durumlarım vardı.
Ben hiç bir zaman evliliğimin böyle olacağını hayal etmemiştim. Hep sevdiğim biriyle evlenmek istedim ya da sevebileceğim. Yoonji'yi sevmiyorum sevememde çünkü o küçük kardeşim gibi. Yerim en küçük kardeşim ve o ondan bile küçük.
Onun ile evlenirsem istemesemde onunla ilişkiye girmek zorundayım. Benden 8 yaş küçük daha 14 yaşında olan biriyle öyle şeyler yapamam. Ailem nasıl böyle bir karar vermiş hala anlamış değilim. Onlara evlenmek istemediğimi söyledim ama Min ailesinin Eunji ve Yoongi'nin evlenmeleri için Yoonji ve benim de evlenmem şartını koyduklarını öğrendim. Yine Eunji'nin mutluluğu için itiraz edemedim.
İşte bu olaylar sonucunda şu an odamda nişanıma hazırlanıyorum. Buradan yok olmak için Tanrı'ya yalvarıyordum. Tanrı umarım beni duyar.
....
"Geliyor!Geliyor!Min ailesi geliyor!" diye bağırarak etrafta koşan Yerim'in sesiyle hepimiz aşağıya indik. Bahçeye bir sürü fayton sıralanmıştı. Hepsi tek tek inmeye başladı. İlk inen kişiler Kraliçe Min Yoojoung ve Yoonji bize doğru gelmeye başladılar. Yoonji başını yerden kaldırmıyordu onunda istemediği belliydi. Bazen ikimizin adına çok üzülüyorum.
Min Yoojoung'un önünde eğilip selam verdim. Yoonji'ye kuru bir "Hoşgeldin." deyince o da annesinin dürtmesiyle kafasını yerden kaldırıp zorla güldü. "Hoşbuldum Prensim." utangaç konuşmasıyla gülümsedim. Saçlarını karıştırmak için elimi uzatacaktım ki kraliçelerin bize dikkatle baktığını fark ettim. Havada kalan elimi çevirip ensemi kaşıdım.
O sırada etrafa bakarken arkalarda bir fayton dikkatimi çekti. Hâlâ kapısı açılmamıştı ve faytonun modeli bir yerden tanıdık geliyordu. Misafirlere tek tek selam verirken bile gözüm o faytonun üstündeydi. Son bir kaç kişi kaldığında faytonun kapısı açıldı.
İçinden çıkacak kişiyi merakla bekliyordum. O sırada "Prens Kim hadi içeri gel." diye bağıran Joohyun anneye "Tamam." dediğim halde yerimde durmuş çıkacak olan kişiyi bekliyordum. Bir süre bekledim ama faytondan kimse inmedi.
Tam geri dönüp gideceğim sırada inen kişiyle şok oldum. Hemen etrafı kolaçan edip onun olduğu tarafa ilerledim. Yanına gittiğimde bana sırıtarak bakması sinirlerimi daha da bozsada onun kolundan tutup sarayın arkasına doğru sürükledim. Sinirle onu duvara yapıştırıp yakasından tuttum. "Ne işin var burada?Ne hakla buraya gelebilirsin?"
Yakalarındaki ellerimi tutup yere indirdi. "Bak Taehyung geçen sefer beni dinlemeden hemen gittin. Ne kadarını duydun bilmiyorum ama duydukların doğruydu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom Come, Taekook
FanfictionKral Jeon kaybettiği eşinden sonra kendine yeni bir eş arıyordu.