İnsan aşkı bulduğunu nasıl anlar? Aşk neye benzer? Genel geçer bir tanımı var mıdır? En önemlisi gerekli midir?
6 yıldır Japonya'da yaşayan Miray'ın üniversite, tezler ve araştırmalar üzerine kurulu akademik dünyasında aşka ihtiyacı yoktu. Aşk onun...
Marketin önüne gelince otobüsten indim. Ali Hoca'nın bütün anlatımları bana yaptırması, Aylin'in yokluğu, inat gibi Hakan'ın da odadan çıkmaması üst üste gelmişti. Kou ise çok yoğunum diyerek maille beni başından savıyordu. Canımı sıkan bütün olaylar domino taşı gibi birbirini takip ederek üzerime geliyordu.
Alper'in yokluğu ise bütün taşları oynatan itici sebepti. 1 haftadır adam akıllı görüşememiştik. Bir kere tur sonrası 10 dakikalığına uğramıştı. Telefonda bile uzun uzun konuşamıyorduk. Mesajlarıma karşılık vermesi saatleri bulabiliyordu.
Ya da hiç biri benim için yeterli değildi. Şu özlemimle her gün görsem hayır demezdim herhalde.
Büyük alışveriş sepetini aldıktan sonra raflara bakarak ilerledim. Makarnalara gözüm takıldı. Lazanya yapalım demiştik. Makarnada bile Alper'i hatırlamayı başarabiliyordum.
Sadece makarnada mı? Hatırlamak için önce Alper'in bir süreliğine aklımdan çıkması lazım. Raftaki makarna paketinde bile Alper'in göz kırparak gülümsemesini görebiliyorsam, onu aklımdan çıkarma konusunda pek de başarılı olduğum söylenemez.
Önceden sabah uyandığımda ne yesem diye düşünürken şimdi ise gözlerimi açar açmaz Alper otomatik olarak aklıma düşüveriyor. Alper hangi ara bu kadar hayatıma girmişti de ben onu bu denli özler olmuştum?
Onunla olmaktan büyük keyif alıyordum. En başından beri var olan çekim kuvvetine bir de eğlenceli hallerimiz eklenmişti. Görmediğim zamanlarda da aklımdan çıkmamasına neden oluyordu.
O tam olarak ne düşünüyordu onu kestiremiyordum. Yoğunluğundan ötürü yorgunluğunu görebiliyordum. Telefonda konuşurken uyuklamalarına bir çok kez şahit olmuştum. O horultuları uyanıkken yapamaz herhalde. Canım ya, öyle derin derin horlayacak kadar yoruluyordu.
Lazanya paketine uzandığımda bir elin daha aynı pakete uzandığını fark ettim. Başımı elin sahibine çevirdiğimde beynim bana oyun oynuyor sandım. Gözümü kapatıp açtım, evet doğru görüyordum.
Merve kibarca gülümsedi ve paketi almadan telefon konuşmasına devam ederek ilerledi. Arkasından baka kalmıştım.
Ben Merve'yi gördüm di mi?
Çiçekli, mini bir elbise giymiş; saçlarını yandan örmüş ve güneş gözlüğünü de saçına takmıştı. Hemen hemen aynı boydaydık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multimedya: Merve
O gitmemiş miydi? Nereden çıktı ki şimdi? Üzerime devrilecek kaç tane daha domino taşı var acaba?
"...Senden sonra onu arayacağım canım, 3 gün daha buradayım nasıl olsa. O da özlemiştir."
O, Alper değildir umarım. Niye özlesin ki Merve'yi? Çok yoğun, hem özlenecek biri varsa o da benim.
