İnsan aşkı bulduğunu nasıl anlar? Aşk neye benzer? Genel geçer bir tanımı var mıdır? En önemlisi gerekli midir?
6 yıldır Japonya'da yaşayan Miray'ın üniversite, tezler ve araştırmalar üzerine kurulu akademik dünyasında aşka ihtiyacı yoktu. Aşk onun...
2 saat önce şu salonda 50 kişi kahve içmiyormuş gibi, üzerimizi bile değiştirmeden yere örtü sermiş nişan dağıtmalık süslerini yapıyorduk.
Kenarları tül fistolu jüt kumaş keselerin içine kuru lavanta koyup ortasında beyaz gül olan beyaz kurdelayla keselerin ağzını bağlıyorduk.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tuğçe, Nursena, annem, anneannem ve Aylin arasında görev dağılımını yapılmıştı. Aylin de bizimle birlikte kalıyordu.
"Uçkuru beyyle fırdolayı sarıvesem olmaya mı?" diye sordu anneannem.
Nursena gülerek "Anneanne kurdela o, uçkur ne ya?" dedi.
Anneannem tam kızacakken Aylin gülümsemesini bastırarak anneannemin elinden kesesini aldı.
"Anneanne sen sadece lavanta koyuver buradan, olur mu? Uçkurunu biz sararız."
Anneannem homurdanarak keselere lavanta doldurmaya başladı. Annem sırtını kanepeye yaslamış ve başı yana düşmüş şekilde uyukluyordu. Saat 1'e geliyordu, yapacağımız 30 tane daha kese vardı ve hepimiz belli aralıklarla esniyorduk.
Tuğçe esnerken bir anda "Abla konağa gidecek börek, baklavalar hazırlandı mı!?" diye sordu.
Nursena'yla birbirimize bakarken annem mırıldandı. "Fırının üzerinde bohçaya sarılı, dolmalar da dolapta." dedi.
Aylin silikon tabancasıyla mor gülü yapıştırırken "Kuaför randevusu kaçta?" diye sordu.
"8'de. Ablamın haricinde 5 kişi daha olacağını belirttim."
Nursena, Alperlerin getirdiği tahinli simitten koca bir ısırık aldıktan sonra lavanta dolu keseyi anneanneme gösterdi. "Anneanne ağzına kadar doldurmana gerek yok." dedi gülerek.
"Cıkkada (Azıcık) mı koyacuz, ne ağnadım ben..."
"Ama uçkuru bağlanmıyor o zaman da..."
Anneannem sinirlenerek bir hışımla yerinden kalktı. "Amaaan! Ne edeğseniz edin, yatıyan ben."
Nursena gülerek "Gel kız, demeyeceğim bir şey." dese de anneannem onu duymazdan geldi ve bir sağa bir sola devrilerek oturma odasına serdiğimiz yatağına gitti.
"Anneannen çok tatlı konuşuyor, gülmemek için zor tutuyorum kendimi." dedi Aylin.
"Sen gülersen o da güler merak etme."
Tuğçe anneannemin yerine keselere lavanta doldururken bir anda "Hiiii~" dedi ve hepimiz endişeyle ona baktık.
"Yine ne geldi aklına abla?"
O da endişeyle bakıyordu. "Abla çok önemli bir şeyi unuttuk..."
