11. Bölüm

8.6K 459 41
                                    


"Buldun mu o doğru kişiyi?"

"Sen?"

Alper kaşlarını kaldırdı.
"Önce ben sordum."

Gözlerimle etrafı inceledim.
"Zaman gösterecek doğru olup olmadığını. Sen buldun mu?"

"Doğru kişi için zamana ihtiyacın olmaz. Doğru olduğunu bilirsin sadece."

Kou gibi konuşmuştu.

"Waow, Alper Bey'den inciler! Sen bulmuş gibi konuşuyorsun."

Etkilenmiştim. Böyle bir cümle beklemiyordum ondan.

Gözlerime baktı bir süre, hafifçe gülümsedi. "Buldum."

Yutkundum.

Koca bir düğüm oturmuştu boğazıma... Yutkunmama rağmen geçmiyordu. Gözlerimin içine bakarak demişti.

Gülümseyerek gözlerimi devirdim.
Normal davranmak istiyordum. Kendinden duymak ağır gelmişti.

Merve'yle deli gibi sarılıyorlardı bugün, ne duymayı bekliyordum ki?

"Ne güzel, sevindim senin adına. Merve ile mutluluklar dilerim."

Çay bardağımı aldıktan sonra hemen kalktım. Karşısında oturup Merveciğini nasıl sevdiğini dinlemek istemiyordum.

Çay bardağını tezgaha koyduktan sonra lavaboya geçtim. İçimdeki o gerizekalı kuşlar zamanlı zamansız havalanmanın bedelini ödüyordu.

Benim hissettiklerimin hepsi bir anlıkmış, tek taraflı hayranlıkmış. Bir de bana farklı gelmişti. Eğer hissettiklerim doğru olsaydı o da benim gibi düşünürdü. Karşıma geçip Merveciğinden bahsetmezdi. Kendimi salak gibi hissediyordum.

Nefesim kesiliyordu. Aslında tam olarak hıçkırarak ağlamak istiyordum. Şu an bunun ne yeri ne de zamanıydı. Elimi yüzümü yıkadım. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Mutfağa geçtim ve tekrar çay doldurdum. Meltemler gelsin, müsaade isteyecektim.

İstemeyerek içeri geçtim. Alper televizyona bakıyordu. Telefonumu aldım ve sosyal medyada dolaşıyormuş gibi yaptım. Bakıyordum ama hala normalmiş gibi görünmeye çalışıyordum. Alper'in sorusuyla kendime geldim.

"İlk stajını burada yapmamıştın di mi?"

"Evet, Safranbolu'da yaptım. Neden sordun?"

Kaşları çatık bir şekilde bir noktaya bakıyor ve düşünüyordu.
"Ben seni hiç görmedim."

"Patpatla görmen gerekiyormuş demek ki." Zorla gülümsemeye çalıştım.

O da gülümsüyordu. Hem de çok güzel.
"Sen nerelerde çalışmıştın?"

"Mezun olunca Göreme'deki acentelerde çalıştım. Sonra 1 yıllığına Brezilya'ya gittim, dil öğrenmek için. Gelince de Portekizce turlara çıktım. O yıl daha çok Katpatuka, Fırat ve Mezapotamya ile çalıştım, sonra ki yıllarda Erciyes ile çalıştım."

O muhteşem salsa hareketlerini nerede öğrendiği belli oldu. Hem de 1 yıllığına Brezilya!

Rahat Brezilya...

"Aynı acentelerde farklı zamanlarda çalışmışız. Ondan karşılaşmamışız. Ben önce Erciyes'te, sonraki iki yıl da Katpatuka ile çalıştım."

"Üniversitede olduğu gibi..."

"Evet, sen mezun olmuşsun ben okula başlamışım."

Birbirimizi takip etmişiz gibi, ama bir türlü bir araya gelememişiz.

Aşk Rehberi | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin