A.E-10

962 48 16
                                    

E: Uzay bazen düşünüyorum
(4.17)

E: İnsanların bazıları gerçekten acımasız

E: Aslında o kadar acımasız olanları insan olarak görmüyorum

E: Çünkü her insanın içinde az da olsa merhameti vardır.

E: Sende merhametten fazlasıyla var

E: Kalbini seviyorum

E: Seni seviyorum.
(4.19)

**

Cumartesi günü olduğu için gece geç yatmıştım. Uyandığım da saat öğlen geçmişti. Melis biraz vakit geçirmek istemişti. Lunaparka gidecektik. Evden çıktığım da karşı kaldırımdaydı, el salladım gülümseyerek. Beraber yürürken keyifle sohbet ediyorduk.

"Aslında biri var." kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Kim bakalım bu şanslı kişi?" gülerek konuştu.

"Volkan. Bana iyi hissettiriyor. Biliyorum ani falan ama işte kalp bu." gülüp kolumu omzuna attım.

***

1 gün sonra

Dün Melis ile fazlasıyla eğlenmiştik. Lunapark da birsürü oyuncağa binip sinemaya gittik. Yemeği yiyip evlere dağılmıştık. Yatağın başlığına yaslanıp Uzay'a ne yazacağımı düşündüm. Telefonun çalmasıyla kaşlarım çatıldı. Mira halam beni pek aramazdı.

"Efendim Hala?" hıçkırık sesi duyunca kaşlarımı çatıp ayağa kalktım.

"Elis, Melis hastaymış. *** hastanesindeyiz. Yanında seni de istiyor." telefonu kapatarak hızla evden çıktım.

Volkan'dan

Sırtım soğuk duvarla birleşirken yere oturdum. Elis hızla içeri girerken Uzay ona açıklama yapmak için yanına gitti. Doktor içeriden çıkınca hızla ayağa kalktım.

" Sırayla 3 kişi girebilir. "Mira abla hızla içeri girerken bizler çaresizce duvarlara yaslanmıştık. Gözlerim bulanıklaştı. Mira abla ağlayarak çıktığın da Elis girdi.

Gözleri kıpkırmızı olan Elis çıktığın da gözleri bana döndü.

"Seni istiyor." hızla içeri girdiğim de kolunda serum takılıydı. Yeşil gözleri kıpkırmızıydı. Koltuğa oturdum.

"Volkan yanıma uzanır mısın?" onu incitmemeye dikkat ederek bana ayırdığı yere uzandım. Kolumu omzuna atarak göğsüme yatmasını sağladım.

"Volkan, eğer ölürsem bizimkiler çok üzülmesin tamam mı?" gözlerimi sımsıkı kapattım.

"Sakın Melis. Böyle düşünme imkansız diye bir şey yoktur." gülümsedi.

"Hayatta istediğin bir şey var mı?" burukça gülümseyip cevap verdim.

"Yeşillerin de kaybolmak isterdim." dediğim de kıkırdadı.

"Seni seviyorum Volkan." yutkundum.

"Bende, bende seni seviyorum güzelim."

"Bana masal anlatsana." burukça gülümsedim.

"Bir Dünya varmış. İçesrisin de ne prens ne de prenses varmış. Genç bir oğlan arkadaşları ile yeni arkadaşlıklar edinmeye bir yerlere gitmişler." Güldüğünü duydum.

"Genç oğlan Melis adında yemyeşil gözlere sahip bir kıza vurulmuş." gülümsedi.

"Ama Melis ona yüz vermiyormuş. Bir gün Volkan yürürken Melis'i ağlarken görüp yanına koşmuş..." düzenli nefes alış verişini duyduğum da yutkunup başımı geriye yasladım. Gözlerimin kapanmasına izin verdim.

...

Gözlerimi açtığım da Melis hala uyuyordu. Alnına bir öpücük kondurduğum da kaşlarım çatıldı. Buz gibiydi. Üzerini biraz daha örttüm. Dudakları da morarmıştı.

"Melis, güzelim uyan hadi." uyanmadı.

"Melis?" elimi nabzına götürdüm.

"Melis?!" atmıyordu.

"Melis hadi uyan bırakma bizi." koşarak doktor çağırdım.

"Melis Üstündağ. Ölüm saati 17.51" Gözümden yaşlar süzülüyordu.

"Melis..." kafamı duvara vurdum.

"Hayır o ölmedi!" saçlarımı çekiştirdim. Titriyordum. Koluma sokulan iğne ile gözlerim yavaşça kapanmaya başladı.

"Hayır, Melis'im ölmedi."

***

05.12'

Ağlayarak yazdım...

Bu bölümü iki kere yazdım ilk yazdığım yanlışlıkla silindi. İkisini de ağlayarak yazdım.

Yeni uyanmış biri değil hiç uyumamış biri olarak yazdım.

Sizlere günaydın bana iyi uykular❤️
Melis benim için hep özel olacak...

Diğer bölüm Elis, Mira(Melis'im annesi, Aras'ın kardeşi) ve diğerlerinin tepkilerini göreceğiz.

Yine ağlayacağım sad:(

Anonim E~2 [Tamamlandı.] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin