Saltanat İzaya Geldi !

129 5 0
                                    

1665 mayıs ayıydı baharın bütün güzellikleri şehrin üstündeydi çiçekler mis kokularıyla etrafı sarmış güzellikleriyle büyülüyordu görenleri ağaçlar çiçeklerini çoktan vermişti bile bahar bütün güzellikleriyle yaşanıyordu lalehan bu kaçıncı bahardı bilinmez lakin bu bahar başkaydı bu bahar daha güzeldi diğerlerinden kuşlar daha bir coşkulu ötüyor ,güneş adeta elmas gibi parlıyordu kötü günler geride kalmıştı galiba güzel şehir lalehan bütün gözyaşlarını baltıkbaşı nehrine akıtmıştı kurumuştu göz pınarları dayanamamıştı oda olanlara kırk yıdır gün yüzü rahatlıkla görememişti lalehan ,şimdi rahattı herkez beş yıldır ne hır ne kür çıkmıştı Raziye Begüm Sultan yönetimi mutlak eline alınca herşeyi rayına oturttu reformlar,yenilikler yaptı herşey normal şekilde ilerliyordu raziye sultanın beş yıl önce zamanı geldi artık diyip yaptırdığı "külliye-i Valide atik"(eski valide külliyesi) bugün resmen açılıyordu içinde şifahanesi,aşevi,kimsesizler için kalıcak yer ve eğitim için medrese vardı,bu eseri mimarzade orhan ağa gözetiminde yapılmıştı orhan ağa atası dedesi mimar olduğundan bu zanaat ona geçmiş işinin ehli olmuştu büyük valide külliyenin anahtarını teslim edecekti artık bugün bir heyecan basmıştı kendine.

Büyük valide dairesinden çıkmıştı açılış mersimi için sultan ertuğrul ve saliha valide sultan ve diğer hanım sultanlarla merasime katılacaklardı külliyenin olduğu yer meydana yakındı ahalide bu törene katılacaktı büyük valide elli koyun kestirmişti ziyafet için onlarca çeşit aşlar yapılmış envaye çeşit şerbetler getirilmişti açılışa rus çarlığından kont pedro vlad ve alman imparatorluğundan dük william alexsandr katılacaktı .Devlet erkanıda törene katılacaktı sadrazam osman paşa hastalığı sebebi katılamamıştı bir haftadır hasta yatağında yatıyordu hekimler bir türlü çare bulamamışlardı derdirne ,ahali arasında ölümü yakındır paşa hazretlerinin diye laf çıkmıştı .

Saraydan ayrılan hünkar ve sultanlar külliyeye doğru gidiyorlardı ,hümeyra sultan annesine bakıp;

" validem allah hayrınızı kabul etsin duaları eksik olmasın kullarınızın büyük bir hayır işlediniz rabbim utandırmasın"

"amin güzel kızım amin ,yaş ilerledi malum bu dünyaya bir hayrat bırakmadan göçüp gitmek istemem"

"ona nasıl laf öyle validem allahım korusun başımızdan eksik etmesin rabbim,sultanım yabancı elçilerde geliyormuş öyle işittim"

"evet alman ve rus diyarlarından kontlarda gelecek hümeyra ,komşularımızla dost kalmak şart ben davet ettim bizzat İngiltere Kralı II.Charles 'a mektup yolladık lakin geri çevirdiler bizle dost kalmak isteğen ebedi dostumuz olur ,istmeyen ise ebedi düşman olur"

"öyle doğru dersiniz validem ,sultanım bu  devlete bir daha sizin gibi hanım sultan zinhar gelmez alimallah tarihe gömdünüz adınızı"

Büyük valide gülümseyerek;

"ah kızım ah ben dünyanın tepesine öyle zorluklarla geldimki bir bilsen ben kimsesiz büyüdüm anam babam küçükken ölmüştü halamla birlikte ispanya kraliyet sarayında yaşıyorduk halam kraliçenin kolyesini çalmak suçundan idam edildi ve yapayanlız kaldım ne bir akraba ne bir komşu ,sonrada malum kral beni ve yirmiye yakın kızı alparslan sultanına hediye olarak gönderdi kendi ailemi kurdum burda ertuğrulum allahım rahmet etsin bir dediğimi ikiletmedi mutlu mesut yaşadık bir dönem sonra biliyorsun işte yiğitimin ölümyle alt üst oldu hayatımız ben benlikten çıktım bir başkası oldum adeta ...ahh ah rabbim  gam keder vermesin"

"güzeller içinde validem benim sıkılmayın zinhar kötü günler geride kaldı artık üzmeyin canınızı,bakın geldik bune kalabalık böyle validem aman allahım "

Bütün lalehan ahalisi kadınlı erkekli toplanmıştı meydana büyük bir katılım vardı halk tarafından ilgi yoğundu ,sultan ertuğrul arabasından inmek üzereydi şemsi ağa hemen hünkar arabasının yanına gidip ;

KANLI SALTANATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin