Devir deyişmişti artık . Devir eski devir değildi , taht el değiştirmişti,lalehan eskisi gibi değildi. Eski havası yoktu üzerinde ,eski kokusu yoktu ,sanki kan kokuyordu ve dahi ihanet kokuyordu .
Lalehan eski namını kaybetmek üzereydi, lale kokulu şehir kan kokmaya başlamış , eşkiyalar cirit atar olmuştu . Evet devir çok değişmişti,bu şehirde bir valide sultan katledilmişti. İşte o günden beri herşeyin tadı ,tuzu kaçmıştı . Ahaliye kucak açan güzeller güzeli raziye sultanımız şehid edilip katledilmişti eşkiyalar tarafından. Ama kanı yerde kalmadı sultanımızın bu hain düzeni gelini sema sultan denilen o ucube kadın yaptırmıştı,köpeğide son anda yakalanıp herşeyi itiraf etmişti ,iş işten geçmişti tabi valide sultan ölmüştü çoktan ama hainlerin cezası verilmişti. Sema sultan kellesi alınmak suretiyle idam edilmişti. O gün herkez saadetini kaybetmişti,raziye sultan ahalinin göz bebeği,canı ,ciğeriydi.
16 Kasım 1690 LALEHAN SARAYI
Sarayın yaşlı kadını hümeyra sultan hanedanın en yaşlı mensubuydu. Annesi raziye sultanın ölümümden sonra iyice kahretmişti kendini . Sarayın duvarlarında solup gidiyordu , bugüne kadar kimseyle nikahlanmamıştı ne bir paşa ne bir vezir hiç kimseyle ,ama hayatından memnundu. Hümeyra sultanı ziyaret için hünkarın babaannesi saliha sultan gelmişti ,o da bir hayli yaşlanmıştı artık ,zaten hastaydı . Hastalığı kendini yiyip bitirmişti. Saliha sultan desturla hümeyra sultanın odasına gitmişti . Hümeyra içeri buyur etmişti hemen elindeki şerbetten salihayada getirilmesini istedi. Saliha sultan oturdu yanına hümeyranın :
"Sultanım nasılsın ?"
"Hoş geldin valide sultan ,iyiyiz seni sormalı "
"Sağ olun sultanım lakin biz iyi değiliz ,yakında uzun bir uykuya dalıcaz "
"Allah korusun saliha ne biçim konuşma bu"
"Hakikattir sultanım bu "
"Allah hoş şifalar versin saliha duacın olucam "
"Amin sultanım amin...rahmetli sultan oğlumuzun ölümü çok sarstı beni beklemiyordum bu ölümü "
"Allahın kaderi valide sultan allahın,karşı gelemeyiz. Bak torununun tahtını gördün bir raziye valideye birde sana nasip oldu"
"Öyledir sultanım , malumun eski gücümüz yok artık,bir hususta size danışmak isteriz"
"Buyur nedir ?"
"Sultanım artık idareyi gelinimiz ve padişahımızın annesi olan nilüfer valideye bırakmak isteriz "
"Eminmisin buna saliha ?"
"Evet sultanım bu yaşlı kadın yoruldu artık , yerimizi daha çeviklere bırakmak münasiptir "
"karar senin , saliha sultan "
Saliha sultan yaşlanmıştı artık ,çok yorgun düşmüştü bundan dolayı mührü gerçek sahibine devretmek isterdi. Gelini nilüfer sultan sultan ahmet buğra hanın annesi yani valide sultandı.
Alparslan hanedanın diğer bir variside şehzade alparslan dı. Alparslan sultanın kardeşiydi ,babaları aynı anneleri ayrıydı, şehzadenin annesi begüm sultan taht için çok mücadele etmiş ama saliha sultanın yardımıyla tahta sultan ahmet buğra han çıkmıştı. Bundan dolayı begüm sultan saliha valideye çok kinlenmişti ama zamanla yatışıp kadere tevvekkül etmişti. Elinden bişeyde gelmezdi zaten . Saliha sultan , görümcesi hümeyra sultanın yanından çıktıktan sonra torunu ile görüşmek istemişti yanındaki kalfasına seslendi :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI SALTANAT
Ficción históricaiktidar ortak ve masumiyet kabul etmez... Kimi zaman düşmanım evladım oldu kimimi zaman vezirim lakin saltanat oyununda ne ona acırım nede buna...
