Salih efendi başmüftü olalı 1 ay geçmişti ,firuze sultan hemen ihtilale izin vermemişti,yavaş yavaş gelişiyordu herşey.Salih efendi paşa ve firuze sultan la konuşmuştu herşeyi biliyordu. Raziye sultanda eski sarayda günleri geçiyordu,evlatlarıyla ilgilenerek, ud çalarak ihtilâli düşünerek onun gücü ele alacağı günleri hayal ederek yaşıyordu,ama firuze sultandan korkuyordu ya iktidara ortak olmak isterse diye ,hırsı her şeyi yaptırabilirdi firuze sultana ama raziye sultanın daha önce davranması gerekliydi ,ihtilal olana kadar bekleyecekti eğer Firuze sultan devlet işlerine karışırsa onun icabına bakması gerektiğini düşünüyordu.
Bir gece ıtır kalfa raziye sultanın dairesine geldi ,desturla sultanın huzuruna girdi,raziye sultana bir diyecekleri vardı,ıtır kalfa;
"sultanım hayırlı geceler"
"hayırdır ıtır kalfa gece vakti"
"efendim yusuf paşa kulunuz ,bir mektup gönderdi lütuf ederseniz okuyım"
"oku kalfa"
"saadetli raziye hanım sultan ,başmüftü salih efendi yarın çalışmalarına başlayacak, ilk önce askeri ordugahı ziyaret edip askerin görüşlerini alacak,diyeceğim odur ki şehzademizi yavaştan sultanlığa hazırlayın hayırlı geceler dilerim"
Itır kalfa okumayı bitirmişti,raziye sultan heyecanla mıştı ıtır kalfaya emir verdi;
"ıtır kalfa kuyumcu halil ağaya haber ver lakin şimdi diyeceklerimi iyi dinle ,4 katlı her katında ayrı mücevher olacak en üstünde en değerli taş olan yakut olacak bir taç yapsın lakin bu taş kudretimi ve gücümü simgelesin"
"sultanım emredersiniz ,hazırlıklara şimdiden başlamak lazım, yakında valide-i muazzam olacaksınız inşaallah, lakin firuze sultandan şüphe ederim"
"ıtır kalfa merak etme ,beni sesiz bir hatun olarak biliyor kudretimi görmedi daha aslanım murad tahta çıktığı gün her şeyi ele alıcam ozaman belli olur firuze sultanın rengi"
Hazırlık başlamıştı, bu ihtilal kansız bir ihtilal olmayacak gibi görünüyordu. Sultan mesud un ilgisiz yönetimi zaten biliniyordu askerde halkta biliyordu bunu,askerler sokaklarda konuşuyorlardı ahalide ," tahta mesudu geçirdik, yusuf paşa sultan oldu " diye laf çıkmış tı.
Ertesi sabah salih efendi yeni serasker(genelkurmay başkanı) aslan paşayla görüşmek için seraskerlik konağında buluşmak üzere evinden ayrıldı,efendinin geleceğini bilen aslan paşa karşılama hazırladı, at arabasından inen salih efendiyi gören ağa;
"başmüftü salih efendi hazretleri" diye bağırarak selama durdular.Aslan ağa efendiyi dairesine çıkardı büyük bir sofra hazırlanmıştı,yemekler yenirken efendi lafa girdi;
"paşam padişahın bu hali ne olacak böyle"
"ah müftü efendi hiç bilmem ,askerlerde tepkili, ne devlet işleriyle ilgilenirmiş ne ahalinin durumunu sual edermiş ,bilesin bu iş boyle gitmez"
"gitmez tabi paşa bilirim,sana açık konuşucam bilirsin ben başmüftüyüm din adamıyım sultana karşı bir fetva yetkim var bilirsin dimi"
" bilirim efendi hazretleri ,lakin bu yetkiyi hiç bir müftü kullanmadı,sen ilk olmak istiyorsun herhalde"
"paşa bu böyle yürümez devlet başsız kalamaz aslan bir şehzade tahta geçmesi lazım"
"efendi doğru dersin,ozaman asker senin arkandadır,güçsüz padişah devleti yönetemez ,lakin şehzade orhan a haber vermek lazım"
"ne orhanı paşa şehzade murad var ayrıca valideleri raziye sultan büyük bir sultan aklı zekasıyla saltanat vekili olacak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI SALTANAT
أدب تاريخيiktidar ortak ve masumiyet kabul etmez... Kimi zaman düşmanım evladım oldu kimimi zaman vezirim lakin saltanat oyununda ne ona acırım nede buna...
