1651 yılnın sonbaharıydı ,Alparslan hanın başkenti lalehanda yapraklar sararmış dökülmüştü, lalehan sarayının heybetli ağaçları çırıl çıplak kalmış yolları yağmur dan çamurlara gömülmüştü, Sultan Ahmed divan toplantısı yapmak üzere dairesinden çıkmıştı koridorlardan geçerken pencereden bakmıştı dışarıda yağmur yağıyordu, sultan Ahmed divanda büyük bir kara verecekti unun heyecanı üzerindeydi,sultan divan kapısına geldiğinde kapı ağası hemen haber verdi;
"destur ulu hakan sultan Ahmed han hazretleri"
En başta sadrazam paşa,birinci vezir Mahmud paşa ,ikinci vezir osman paşa, serasker ishak paşa, defderdar ,katip ali bey ve sultanın emriyle çağırılmış başmüftü rükreddin efendide divandaydı hünkarı gören paşalar beyler selama durmuştu.
Sultan Ahmed tahtına bütün kudretiyle oturdu ,sadrazam behram paşa bazı hususlarda hünkara bilgiler verdi ,divanda devlet işleri konuşulduktan sonra sultan Ahmed konuşmaya başladı;
"değerli divan mensupları bugün sizlere de dediğim gibi bir karar verdim sadrazamlık makamında olan behram paşayı sadaretten azlediyorum "
Divandakiler şaşkın bakışlarla birbirine bakmaya başlamıştı, behram paşa bir telaşla söz aldı;
"sultanım devletlim azlimin sebepi nedir bir kusurmu işledim söyleyiniz lütfen"
"paşa sen hangi cüret le beni suguya çekersin sen bilirsin neden azlettiğimi ,saltanat gölge kabul etmez ,katip çelebi yaz sedaret makamına birinci vezir Mahmud paşayı tayin ediyorum hayırlı olsun behram paşa ise sultaniye valisi olarak görev yapıcaktır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI SALTANAT
Fiction Historiqueiktidar ortak ve masumiyet kabul etmez... Kimi zaman düşmanım evladım oldu kimimi zaman vezirim lakin saltanat oyununda ne ona acırım nede buna...
