Sonunda piknik yerine gelebildi kızlar. Önceden belirlenen yere eşyaları koyup bankta oturmaya koyuldular. Lisa bilekliğiyle oynuyordu. Jennie ise telefona bakıyordu. Rose ise parmaklarını saçlarına doluyordu. Jisoo ise etrafı inceliyordu. Ve saat çoktan 2.30 olmuştu.
— Nerde kaldılar ya?
— Gelirler birazdan.
— Gelin biz de biraz top oynayalım diye Harika bir fikir attı ortaya Lisa.
— Haklı biz buraya oturmaya gelmedik ya diye destekledi Lisa'yı Rose.
Lisa oturduğu yerden kalkıp eline topu alınca diğer kızlar da kalkmış ve kendilerine yeşillik bir bulmuşlardı. Bir kare şekli oluşturarak oynamaya başladılar. Yer, piknik yerine o kadar da uzak değildi. O yüzden gelenler çok rahat bulabileceklerdi.
— Biraz alttan atın şu topu 2 metre değilim ben!
— Napalım biraz uza!
— Oradalar!
Kızlar arkalarından gelen ses ile arkalarını döndüler. Sonunda yani. Gelmeyi başarmışlardı.
— Sonunda gelebildiniz.
Jennie kendini Yoongi'nin kollarına atmıştı. Diğerleri ise sadece bakmakla yetiniyordu. Jimin Rose'nin yanına geldi.
— Hadi gel oturalım.
Jimin Rose'nin elini tuttu ve çekiştirmeye başladı ancak Rose elini hızla çekti ve kafasını yere eğdi.
— Kendim gidebilirim.
Sesi çok kısık çıkmıştı. Ve utandığını çok belli ediyordu.
— Tamam.
Onların bank oturmasıyla beraber diğerleri onlara katılıp oturmaya başlamışlardı. Arasıra espriler yapılıyor ve eğlence artıyordu. Jimin'in bakışları ise hala kızın üstündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTİCE ME ~ JİROSE ~
Dragoste- En sevdiği renk mordur. Pek kızmaz ama içten kırılır. Herşeyini içine atar. Birine bağlandı mı kopamaz. Çok utangaçtır. O yüzden bazı şeyleri söyleyemez Kaç yıl oldu ama sen onu fark etmedin. Lütfen Jimin. Artık onu fark et. ...
