—Ayaklarım koptu ya. O mağazayı bulmasaydın olmuyor muydu be Jennie.
— Ama çok güzel oldu bana.
— Ben hemen yatıyorum. Bu ayaklar daha fazla ayakta kalmaya dayanamaz yoksa diye odasına çekildi kız. Park Jimin onu pikniğe çağırmıştı.
Acaba o da beni mi seviyor diye düşünmeye başladı. Ama bu saçmalık olundu. Çünkü sadece onu değil tüm kızları davet etmişti.
Yan masada duran telefonunu alıp azıcık internette gezinmeye başladı. Ancak kapanan gözleri buna engel oluyordu. Yavaşça gözleri kapandı ve kendini yatağın kollarına bıraktı.
ERTESİ GÜN
—Hadi ama uyan Rose.
— Birazcıcık daha.
— Saat 12.00
Hızlıca yattığı yerden kalktı kız. gerçekten de o kadar uyumuş muydu ki? Demekki dün gerçekten çok yorulmuştum.
— saat 2:00 oluyor son iki saatimiz kaldı biraz çabuk ol!
— tamam kalktım be.
Kız kalktığı yerden doğruca banyoya gitti ve saçlarını düzeltip yüzünde hafif bir makyaj yaptı. Daha çok mor tonların sevdiği için mor bir makyaj uygulamaya başladı. Ardından da aşağıya indi.
— Güzel olmuş muyum Rose?
— altı üstü bir pikniğe gidiyoruz neden bu kadar süsleniyorsun Lisa.
— Ben her zaman güzelim. Süslenmeme gerek yok. Ayrıca sana Ne. Ve çabuk ol biz biraz daha erken gideceğiz.
— Ne zaman?
— Yarım saat önceden.
Rose göz devirerek odasına çıktı ve üstüne bebek mavisi bir tulum giydi. Saçlarını da topuz yaptı. Bu kıyafeti seçerken neredeyse yarım saat geçmiştir çünkü Rose hiçbir kıyafeti kendine beğendiremiyordu.
Rose alt kata indi Jisoo unnie çoktan hazırlanmış kanepede oturuyordu. Kız da onun yanına gitmiş oturmuştu.
— Hadi bence artık gitmeliyiz diye ortaya attı kendimi Lalisa.
— Peki. Hadi gidelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOTİCE ME ~ JİROSE ~
Romance- En sevdiği renk mordur. Pek kızmaz ama içten kırılır. Herşeyini içine atar. Birine bağlandı mı kopamaz. Çok utangaçtır. O yüzden bazı şeyleri söyleyemez Kaç yıl oldu ama sen onu fark etmedin. Lütfen Jimin. Artık onu fark et. ...
