BÖLÜM 6

78 6 2
                                    

NOT: Hala istediğimiz sayıların çok uzağındayız ama yine de sadık okuyucularımızın güzel hatrına buraya harika bir 6. bölüm bırakıyoruz. Yorum yapmayı, oylamayı unutmayın. Okuyalım, okutturalım. Hayal-i Muhal ailesi hep beraber güzel :)

Olabilir miydi? Mümkün müydü bu? Aklında, fikrinde, zikrinde Ahu varken; küçük bir kıza bu kötülüğü etmiş olabilir miydi? Mirza ağzını bile açmadan sadece bunları düşünüyordu. Evde çıkan kaosta, kendisine yöneltilen tüm sorularda ve bütün kavga gürültü sırasında, hatta neden geldiğini bile kavrayamadığı hastane yolunda da tek kelime etmemişti. Sarhoş olduğu günü tekrar canlandırdı kafasında. Zülal'le konuşmalarını hayal meyal hatırlıyordu, onun kendisine destek oluşunu da. Ama odasına girdiği zaman yoktu, çünkü yoktu öyle bir şey. Zülal telefonunu götürmek için gittim demişti, doğru muydu? Hatırlamıyordu işte. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın hatırlamıyordu. Sabahki hâlini düşündü. Bir gariplik hissetmişti. Ama gece boyu gördüğü ilginç rüyalara yormuştu bunu. Yoksa rüya değiller miydi? Ne saçmalıyordu böyle, tabi ki olmamıştı hiçbir şey. Ama neden yalan söylesindi bu genç kız? Neden olacak, ondan intikam alıyordu. Tabii ya. İntikam. Onun yüzünden düğünü mahvolmuştu, rezil olmuştu herkese. O da çocukça bir oyunla intikam alıyordu.

Bu fikir o kadar yatmıştı ki aklına, kendini inandırdı. İlk defa başını yerden kaldırdı. Annesiyle Aslan yan yana konuşuyorlardı. Annesi hararetle anlatıyordu bir şeyler, kızı mağdur etmeyiz gibi palavralar sayıyordu. Mirza müdahale etmek istedi. Ne mağduriyeti diye çıkışmak istedi ama gücü yoktu. Uzakta duran ve kendi gibi yere bakan Ahu'ya ilişti gözleri. Kendinin bile inanmadığı bir güçle ona doğru yürümeye başladı. Yanına gidince ellerini omuzlarına götürdü, başını kaldırıp ona bakmasını bekledi ama Ahu kıpırdamadan öylece durdu. "Yalan bunlar, biliyorsun değil mi?" Mirza'nın sesini duyan annesi ne olduğunu anlamayarak ikisine baktı. "Zülal benim kardeşim gibidir, yalan bunlar. Düğünün intikamını almak istiyor."

Artık Aslan da bu konuşmaya dikkat kesilmişti. Düğün lafını duyar duymaz hışımla bağırmaya başladı. "Sen ne diyorsun ulan? Benim kardeşim neyin intikamını alacakmış it herif" Bileklerini sıkarak Mirza'ya tam gidecekken Yiğit'in odadan çıktığını farketti.

Herkes Yiğit'e döndü. "Aslan, kendine hakim olamayacaksan çek git buradan. Yoksa ben seni attırırım." Aslan'ın yanına gelerek daha kısık bir sesle devam etti. "Zaten hiç istemediğim bir şeyi yapıyorum." Güneş' e bir bakış attı ve üstüne basarak devam etti. "Zülal'in rızası olmasa asla yapmazdım."

"Sen onu bunu geç hele doktor bey. De bakalım bu ırz düşmanı neler etmiş benim bacıma." Göz ucuyla Mirza'ya bakarak konuşuyordu. Diğer herkes ise suspus kaldı. Cevabı bilmemek daha güvenli gibiydi onlar için.

Ahu Mirza'nın dediği intikam fikrini düşündü. Mümkündü aslında. Burada kim nasıl düşünüyor hiç anlamıyordu ki, bu neden olmasın. Ama bu belirsizlik onu çılgına çeviriyordu. "Yiğit Abi!" dedi konuşmasını isteyerek. Mirza, bakışlarını Yiğit'ten ayırarak; farkında olmadan hâlâ omuzlarını tuttuğu kıza çevirdi.

Yiğit, Aslan'a dönerek "Kız haklı, Zülal haklı dedi." Bir süre kimseden ses çıkmadı. "Ama kimin yaptığını bu şekilde anlayamam biliyorsunuz. Mirza olmayabilir." Son cümlesinde Mirza'ya döndü ve başını iki yana sallayarak üzgün olduğunu gösterdi. Nasıl bir belaya bulaştın sen koçum demek istedi ama sırası değildi.

Aslan duyduklarını herkesten daha önce sindirdi. Kardeşinin namusunu alan bu şerefsiz köpek Mirza'dan başkası olamazdı. Zaten hiç sevememişti bu Londra bebesini. "Ulan it oğlu it. Bittin oğlum sen." Kimse anlamadan Mirza'nın yakasına yapışmıştı bile. İlk yardıma koşan Yiğit oldu. Bir yandan Aslan'ı durdurmaya çalışıyor bir yandan da yardım çağırıyordu. Ahu o kadar büyük bir şoktaydı ki kılını bile kıpırdatmadan televizyon izler gibi izliyordu kavgayı. Aslan ağzına geleni sayarken Mirza da kendisinin bir şey yapmadığını söylemeye çalışıyordu. Araya başka insanlar da karışmış ikiliyi ayırmaya çalışırken annesi olanlara dayanamayarak kendinden geçti. Güneş Hanımın bayılması Aslan'ın umurunda bile değildi ama Mirza koşarak yanına fırlayınca dikkati dağıldı ve sonunda heybetli adamı 2 görevli kolundan tutmayı başardı. Çekiştirerek dışarı çıkardılar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYAL-İ MUHALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin