8. BÖLÜM

7 1 0
                                    

Başımı yastığın üstüne yaslayıp gözlerimi kapattım.

Ne acı ne umut... hiçbirşey hissetmiyordum ama yine de onu düşünebiliyordum. 1 hafta' dır ondan haber alamıyordum. Bu beni korkutuyor ve endişelenmeme neden oluyordu. Bir yandan aklıma Uzayın acısı geliyordu...

Neden herşey üstüsteydi? Bununla birlikte de kalmıyordu. Bu hafta bir kaç sınavım vardı ve ben bu döneme daha doğru düzgün adapte olamamıştım. Ne olursa olsun artık kendimi silkmem ve görevlerimi yerine getirmem gerekti.

Gözlerimi tekrar açıp yataktan kalkıp masama doğru ilerledim.
Çarşamba günü Coğrafya ve Cuma günü Tarih sınavım vardı.

Tarihten birşey anlamıyordum ve Tarih sınavım daha uzak olduğu için daha 4 günü olan Coğrafya ya göz atmak istedim.

~

5 saatlik Coğrafya çalışmanın ardından nihayet kalkıp bir duş alacaktım.
Kiyafetlerimden kurtulup duşakabinin içine girdim ve suyu direk açtığım için soğuk su başımdan aşağı yavaşça aktı.

Çığlık atmam ve geri çekilmem bir oldu. Kolun diğer tarafını yani sıcak suyu açtığımda su direk ısınıp başımdan aşağı süzülürken gözlerimden de bir kaç damla yaş akmaya başladı. Kendimi depresyona girmiş bir kız olarak görüyordum ve bu beni hissizleştiriyordu. Hiç birşey yapmadan sadece tenimi yakmayacak kadar sıcak olan suyun altında bekledim.

Ne oluyordu bana? Ben neden bu kadar Uzayı düşünüyordum? Ondan hoşlanma fikri... garipsiyordum. Ben onu sevsem bile sevgim karşılıksız dı. O kızın dediği gibiydi bir nevi...
Uzayın beni bırakmayacağı tahmini düşüktü. O beni hep üzüyordu ve ben buna dayanamasamda hep yanımda onu istiyordum...

Senden nefret ediyorum.

Suyu kapatıp ellerimi yüzüme götürüp ıslak yüzümü sildim. Bornozumu vücuduma doğru sarıp odamın içine tekrar girdim.

Uzayı yatağımda telefonu ile uğraşırken buldum. Beni görünce telefonunu kapatıp cebine koydu.

Hızlı giyin aşağıda bekliyorum.

Girdiği pencereden hızlı adımlarla geri çıktı.

Ona bornozla yakalanmaktan mı yoksa sıcaktan mı yüzüm kızarmıştı bilmiyorum ama nasıl yakalandığım umrumda bile değildi.

Üstüme sweatshirt ve dar kot pantolon giydikten sonra montumu da giyip pencereden çıktım.

Dediği gibi arka tarafta beni arabada bekliyordu. Onu daha fazla bekletmek istemeyerek hızlı adımlarla arabaya bindim.

Sacımdan dolayı hasta olacaktım çünkü sadece taramakla yetinmiştim sweatshirtin başlığını kafama takıp başımı yasladım.

Uykum var.

Cümlesine karşılık başımı ona dönüp bakmaya başladım.

Bensiz uyuyamıyor musun?

Yola bakarak sürmeye başladı. Aradan yarım saniye sonra cevap verdi.

1 haftadır sadece bir kere uyumuşumdur. Beraber uyuyalım.

Gözlerimi dikip ona bakmaya başladım. Beni böyle kullanamazdı! Ben neydim? Beni kişisel asistanı falan mı zannediyordu?

ZEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin