1. BÖLÜM

51 6 1
                                    

Beynime uygulanan hafif ama can yakıcı darbeler... Gün ışığı. Aah tam da gözüme hedef alan şu ışık, yok olsa... Gözümü yavaşça araladım. Siyah bir tavan... Pekala güvendeyim.

Siyah bir tavan mı?

Gözlerimi tekrar açtığım da gri duvarlar, resim tabloları ve karmaşa, hepsi bana bakıyordu.

Bu-burası odam değil!

Daha çok ağrı

Şuan da bulunduğum ev kimindi ve ben nerdeydim?

Yattığım siyah çarşaflı yataktan bir hışımla kalktım. Bulunduğum ev kimin ve nasıl geldiğim konusunda hiçbir fikrim yoktu ama daha önce hiç bu kadar karmaşalı bir eve rastlamamıştım. Boya fırçaları, boyalar, resim kağıtları ve daha bir çok şey...

Düşüncelerimden kendimi çekip telefonumu aradım. Baş ağrım dan aklıma hiçbir şey gelmiyordu.
Bir anda telefonum çalmaya başladı ve ses koltuğun üstünde ki benim olan sweatshirt ten geliyordu. Hızlı adımlar la koltuğa gidip telefonumu elime aldım ve arayan Derin di.
Tek hareketle telefonu açtım.

Nerdesin kızım sen?

Neden bu kadar sinirliydi bilmiyordum.

Derin şuan değil! Bugün sana gelicem ve neler olduğunu anlatıcam tamam mı?

Hemen gel lütfen!

Onu onayladıktan sonra telefonu kapattım. Dün ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyordum ki hatırlasam belki neden burda olduğumun cevabını bile bilirdim.
Burdan hemen gitmem gerekirdi. Sorularımı cevapsız bırakıp nerden geldiğimi bilmediğim o evden hızlıca uzaklaştım.

~

Gördüğüm ilk taksiye binerek yaşadıklarımı hatırlamaya calıştım ama tek hatırladığım şey duyduğum koku oldu.
Daha önce hiçbir yerde hissetmediğim o koku. Inanmalısınız ki başımı döndürmüştü resmen düşünürken...
Taksiye binip kendi Derinin evinin yakınlarında inip biraz yürümeye başladım.

Kısacası ben Polen Ulusoy. Doğrusu zengin bir aileden geliyorum ama zenginken mutlu olunmayacağını en iyi ben bilirim! Ailem den görmediğim anne, baba şefkatini evimizin 17 senelik yardımcısından gördüm. Nüroşumu ben doğduğum zaman bana ve evdeki işlere baksın diğe tutmuşlar ve iyiki de 17 senedir yanımda.

Derinin evine geldiğim de kapıyı çaldım ve açan Derinin annesi Nur teyze oldu.

Hoşgeldin kızım Derin yukarda seni bekliyor.

Nur teyzeye kısa bir sarıldıktan sonra merdivenlerle yukarı çıkıp Derinin odasına gittim.

POLEN?! Iyi misin? Ah çok şükür iyisin ama daha çok da aptalsın!

Noldu naptım yine?

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

Dün gece beni aradin ve baya içmişsin. Ilk içişin olduğu için iyi kafa yapmış sende, neyse ben artık yokum sen bensiz yaşayabilirsin dimi gibisinden birşeyler saçmaladın.

O an Derinin yerinde olsaydım cidden kendimi takmayı bırak yüzüme kapatırdım telefonu.

Sonra önce ben şaka yaptığını düşündüm ve haklı çıkmışım annemden izin almaya gidecektim ki sen aradin ben iyiyim sadece şaka yaptım dedin. Icim rahat olmasada bir nevi ikna olmuştum.

Dün gece ile ilgili pekala hatırladığım bir şey daha vardı...
Pekala şuan bunu düşünmek istemiyordum bu yüzden ben konuşmaya başladım.

Dün gece ile ilgili hiçbir şey hatırlatıyorum ama sabah kalktığımda tanımadığım bir evde uyandım. Resim tablolarının ve boyaların olduğu tam benlik bir ev tarzı vardı her kiminse. Ben nasıl o eve geldim bilmiyorum ama o, beni evine götüren kadın ya da erkek her kimse müthiş bir kokusu var ve büyük ihtimal erkek.

Ya 50-60 yaşlarında bir adamsa?

Düşününce evet çok iyi bir haber olmaz dı ama o kadar büyük olsa bile yinede merakımı yenmiş olacaktım.

~

Bugün 15 tatilin son günüydü ve yarına bitmek bilmeyen dersler tekrardan transfer oluyordu. Ders notlarımı kendi çabalamamla yükseltiyordum. Hepsi çok iyi olmasada ortanın biraz iyisiydi.

Artık ben gideyim Derin "belki merak eden falan olmuştur bekletmeyeyim onları" aşağı inip Nur teyzeye de tekrar selam verip evden ayrıldım.
Cebimden çıkan şans eseri mavi kulaklıga göz kırpıp şuan ki moduma en uygun şarkıyı açtım. Dolu Kadehi Ters Tut- Anlamı Yok
Düşünecek o kadar çok meselem vardı ki hepsini aynı anda düşünecek kadar gelişmiştim...

17 yaşıma kadar öz annem ve öz babamla yaşadım ama onları ayda yılda bir görüyordum. Ayrılmışlar dı ama yinede aynı evde yasıyorlardı. Eminim onlar da birbirlerini ayda bir goruyordur...
Bu seneye kadar hiç hoşlandığım ya da aşık olduğum olmamıştı. Bu saçma aile meselelerim bana yetiyordu başka dert almak istemiyordum ama hala o koku aklımdan çıkmıyordu. O kokunun sahibi her kimse gerçekten çok merak ediyordum...

ZEHİR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin