LİVE (ASKER YARENİ)

1. Bölüm~ Yavuz🕊

Merhabaaaa♥︎

İYİ OKUMALARR♥︎

💜

"Burdan bir kişi Nergis alır mısınız?" uzattım parayı biraz salladım ama adam 1 dakika işareti yaparak almamayı sürdürüyordu.

Ergüven diye adlı köy de oturuyordum ama köy dediğime bakmayın gelişmiş bi köydü. Market zincirleri, kıyafet mağazaları ve olmazsa olmazımız tabi ki kuaför zincirleri ile kasap zincirleri yani 1 ile sınırlı değildik. Birden fazla köy sayılmazdı.

Nergis ise orasıyla aramız 5 dakika dahi değildi. Yürüyerek de gidebileceğiniz küçük bi köy. Sadece çalışmakta olduğum kuaför ile bir tane şok market bulunuyordu.

Yürüyebileceğimiz yere neden otobüsle gidiyosun derseniz de haklısınız bu durumdan bende şikayetciyim. Ama Ergüven ile Nergisin tam ortasında sanayi vardı. Orası full erkek topluluğu oldu gibi bende önlerinden geçmeyi sevmedim için otobüse kalmıştım.

5 dakikalık dahi olmayan yola 7 lira veren tek enayi de benimdir herhalde?

Allahtan dönüşte patronum bırakıyordu da rahatım bu konuda. Yoksa çekilecek çile değildi bu oruçlu ağzınızla ile.

"Neresiydi?" derken aniden yaptı fren ile ön cama yapışacak gibi oldum. Bu da ayakta olmanın zararları. Elime 3 lira uzatırken gözlerimi devirdim. Nereye gideceğimi bile bile sordu soru bazen sinir olmalıktı. Önden 3. Koltuğa oturdum cam kenarı ile uğraşmadan. Zaten geri ineceğim az sonra.

Oturduğum sıra da aşağı mahalleden olan Yavuz'un ismini duydum. Upuzun boyuyla geniş bedeniyle tüm genç kızların hayaliydi bunun yanında Asker olması da var tabiki.

"Görevden sağ salim geliyormuş sonunda."

"Nereye gitmişti ki?"

"Doğu tarafı 5 senelik mecburi eğitimi bitmiş tahini İzmire çıkmış öyle dediydi anası." diyerek camdan dışarıya baktı. "Rabbim Askerlerimizi ve evlatlarımızı korusun." diye yanında ki kadın dua ederken ben içimden "Amin" derken o kadın yüksek sesle "Amin bacım amin" demişti.

Yavuz geliyor muydu? 5 senenin sonunda geliyordu. Bu yüzden bizim mahalle çoğunluk aşağı mahalleye gidiyordu. Başımı iki yana sağlayarak düşünceleri def ettim.

İneceğim yere yaklaştığımızda adamla aynadan gözgoze geldik "Burada değil mi?" dediğin de başımı sağladım.

Otobüs durduğun da ayaklanarak otobüsten indim. Sabahları sizin de yüzünüz şiş oluyor mu? Yüzüm davul gibi şiş oluyordu. Yüzüm çok kötü duruyordu bu yüzden kimsenin suratına bakamıyordum.

Hiç bişeyi beğenmiyosun sende.

Dükkanın küçük bahçesinin kapısını açarak içeriye girdim. İlkay daha gelmemiş olamalıydı ki dükkan kapalıydı.