...

11

Geçmiş

"Nasıl yakıştı mı?"

Heyecanla sorduğu sorusuna gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Evet denediğin 300. Elbise de sana yakıştı ama artık nefes alamıyorum gidelim mi burdan yalvarırım."

"Bu gün nişanlanıyorum ve her türlü nazımı çekmek zorundasın Hilal.Yoksa demin beğendiğim mor elbiseyi giymek zorunda kalırsın."

Asya'nın gösterdiği mor elbiseye baktım.Fazla cüretkardı.Mini elbisenin yakası göbek hizzasında uzarken sırt bölgesinide boydan boya gösteriyordu.Güzeldi ama asla bana göre değildi.

"O elbiseyi asla giymem!."

Ellerimi teslim olurcasına kaldırmışken pis bir gülüş atıp "güzel" demeyi ihmal etmedi.

Asya çocukluk arkadaşımdı ve bizim grubumuzun 4. Üyesi oluyordu.Diğer 2 sini Doğu ve Deniz oluşturuyordu.Yani bu da demek oluyordu ki nişana Deniz de gelecekti.
O olayın üstünden 2 hafta geçmişti ve bu 2 hafta içerisinde üniversitede Denizle konuşmaya çalışsamda Kahraman'ın uyarılarına ve sinirlerine maruz kalıyordum.Zaten Deniz de Pek konuşma taraftarı değildi.

Nişanda bir olay çıkmamasını umarak Asya'nın işkencelerine katlanmaya devam ettim.Bütün alışveriş tamamlanınca nihayet bir yere oturup kahve içmeye karar verdik.

"Sana da bir elbise aldım.Ve bunu mutlaka giyeceksin."

"Umarım tahmin ettiğim gibi bir şey değildir."

"Merak etme sende beğeneceksin siyah poşetler senin."

Asya güzel bir kızdı.Güzel ve fazla iddalı.Bu yüzden onun seçimleri de hep bu yönde olurdu.Her ne olursa olsun bu gün umursamamayı düşündüm.Sonuçta almıştı ve nişanında onu kırmak istemiyordum.

"Ee Denizle barışabildiniz mi?"

Konunun bu kadar can sıkıcı olması son 2 haftayı keyifsiz geçirmeme  sebep olmuştu ve şu anı

"Hayır.Kendisi de uzaklaşıyor zaten.Kahramanın da katkılarıyla daha doğru düzgün konuşamadım bile."

"Ben sana demiştim demek istemiyorum ama bir kezde beni dinlesen."

Dudaklarımı büktüm

"Umarım akşam bir olay çıkmaz"

"Nişanımda bir olay çıkartırlarsa onları vururum."

Asya'nın tehdidi gülmeme neden olurken ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştım.Pekala sanırım ciddiydi.

———

Üstümde ki bordo elbiseye baktım.Gerçekten tam Asya'nın tarzıydı.Belime gelen  saçlarımı iri dalgalar halinde bırakmıştım.Ayağımda ki siyah topuklular ve bordo rujum da beni tamamlamıştı.Gözlerime siyah tonlarında bir makyaj yaptıktan sonra aynada ki yansımama baktım

Cidden güzel diyebileceğim bir görüntü çıkmıştı ortaya.Neyseki elbisenin sırt dekoltesini saçlarım kapatmıştı.Normalde böyle şeylere dikkat etmezdim ama Asya'nın aldığı elbise rahatsız olmamı sağlamıştı.

Kahraman'ın aşağıdaki beklediğini hatırlayarak çantamı alıp adımlarımı merdivene yönlendirdim.

Son basamağıda indiğimde salonda annemle konuşan kahramanı gördüm.
Siyah bir smokin giymişti ve saçları dağınıktı.
Benim için dağınık bıraktığını hatırladığımda gülümsemeden edemedim.

Bakışlarını bana çevirdiğinde dudaklarının aralık kalması kıkırdamama sebep oldu.Elbise pek tarzım olmadığından genelde hep şort giyerdim.Beni böyle gördüğü için şaşırmış olmalıydı.