KARANLIĞIN GÜNEŞİ

8.bölüm

Dila: a abi sen ş şaka yapıyorsun demi?
Mustafa:yoo. Evleneceksin.
Tahir:abi başka bir yol bulsak.
Mustafa:o haltı yemeden önce düşünecekti.
Murat:abi pişman olacaksın.
Mustafa:murat!

Sert bir dil ile muratı uyarır. Dila sinir ile sofradan kalkıp odasına çıkar. Nefes te peşinden gideceği sırada tahir nefesin elini tutup oturtturur.

Tahir:ben bakarım.

Deyip sofradan kalkar.

Tahir:afiyet olsun.

Deyip odadan çıkar.

Tahir kaleli

Dilanın odasına geldiğimde kapıyı tıkladım.

Dila: g gel.

Deyince kapıyı açıp içeri girdim.

Tahir:dila'm.

Deyip yanına oturdum.

Dila:abi?
Tahir:dila sana birşey sorcam.
Dila:buyur abi.
Tahir:sen hazarı çok mu seviyorsun?

Dediğimde şaşırmıştı. ama sonradan normal haline dönüp cevabını verdi

Dila:herşeyden çok.
Tahir:bak dila bu zamana kadar seni gözümüzden sakındık. Sen bize emanetsin. Kanımız canımızsın. Elbet senin kötülüğünü istemeyiz. Ama senin yaptığın-
Dila:benim yaptığım sevdalık abi. Sevdalığın ne si kötü. Sen nefes yengeme sevdalı değil misin? Hazar sizin düşmanınız değilki. Babası sizin düşmanınız.
Tahir:ama hazar onun kanından.
Dila:ya abi etme. Hazar mı istedi onun kanından olmak. Eğer öyle bir şansımız olaydı ben kendim istemezdim bu memleketi.

Deyince birşey diyemedim. haklıydı sonuçta.

Dila:mustafa abim kesin verecek mi beni?
Tahir:meraklanma ben senin mehmet ile evlenmeni engelleyecem. Fakat bir daha hazar ile göz önünde olmayacaksın. Bu senin mutluluğun için.
Dila:hazar yokken mi ben mutlu olacam. Ben onu görmediğim her an ölürüm abi.
Tahir:ben sana buluşma demedim ki sadece göz önünde olmayın dedim.

Dila dediğimi bir süre sonra idrak edince hızla boynuma atladı.

Dila:abim be. Seni çok seviyorum.
Tahir:şşhh tamam tamam ben çıkayım artık sen de ağlama.

Deyip gülümsedim. Kapıya doğru giderken bana dediği şey ile gülümsemiştim.

Dila:nefes yengem çok şanslı. Senin gibi bir kocası olduğu için.

Birşey demeden kapı kolunu aşağı indirip kendime çektiğim gibi üzerime bir ağırlık çöktü. Gözlerimi açtığımda şaşkınlık ile nefes e baktım.

Tahir:nefes?
Nefes:tahir?
Tahir:üzerimden kalkar mısın?
Nefes:ha? Ha şey.

Deyip ayağı kalktı.

Dila:yenge ne işin var kapıda.
Tahir:bizi mi dinledin?
Nefes:ne dinliycem be sizi. Odama gidiyordum.sonra işte sen açtın düştüm.

Nefesin böyle demesine dila kafasını çevirip gülmüştü.

Nefes:dila hanım sen bana mı gülüyorsun?
Dila:y yok sana değil ya. Hem asiye yengem beni çağırıyor

Deyip kaçmıştı. Bende bıyık altı gülüyordum.

Nefes:konuştuklarınıza kulak misafiri oldum.
Tahir:dinlemediğine emin misin?
Nefes:neyse ne konuyu değiştirme. Dinledim evet ama iyi ki de dinlemişim. Hem sen Mustafa abiyi nasıl ikna edeceksin onu de bana?
Tahir:yaşın küçük gelin hanım!

Deyip burnunu sıktım ve odadan çıktım. Arkam yüzüne dönük olduğu halde sinirli olduğunu anlıyordum.

Oturma odasına geldiğimde abimin yanına gidip konuşmamız gerektiğini söyledim.

Mustafa:dila ile il-
Tahir:abi gel!

Deyip odama gittim. Oda peşimden gelince direkt konuya girdim.

Tahir:dilayı mehmet ile evlendirmeyeceksin!
Mustafa:sen ne zamandır abine emir verir oldun?
Tahir:abi biraz mantıklı düşün. Biz karalıların batmasını istemiyormuyduk.
Mustafa:eee?
Tahir:anlamıyor musun? Dila hazar ile görüşürse onları batırma işlemimiz daha kolay olur. Eğer onlar ile akraba olursak onların sırlarına ortak olursak onları ezebiliriz.

Dediğimde bana şaşırarak bakmaya başlamıştı. Sonra dan anlamaz gözler ile.

Mustafa:nasıl yani? Hazar ile dila evlenecek mi şimdi?
Tahir:evet.
Mustafa:peki bu planın işe yarayacağına emin misin?
Tahir:babamızın katilini bitirmek için bu planı yapmak zorundasın abi!