Beni Deli Ediyorsun

Sıradan Bir Gün

      Hogwarts’ta sıradan bir kahvaltı vaktiydi. Salon ancak tıklım tıklım dolmuşken zorla Sirius’u uyandırmaya çalıştıklarından çapulcular geç kalmıştı.
       Remus Sirius’a erken uyumasını defalarca söylediği halde yatmamasıyla ilgili söyleniyorken çocuk umursamazca hala esniyordu.
      Yaz tatiline çok alışmıştı belli ki. 1 hafta geçmesine rağmen uyanamıyor ve geç yatıyordu. James hızla sıraya oturarak tabağını doldurmaya başlarken en arkalarından onları takip eden Peter’da yanlarına oturmuştu.
       Onlar yemeğe odaklanmışlarken Sirius’un aniden pis pis sırıtmasıyla Remus ve Peter hafif gerilirken James’in gözleri ise merakla parlamıştı.
-Yapacak eğlenceli bir şey mi buldun Patiayak?!
-(Sırıtışı daha da büyüdü.) Her zamanki şeyler işte Çatalak, ne olsun.
-Hadi dökül yoksa ben ağzını açmasını bilirim.
      Arkadaşına kaşlarını  oynatarak arka tarafta bir yere baktığında genç hızla onun işaret ettiği yere döndü.
         Her zamanki gibi baştan aşağı siyah giyinmiş çocuk elinde kalın bir kitabı karıştırırken bir yandan diğer elindeki reçelli ekmeğini yiyor diğer yandan da arada yan tarafa doğru başını çevirerek birşeyler söylüyordu.
        James onun baktığı kişiye doğru döndüğünde iştahla birşeyler anlatan Malfoy’un bakışlarındaki parıltıyla istemsizce gülümsedi. Her zaman katı ve burnu havada gördüğü sarışın şuan bir çocuk gibi heyecanlıydı.
       Ardından karşısında hala sinsice kımıldanan arkadaşına baktı.
-Söyle artık!
  -Hadi ama James yılın ilk şakasını nasıl yapmayız?! Sümsükus ile alay etmezsek yılın kötü geçeceğine dair inançlar var!
  Gözlüklü bununla kahkaha attı.
-Doğrusun dostum! Bu yıl Lili de Ateş kadehi için doğudaki sihir okuluna giden öğrencilerle seçildi. Veee-
-Bu sayede sonuna kadar ona gününü gösterelim!
-Evvvettt!
    Bununla çak beşlik yaparak ellerini çarpan ikiliye gergince bakan Remus ve korkakça gerileyen Peter sessiz kalmışlardı. Çünkü ne derse desinler onların durmayacağı belliydi. Yine akıllarına ne geldiyse onu yapacaklardı.
        Zaten yemekten sonra derslere girdiklerinde dahi ikili heyecanla planlar yapmışlar, tüm yaz biriktirdikleri enerjiyi buna harcıyorlardı resmen.
       Son derste Snape’in o kadar özenle iksirini yapmasının ardından James o arkasını döndüğü bir an kıkırdayarak içine sırasından kaptığı bir otu atmış ve hemen yerine geçmişti. Arkadaşıyla kazanın patlamasını bekliyorlardı ama patlamamıştı. Bununla göz deviren gözlüklü yanındaki kumral saçlıya döndü.
-Patiayak hani bu ot iksiri patlatacaktı.
   Arkadaşı omuz silkerek mahçupca baktı.
-En iyi dersimin iksir olmadığını bilirsin çatalak ama (Yeniden sinsice yan tarafa bakarken arkadaşına göz kırptı.) yapabileceğimiz başka şeylerde var.
   Dersin bitiminde herkes iksirlerini şişelemiş ve sırayla profesöre verirlerken Sirius ise yanından geçen çocuk fark edemeden ona çelme takınca siyah saçlı ellerindeki şişeler havaya sıçrarken yere kapaklanmış ve tüm elindeki iksir başından aşağı dökülmüştü.
       O ise şaşkınlıkla bakışlarını kaldırdığında kendine alayla sırıtan muzip suratı gördü. Lucius endişeyle arkadaşının yanına koştuğunda James ve yanındakine kızgınlıkla bir bakış atarak onu kaldırırken ‘İyi misin?’ diyerek merakla üstünü düzelttiği arkadaşının kendine gelmesi içinde omzundan hafif sarsıyordu.
      James’in ise gözü bir an yanlışlıkla sıcak kazanın başında Lucius’un dayanamayarak birkaç düğmesini açtığı gömleğinden içeri kaymış ve bembeyaz pürüzsüz tenle hafif kalbi hızlanmıştı ki hemen saniyesinde kendine söverken kızarmasına engel olamayarak gözlerini kaçırdı.
        O sırada ise siyahlı hareketlenerek Malfoy’un kendini tutan kolunu hızla üstünden atarken hışımla ela gözlü delikanlıya ilerliyorken tam dibinde durduğunda Sirius ise hiç korkmadan hatta daha da kabararak ona doğru yaklaşarak hafif başını eğdi.
-Ne o sümsükus, bana mı vuracaksın? Hemde en sevdiğin profesörün yanında.Cık cık c-
Ama sözünü bölen bir anda omzuna doladığı kollarla kendine sarılan beden oldu.
-Sirius, aşkım! Sana nasıl vurmamı bekliyorsun?!
    Bu neşeyle bağıran sesle Sirius donakalmış, tüm sınıf ise şokla bakarken bay Slughorn onların yanına koşmuş ve James ile Lucius ise ikiliyi ayırmaya çalışıyorlardı.

      Ki taş kesmiş bir Sirius ve ona boğarcasına sarılmış Severus buna hiç yardımcı olmuyordu. Lucius çalan zille beraber zorla çekiştirerek Snape’i götürürken Bay Slughorn ise yavaştan kendine gelerek yüzünü buruşturan Sirius’a ciddi bir şekilde bakarak uyarırcasına bir tonla konuşurken omzunu tutmuştu.

     -Bak evlat, nasıl olduysa aşk iksiri yapan Bay Snape sana aşık olmuş ve bu durumda iksirin etkisi geçene kadar eğer yanlış bir şey der veya duygularını incitirsen intihar bile edebilir. Ve ayrıca çocuğun ayağına çelme taktığını da gördüm. Ona iyi davranmalısın. Eğer ki o çocuk kendine herhangi bir zarar verirse seni okuldan attırırım. Buna emin ol. İnsan yaptıklarının sorumluluğunu almalı evlat.
    Diyen adam arkasına dahi bakmadan sınıftan çıkarken kahverengi saçlı genç yüzünü daha da buruşturdu. James ise biraz önceki sahneyi yeniden hatırlayınca kahkahası sınıfı doldurmuştu.
-Hahahahhahahaha-Ah aşkım Sirius-
      Onun omzuna yumruk geçiren arkadaşı öfkeyle kendine bakarken dahada gülmeye başladı. Uzun zaman boyunca kendine alay malzemesi çıkmıştı.
-Kapa çeneni dostum!
    Sonunda öfkeyle bağıran arkadaşıyla karnını tutmasını bırakarak doğruldu. Hala gözleri alayla kaplıydı.
-Eee Patiayak yoksa bilerek mi aşık ettirdin kendine? Ne o gizli duyguların filan mı vardı yoksa? Pfft.
   Çocuk onun gülmemeye çalışan suratıyla göz devirdi.
-Sümsükus ve ona karşı duygu beslemek mi?! Dostum o sümsükus ve bilirsin sümsükus gibi kokuyor. İğrenç.
    Remus da ona gülerken Peter de yanlarındaydı. James sonunda alayı bırakmış ki merakla sordu.
-Şimdi ne yapacaksın peki, Slughorn gerçekten ciddiydi. Ve senin kovulmanı istemeyiz Patiayak.
    Kitabını alarak kapıya doğru yönelirken yanından ilerleyen arkadaşını sırıtarak cevap verdi.
-Eh aslında bu sayede onunla daha fazla uğraşma imkanımız oluyor. (Sinsice baktı.) İksirin etkisi geçtiğinde onu yerin dibine geçirecek şeyler yaptırabiliriz. Hahahaha. Dostum aşk zayıflıktır diye boşuna demiyorlar. Sümsükus iksir yüzünden olsa dahi büyük bir hataya düştü. Şimdi onun hakkında elimizde büyük bir koz var.
    Onun bilmişliği ile James’te kötücül bir şekilde sırıttı.
-Haklısın Dostum.
     Merhaba şuan iğrenç yazdığımı düşünüyorum ve daha filan yapmadan bölümleri atmaya başlamam beni oldukça geriyor. Gerçekten silmeyi bile düşünüyorum ama yazdığım yere kadar atarak fikirlerinizi aldıktan sonra ya silicem yada devam edicem. ❤ Lütfen yazım hatalarım için uyarın.