Böcürt

228 24 39
                                    


        -Hey Malfoy, bu kadar tırstığını belli etme.

        -Defol yanımdan Potter!

      Öğretmen böcürt dediği şeyi anlatırken çoktan bir sandığı sınıfın ortasına çekmişti. James ise sarışının dersin başından beri tedirginlikle en arkalara sıvıştığını gözden kaçırmayarak yanında bitivermişti hemen tabi.

       -En büyük korkun ne Malfoy?

      -Seni ilgilendirmez pis melez!

     -Ooo ama birazdan sıra sana gelince zevkle izliyor olucam.

     -O zamana kadar böcürtün seni yemezse Potter, haline şükret.

    -Yani lafı değiştirmeye çalışarak bir nevi tırsak olduğunu kabul ediyorsun ha Malfoy?

     -Bende aynı sözü sana diyecektim bay tırsak, en son bir böcürtle ders yaptığımızda Severus’la sevgilini gördüğünde bayılmıştın. *kıkırdar*

      -Öyle mi? Bir kere Lili ile ben daha sevgili değiliz ve o derste sen son dakikaya kadar en arkada saklanıyordun hatırlatırsam. O yüzden kimse senin böcürtünü göremedi. Ben en azından senin kadar tırsak değildim.

      -Potter benim ne yaptığım seni zerre ilgilendirmez ve  sende sevgilini yine başkalarıyla kırıştırtırken görmek istemediğinden olsa gerek benim gibi en arkada saklanıyorsun. Bu durum seni daha tırsak yapar, hm?

      -(Yaklaşarak omzunu sarışına hafifçe vurdu.) Dersi dinle bence.

       -(O sırada profesör) Bu seferki böcürtün türünün farklı olduğunu söylemiştim. Bu seferki böcürt sizi en korktuğunuz şeyden çok ele geçiremeyeceğiniz ve hiç olmayacağını düşündüğünüz gizli arzularınızla kandırarak etkisiz hale getirmeye çalışacak. Sizden istediğim şey onu en kısa sürede ‘Ridikulus’ diyerek yok etmeniz yada başka bir şeye dönüştürmeniz. Çünkü olmayacak hayaller sizin en kötü düşmanlarınızdır, içten içe ruhunuzu yer. Ve siz kabul etsenizde etmesenizde onlar hep ordadır.

         Herkes bunun korkunç böcürtten daha iyi olduğunu düşünürken James ise muhtemelen Lili ile ilgili bir şeyler olacağını düşünüyordu.

         Herkes sırayla yaparken kimi Quuditch’te birinciliği yakalıyor, kimiyse sonsuz zengiliği buluyordu. Herkesinki tahmin edilebilir şeylerdi. Sevdiği insanlar ve sevdikleri şeyler. Sınıftaki herkesin aslında gizli sandıkları arzular bile apaçık ve istenen şeylerdi.

       Hepsi o kadar hızlı yaptı ki Profesör arka sıraya geldiğinde sarışın olan gözlüklüyü öne itmeye çalışsada ‘Buyrun Bay Malfoy’ denmesiyle mecburen kutunun önünde durdu ve kutunun açılmasıyla herkes nefeslerini tutmuş ortada beliren kadına bakıyorlardı. (Medya :")

        Çok güzeldi, sapsarı saçları aynı Lucius’un ki gibiydi. Sonra bir adam belirdi kucağında tatlı bir çocuk taşıyorken kadının yanında duruyordu. Adamın gözlerinin rengi ve çocuğun gözleri aynı tondaydı.

       O muazzam güzellikteki kadın oğlu olduğu belli olan çocuğu alıp kucaklayacakken Lucius ‘Ridikulus’ dedi ve tüm sahne baloncuk olup havaya dağıldı. Kimse ne olduğunu anlayamazken o güzel kadını biraz daha görseydik diye fısıldayarak yakınan oğlanlara pis bakışlar atarak gerilemişti sarışın.

      James ise daha deminki şeyi hala merak etsede kendinden emin bir şekilde kutunun önünde durduğunda ‘Ah Lili’mi sonunda görebileceğim. Lanet festivale seçildiğinden beri özleminden duramıyorum. Terbiyesiz bir sahneye karşı herkes şimdiden gözlerini kapatmalı bence Profesör.’
   
      Dediğinde tüm sınıf gülüşmeye başlamıştı. Tan o sırada zil çalınca herkes hızla toplanıp çıkarken profesör hala yapması için ona bakıyordu.

Beni Deli EdiyorsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin