Beni Deli Ediyorsun

Tavus Kuşu

          Esneyerek zar zor kalkan sarışın dün gece kat nöbetçisi olmasının yanında revirden gece boyu da rahatsızca kıvranan çocuk için iyileştirici iksirler götürmüş ve odaya geldiğindeyse onun ikide birde lavaboya koşmasını izlemişti.

        Neyseki bölüm banyosu ve tuvaletleri odalarının hemen yanındaydı.
       O Potter ve Black ikilisinden zaten hiç haz etmiyordu ama belki de ona ne kadar kötü davranırlarsa Severus Snape’i ölüm yiyen yapması o kadar kolay olacaktı.

       Bununla hafif memnuniyet içinde yatsada çocuğa üzülmemek elde değildi. İksiri içseydi bile şimdiye zaten vücudundan atmış olacaktı ama iksir üstüne dökülmüştü.

       Şimdiyse ter içinde yatan arkadaşını uyandırmak ona düşmüştü. Yatağın yanında diz çökerek omzuna dokundu.

      -Severus kalk hadi.

      Ardından siyah saçları gözünün önünden iterek solgun tene baktı. İyice rengi gitmişti. Zavallı.
      Ardından bu dediğine kendi öfkelendi. O hiçte zavallı değildi, eğer ona sataşmalarına başta gerçekten ciddi bir şekilde karşı koysaydı onun zekası ve yeteneğiyle o gryffindor züppeleri şimdi yanına dahi yaklaşamazdı.
      
       Ama o gidip sivri zeka bir kızıla tutulmuş, o bulanıkta çocuğu ilk fırsatta söylediği tek bir söz için silip gitmişti.
       Şimdi bile ona olan sevgisinden çapulculara aşırı kötü bir büyü yapmıyordu.

      ‘Sectumsempra’ bunu onun kitabında görerek merak içinde bir farenin üstünde denediğinde şoka uğramıştı. Havyan baştan aşağı kesilir gibi kana bulanırken acı içinde kıvranmış ama ölmemişti. Bunu yapabilecek denli dahi sayılabilecek birine kendini koruyamadığı için sadece öfke hissetti.
     
        Ama yinede içi sızlayarak yeniden nazikçe sarstı onu.

      -Severus hadi uyan. (Genç ve taze sesi sütün üstünden kayan bir lavanta yaprağı gibiydi.)
 
      Bununla zaten ağır uykusu olmayan siyahlı gözlerini usulca açarak kendine baktı.
      O yavaşça kalkarken sarışın yan komidinden bir şişeye ulaşıp eline tutuşturdu.

    -Al hadi bunu iç, daha iyi hissedeceksin.

    -Teşekkür ederim. (İksiri hızlıca içtiğinde biraz daha canlanmış görünüyordu.)

   -(Gözlerini onun üstünde süzerken şimdiyse sorgularcasına sordu.) Evet Severus, daha iyi olduğuna göre beni cevaplar mısın? Tanrı aşkına o iğrenç şeyleri ne akla hizmet yedin?!
      Siyah irisler gözlerini kaçırırken solgun teninden yanaklarındaki hafif pembeleşme belli oluyordu.

     -Sirius isteyince karşı koyamadım çünkü o çok mutlu görünüyordu ve be-

      - Bak sana yeniden diyorum bu hissettiklerinin hiçbiri gerçek değil, sadece iksir yüzünden. Kendine gel!

     -Bilmiyorum, ben onu çok seviyorum.

     Onun yere bakarken söyledikleriyle yeniden iç çekti. Pijamasının ütünü tek hamlede çıkardığındaysa arkadan çığlık benzeri bir sesin bastırılmasıyla aniden siyahlıya anlamazca baktı, o ise korkuyla sırtını işaret ediyordu.

     Lucius hafifçe aynaya dönerken açık renkli sırtında renk renk kemer izlerini görebildi. Siyah,mor,kırmızı ve pembe. Pembeler iyileşmeye başlayanlardı. Tişötünü onun kucağına atarken hızlıca gömleğini geçirdi üstüne.
      
      Severus’un korku dolu yüzüne bakarken burukça gülümsedi.

     -Babamdan hediyeler işte.
 
     Onun bir anda yanında biterek omzuna tereddütle elini değdirmesiyle gömleğini düğmeleyen elleri bir an durdu.